Çocuk mahkemesi yargılayacak
Güncelleme Tarihi:
Bülent SARIOĞLU / ANKARA
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 28, 2009 00:00
Terörle Mücadele Yasası’nı değiştirmeyi planlayan hükümet, sokak gösterilerinde polise taş atan 18 yaşından küçük çocukların çocuk ağır ceza mahkemelerinde yargılanmasını sağlayacak.
HÜKÜMETİN demokratikleşme açılımı kapsamında Meclis’e ilk olarak getirmeye hazırlandığı “taş atan çocuklar” düzenlemesinin çerçevesi netleşmeye başladı. Adalet Bakanlığı’nın hazırladığı taslakta öncelikle Terörle Mücadele Yasası’nın 5 ve 9’uncu maddelerinde değişiklik öngörülüyor. 5’inci maddedeki değişiklik, terör suçları ve terör amacıyla işlenen suçlarda cezaların yarı yarıya artırılmasını öngören hükmün çocuklara uygulanmamasını içeriyor. Mevcut 9’uncu madde ise 15-18 yaş arasındaki çocukların da terör suçlarında özel yetkili ağır ceza mahkemelerinde yargılanmasını düzenliyor. Bu hükmün yasadan çıkarılmasıyla, 18 yaşın altındakiler, çocuk ağır ceza mahkemelerine gönderilecek.
Taslak yasalaşırsa 18 yaşın altında olup sokak gösterilerinde polise taş atan çocuklar gözaltına alınırken yanlarında sosyal görevli bulunacak. Emniyetteki ifadeleri terörle mücadele değil, çocuk şubesinde alınacak. Sorgulamalarını çocuk savcıları yapacak ve duruşmada sosyal görevli yer alacak. Mahkeme, çocuğun suç işleme yetisini taşıyıp taşımadığı, yaptığı eylemin sonuçlarını bilecek kavrayışa sahip olup olmadığı ve cezalandırılmayı gerektiren akli olgunluğa erişip erişmediği konusunda sosyal inceleme raporu isteyecek. Gözaltındayken çocukların avukatları ve yakınıyla görüşmelerinde terör suçlularıyla ilgili sınırlamalar kaldırılacak.
Çocuklar İçin Adalet Çağrıcıları girişiminden Avukat Mehmet Uçun, bu düzenlemelerin gerekli; ancak yeterli olmadığını söyledi. Uçun, şunları söyledi: “Bu çocuklar 5 ayrı suçlamayla yargılanıyor. Bunlar; terör örgütü propagandası yapmak, örgüt üyesi olmadığı halde örgüt adına faaliyette bulunmak, kamu malına zarar vermek, polise mukavemet ve Toplantı Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na aykırılık. Toplam 34,5 yıl hapis isteniyor. Okulda cinayet işleyen başka bir çocuk ise 10 ile 12 yıl arası hapisle yargılanıyor. Bunun neresinde adalet var”
Taş atan çocuklar için Gül de devrede
Güneydoğuda’daki gösterilerde polise taş attıkları için terör suçlamasıyla 30 yıl hapis istemiyle yargılanan ve kamuoyunda “taş atan çocuklar” olarak bilinen sorun için Cumhurbaşkanı Abdullah Gül devreye girdi. Çankaya Köşkü’nde dün Çocuklar İçin Adalet Çağrıcıları Girişimi’ni kabul eden Gül, bu konunun öncelikli çözümü için gerekli görüşmeleri yapacağını açıkladı. Sanatçı Derya Alabora, Avukat Mehmet Uçum, Tiyatro Sanatçısı Mehmet Atak, Yazar Yıldız Ramazanoğlu ve Gazeteci Balçiçek Pamir’den oluşan girişim heyeti, Gül ile 45 dakika görüştü. Basına kapalı yapılan görüşmeden alınan bilgiye göre heyet üyeleri, terör suçlamasıyla yargılanan çocukların sorununun 2006’da değil, aslında 1991’de başladığını vurguladı. Heyetten Terörle Mücadele Kanunu ve Türk Ceza Kanunu’nda değişiklik önerilerini alan Gül ise, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Türkiye’de genel olarak çocuklara ilişkin başka sorunlar da var, başka adli sorunlar da var. Aslında bütün çocuk sorunlarına ilişkin farklı projeler harekete geçirilmeli. Ama bu sorunu öncelikle ele alınması gereken bir konu olarak görüyorum. Devletin ve toplumun birinci görevi çocuklarını korumak ve çocuklarına sahip çıkmaktır. Suçla ilişkilendirilen çocuklar olabilir, onları hangi sebeplerin suça ittiği bir noktadan sonra önemli değil. Elbette bu sebepler ortadan kaldırılmalı, ama bunun ötesinde topluma kazandırılmaları daha önemli. Sorunun çözüm yeri Meclis. Bütün partilerin konuya çocuk sorunu çerçevesinde duyarlılık göstereceğini umuyorum. Ya hükümet bir tasarı olarak ya da milletvekilleri teklif olarak bu değişikliği getirebilir. Ben de görüşlerimi aktaracağım.”
