Çocuk istismarı davasında beyan tartışması
Güncelleme Tarihi:
Çocuk istismarı davalarında delillerle desteklenmesi ve hayatın olağan akışına uyması halinde mağdur çocukların beyanlarına üstünlük tanınıyordu. Ancak, Yargıtay’ın son dönemlerde bu uygulamadan vazgeçtiği görüşü savunuldu. Başkentteki bir istismar olayı ile ilgili temyiz başvurusu yapan savcılık, mağdur çocuğun anlatımlarının Yargıtay tarafından dikkate alınmamasını eleştirdi.
Dava dosyasına göre, hafif düzeyde mental geriliği bulunan ancak ifadelerine güvenilebileceğine ilişkin doktor raporu bulunan 16 yaşındaki S.B. Ankara Mamak’ta bir kuaförde çalışıyordu. Mağdur çocuk, çalıştığı kuaförün yanında bulunan ve Recep T. tarafından işletilen bakkaldan “şeker” tabir edilen uyuşturucu madde talebinde bulundu. Recep T. de para karşılığında söz konusu uyuşturucuyu verebileceğini belirtti. Mağdur çocuk, parasının olmadığını söyleyerek, bakkaldan ayrılmaya hazırlandığı sırada Recep T. “İlişkiye girersek veririm” teklifinde bulundu. S.B.’nin kabul etmesi üzerine Recep T. kız çocuğa yönelik istismarda bulundu. S.B. yaşadıklarını öğretmeniyle paylaştı. Öğretmeni, S.B. için Ankara Üniversitesi Çocuk Psikiyatrisi’nde randevu aldı. S.B., maruz kaldığı istismarı görevli doktora anlattı.
DOKTOR, POLİSE BİLDİRDİ
Doktorun durumu polise bildirmesi üzerine Recep T. hakkında, ‘reşit olmayanla cinsel ilişki’ suçundan Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Sanık savunmasında, mağdurenin kendisinin dükkânından çiklet almaya dahi gelmediğini, hakkında neden şikâyette bulunduğunu da bilmediğini iddia ederek, suçlamaları reddetti. Mahkeme, 23 Eylül 2014’de yargılamayı tamamladı. Mahkeme de sanığa 6 ay hapis cezası verip bunu da para cezasına çevirdi. Kararın temyiz edilmesi üzerine dosya Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nin gündemine geldi. Daire, 17 Mayıs 2022’den “sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair cezalandırılmasına yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı” gerekçesiyle verilen kararı bozdu. Bozma kararı üzerine dosya tekrar Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nin gündemine geldi. Yerel mahkeme de Yargıtay’ın kararına uyarak, sanık hakkında beraat kararı verdi.
YARGITAY’I ELEŞTİRDİ
Ankara Cumhuriyet Savcısı kararı temyiz etti. Mağdur çocuğun anlatımlarının hayatın olağan akışına uygun olduğu ve bu durumun dikkate alınmadığına dikkat çekilen temyiz başvurusunda Yargıtay’ın tutum değişikliğine ilişkin şu değerlendirme yapıldı:
“Özellikle mağdur çocuklara karşı işlenen cinsel suçlarda mağdur çocuğun anlatımının maddi delillerle desteklenmesi halinde hayatın olağan akışına da uygun aralarında ihtilaf bulunmayan faillere ilişkin anlatımlarına üstünlük tanındığı Yargıtay 14. (kapanan) ve 9. Ceza Dairesi’nin istikrarlı geçmiş uygulamasının da bu yönde olduğu, ancak son dönemde bu uygulamadan ceza hukuku ve tıbbi gerekçeleri ortaya konmadan ayrılınmıştır.”
SANIĞA İTİBAR EDİLDİ
Dosyanın bir kez daha temyiz incelemesini yapan Yargıtay 9. Ceza Dairesi, 5 Nisan’da sanık hakkında verilen beraat kararının onanmasına hükmetti. Taraflara geçen günlerde tebliğ edilen kararın gerekçesinde, “Sanığın atılı cinsel eylemi gerçekleştirdiğine ilişkin net görgüye dayalı beyanların olmaması, üzerine atılı suçlamayı reddeden net savunması, üzerine atılı suçu işlediği hususunda her türlü şüpheden uzak, mahkûmiyeti gerektirir nitelikte somut delil bulunmaması nedeniyle sanık savunmasına itibar etmek gerekmiştir” denildi.