Çocuk hakları için çaldılar

Güncelleme Tarihi:

Çocuk hakları için çaldılar
Oluşturulma Tarihi: Ekim 14, 2009 00:00

Hürriyet Treni’ni ziyaret eden Karaman Vali Yardımcısı Yılmaz Şimşek ve Belediye Başkanı Kamil Uğurlu, Coca-Cola Mutluluk Bandosu’yla bateri çaldı.

Haberin Devamı

HÜRRİYET Hakkımızdır/Tren Özgürlüktür Treni dün Karaman’da, öğrenciler, vatandaşlar, Belediye Bandosu ve halkoyunları gösterileriyle karşılandı. Karşılama törenine, Karaman Vali Yardımcısı Yılmaz Şimşek, Belediye Başkanı Kamil Uğurlu, Karaman İl Kültür ve Turizm Müdürü Cengiz Orta, İl Milli Eğitim Müdürü Sebahattin Altun, İl Emniyet Müdürü Tacettin Kurt, Karaman Ziraat Odası Başkanı Ercüment Yılmaz, PTT Başmüdürü Bekir Gökmen katıldı. Vali Yardımcısı Şimşek ve Belediye Başkanı Uğurlu, Coca Cola’nın Mutluluk Bandosu’yla çocuk hakları için bateri çaldı.
Vali Yardımcısı Yılmaz Şimşek, Konferans Vagonu’nda yapılan söyleşide, “Artık yönetim değil yönetişim çağında olduğumuzu” belirterek, “Bu, artık sadece atananların ve seçilenlerin değil, sivil toplumun da yönetime katılması anlamına geliyor. Hürriyet ve TCDD’nin ortaklaşa yürüttüğü bu proje de bunun en güzel örneklerinden biri” dedi. Belediye Başkanı Uğurlu ise “Karaman Türkiye’nin en huzurlu illerinden biri. Yaşanabilir şehirler listesinde 11, ekonomik düzey sıralamasında ise 16’ncı sıradayız. Türkiye’nin bisküvi ihtiyacının yüzde 60’ını, elma üretiminin ise beşte birini biz karşılıyoruz. Sosyal çalışmalarımız da hızla devam ediyor” diye konuştu. Karaman Ziraat Odası’nın ziyaretçilere elma ikram ettiği tren etkinlikleri gün boyu Karamanlılara hoş anlar yaşattı.

30’uncu durak notları

Haberin Devamı

KARAMAN tam 30’uncu durağımızdı. Bir aydan uzun bir süredir, 30 farklı şehrin sabahına açmışız gözlerimizi. Ne kadar içiçe olsalar da 30 farklı renk, yaşayış tarzı, yemek kültürü, misafirperverlik ve insan haklarına bakış...
Karaman da onlardan biriydi. Altı milyon elma ağacı, Türkiye’nin bisküvi üretiminin yüzde 60’ını karşılayan fabrikaları, cami ve türbeleri, mağaralarıyla övünerek çıktı karşımıza. Biz kendimizi, yollarda olma amacımızı anlattık, onlar kendilerini:
Türkiye’nin yaşanabilir şehirler listesinde 11’inci, refah seviyesinde 16’ncı olduklarını anlattılar heyecanla. “Yunus Emre bizim şehrimizde dinleniyor” dedi Belediye Başkanı Kamil Uğurlu, “Sonra Mevlana’nın annesi... Hem Mevlana’nın asıl geldiği, yerleşmek istediği yer Karaman’dı.”
10 bin yıllık tarih
Bu heyecana aşinayız geçen yıldan: “Biz de varız ve iyiyiz, değerliyiz, bizi görmezden gelmeyin” diyen
telaşlı heyecan. Her şehrin hakkı olan bu talep, en etkili ve yetkililer tarafından nasıl karşılanıyor bilmiyorum ama Karaman, Orta Anadolu’nun gerçekten “görülmesi” gereken şehirlerinden biri.
Karadağ’ın eteklerindeki Madenşehir, belki de kilise kalıntılarının üzerine kurulduğu için Binbir Kilise olarak anılıyor, şu anda yer üstünde sadece Mahalaç ve Çanlı Kilise’nin yıkıntıları var. Taşkale Kanyonu üzerinde ise yumuşak tüf kayaya oyulmuş Manazan Mağaraları bekliyor meraklısını. Aslında Bizans dönemine ait beş katlı toplu yerleşimler bunlar; kendine has sürünme yolları ve havalandırmasıyla. Kayaya oyulmuş 500 kişilik kiliseyi, dehlizleri ve tünelleri görmek için bir fenere ve biraz da cesarete ihtiyaç olduğunu yazmıştı bir zamanlar seyahat yazarı Reyan Tuvi.
Karaman ve çevresinin tarihi on bin yıl önceye dayanıyor. Hititler zamanında askeri ve ticari merkez. Frigya, Lidya, Yunan, Selçuklu izlerini barındırıyor. Sonra da Karamanoğulları; şehir adını onlardan alıyor. Karaman, “Hayır Yunus Emre ve hocası Tapduk Emre’nin mezarı bizde” diye, aynı şeyi iddia eden şehirlere de kafa tutuyor yıllardır. Bir şehir bunca tarihi bir arada barındırınca, sergileyebileceği eserleri de çok oluyor tabii. Ama sergileyecek yeri olması lazım!
Büyük bir müze şart
Dün Karaman Müzesi denilen bakımsız, çiş kokulu ve florasan ışıklı binayı gezerken, haksızlık duygusu iyice belirginleşti bizde. Deposunda 14 bin parça eseri bekletiyor Karaman, halen sahip olduğu mirasa yakışır bir müzesi, hatta müze girişimi bile olmadığı için.
Dolayısıyla, tüf kayadaki yerleşimde bulunduğu yer ısı ve nemi sabit tutabildiği için bozulmadan, hatta üzerindeki  elbiseyle birlikte günümüze kadar gelebilmiş genç kadın cesedi, yapayalnız kalıyor o bina içinde. Ya da yeni bulunan Hitit heykeli, daha Karamanlılar göremeden Kore’ye sergilenmeye gidiyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!