Taslak yasalaşırsa 18 yaşın altında olup sokak gösterilerinde polise taş atan çocuklar gözaltına alınırken yanlarında sosyal görevli bulunacak. Emniyetteki ifadeleri terörle mücadele değil, çocuk şubesinde alınacak. Sorgulamalarını çocuk savcıları yapacak ve duruşmada sosyal görevli yer alacak. Mahkeme, çocuğun suç işleme yetisini taşıyıp taşımadığı, yaptığı eylemin sonuçlarını bilecek kavrayışa sahip olup olmadığı ve cezalandırılmayı gerektiren akli olgunluğa erişip erişmediği konusunda sosyal inceleme raporu isteyecek. Gözaltındayken çocukların avukatları ve yakınıyla görüşmelerinde terör suçlularıyla ilgili sınırlamalar kaldırılacak.
Çocuklar İçin Adalet Çağrıcıları girişiminden Avukat Mehmet Uçun, bu düzenlemelerin gerekli; ancak yeterli olmadığını söyledi. Uçun, şunları söyledi: “Bu çocuklar 5 ayrı suçlamayla yargılanıyor. Bunlar; terör örgütü propagandası yapmak, örgüt üyesi olmadığı halde örgüt adına faaliyette bulunmak, kamu malına zarar vermek, polise mukavemet ve Toplantı Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na aykırılık. Toplam 34,5 yıl hapis isteniyor. Okulda cinayet işleyen başka bir çocuk ise 10 ile 12 yıl arası hapisle yargılanıyor. Bunun neresinde adalet var”
Taş atan çocuklar için Gül de devrede
Güneydoğuda’daki gösterilerde polise taş attıkları için terör suçlamasıyla 30 yıl hapis istemiyle yargılanan ve kamuoyunda “taş atan çocuklar” olarak bilinen sorun için Cumhurbaşkanı Abdullah Gül devreye girdi. Çankaya Köşkü’nde dün Çocuklar İçin Adalet Çağrıcıları Girişimi’ni kabul eden Gül, bu konunun öncelikli çözümü için gerekli görüşmeleri yapacağını açıkladı. Sanatçı Derya Alabora, Avukat Mehmet Uçum, Tiyatro Sanatçısı Mehmet Atak, Yazar Yıldız Ramazanoğlu ve Gazeteci Balçiçek Pamir’den oluşan girişim heyeti, Gül ile 45 dakika görüştü. Basına kapalı yapılan görüşmeden alınan bilgiye göre heyet üyeleri, terör suçlamasıyla yargılanan çocukların sorununun 2006’da değil, aslında 1991’de başladığını vurguladı. Heyetten Terörle Mücadele Kanunu ve Türk Ceza Kanunu’nda değişiklik önerilerini alan Gül ise, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Türkiye’de genel olarak çocuklara ilişkin başka sorunlar da var, başka adli sorunlar da var. Aslında bütün çocuk sorunlarına ilişkin farklı projeler harekete geçirilmeli. Ama bu sorunu öncelikle ele alınması gereken bir konu olarak görüyorum. Devletin ve toplumun birinci görevi çocuklarını korumak ve çocuklarına sahip çıkmaktır. Suçla ilişkilendirilen çocuklar olabilir, onları hangi sebeplerin suça ittiği bir noktadan sonra önemli değil. Elbette bu sebepler ortadan kaldırılmalı, ama bunun ötesinde topluma kazandırılmaları daha önemli. Sorunun çözüm yeri Meclis. Bütün partilerin konuya çocuk sorunu çerçevesinde duyarlılık göstereceğini umuyorum. Ya hükümet bir tasarı olarak ya da milletvekilleri teklif olarak bu değişikliği getirebilir. Ben de görüşlerimi aktaracağım.”