Güncelleme Tarihi:
Toplantıların açılışı dolayısıyla Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, Girls Not Brides Global Koordinatörü Lakshmi Sundaram ve Pakistan'daki Blue Veins sivil toplum kuruluşu Program Koordinatörü Qamar Naseem'in katılımıyla, Sabancı Center'da basın toplantısı düzenlendi.
Güler Sabancı, erken yaşta evliliklerin sadece Türkiye'nin önemli bir sorunu olmadığını kaydederek, şu bilgileri verdi:
“Şu anda 14 milyon kız çocuğu, 18 yaşından küçük yaşta evleniyor. Bu da demektir ki, her gün 38 bin kız çocuğu çocukluğunu yaşayamıyor. Ülkemizde de ne yazık ki kız çocuklarımız bu sorunu acı bir şekilde yaşıyor. Türkiye'de kadınların yüzde 32'si 18 yaşından önce evleniyor. Bu rakamlar bize çocukların henüz oyun oynayacak yaştayken evliliğe adım attığını gösteriyor. Kız çocukları öğrenci olmaları gerekirken, eş oluyorlar, anne oluyorlar. Aslında eğitim bir insanlık hakkı. Kız çocuklarının en az 18 yaşına kadar eğitim görmeleri gerekir. Bu, onların insanlık hakkı. Bunun ötesinde duygusal açıdan yara alıyorlar ve erken yaşta yapılan evliliklerin, istatistiklerin çok çarpıcı görüntüleri var. Örneğin liseye devam etmeyen kızların çocuk gelin olma riski, 6 kat daha fazla. Sağlık konusunda, 15 yaşından önce doğum yapan genç kızların doğumda ölüm riski 5 kat daha fazla. Gelecek nesiller açısından 18 yaşından önce yapılan doğumlarda, bebeklerin ölüm riski yüzde 60 daha fazla. Sonuçlar gösteriyor ki, bu olguyla mücadele etmemiz lazım. Erken yaşta evlilikle mücadele için toplumsal değişim ve toplumsal gelişim şart.”
Kız çocuklarının erken evlenmesiyle ilgili çok kompleks sebepler bulunduğunu dile getiren Sabancı, bunları “eğitim yetersizliği”, “gelenekler”, “görenekler”, “dini inançlar”, “yasal düzenlemeler” şeklinde sıraladı.
Sabancı, sorunun çözümünün de çok boyutlu olduğuna işaret ederek, “Sebepleri ne olursa olsun, sonuçlarına baktığımızda, bununla toplumsal olarak mücadele etmemiz gerektiği görülüyor” dedi.
Vakıf olarak “çocuk gelinler” sorununun çözümünde aktif rol alan sivil toplum kuruluşlarını desteklediklerini ifade eden Sabancı, Türkiye'de bu konuda önemli çalışmalar yapıldığını, önemli adımlar atıldığını, konunun meclis gündemine alındığını, kız çocuklarının okula gönderilmesi konusunda özel destekler verildiğini anlattı.
Sabancı, Türkiye'de ilkokulda kız-erkek çocuk oranlarının hemen hemen eşit iken, ortaöğrenimde kız çocuk oranın yüzde 66 olduğunu kaydetti.
Vakıf olarak verdikleri desteklerle kadınların toplumsal hayata katılımını artırmayı hedeflediklerini vurgulayan Sabancı, bugüne kadar 62 projeyi destekleyerek, 360 binden fazla insanın hayatına dokunduklarını belirtti.
Sabancı, “çocuk gelinler” sorununun çözümünde, yerel, ulusal ve uluslararası çalışmaların beraber yürütülmesi gerektiğine inandıklarını ifade ederek, dünyada toplumsal sorunların çözümünün, birlikte hareket etmekten geçtiğini söyledi.
EVLİLİK YAŞI 18'E ÇIKARILMALI
Güler Sabancı, soruları yanıtlarken, Türkiye'de erken evlilik ortalaması yüzde 30-32 civarında, Güneydoğu'da yüzde 50'lerde olduğunu kaydederek, vakıf olarak BM ortak programına başladıklarında, gittikleri 6 şehirden 3-4 tanesinde 1 tane bile kadın sivil toplum kuruluşu yokken, bugün Türkiye'nin her yerinde kadın sivil toplum kuruluşları bulunduğunu anlattı.
Anayasa'da eşitlik konusunun düzeltilmesi ve evlilik yaşının 18'e çıkarılması gerektiğine işaret eden Sabancı, “Kız çocukları 18 yaşına kadar okulda olmalı. Bu, en doğal insanlık hakları” dedi.
"BİRLİKTE ÇALIŞAMAZSAK BU SORUNA ÇÖZÜM BULAMAYACAĞIZ"
Lakshmi Sundaram da küresel bir sorun olan çocuk evliliklerinin, milyonlarca kız çocuğunu etkilediğini belirterek, çocuk gelinlerin bütün dünyada ihmal edildiğini kaydetti.
Çocuk evlilik oranının yüksek olduğu ülkelerde eğitim zaafiyeti olduğunu dile getiren Sundaram, Türkiye'nin küresel topluluk içinde çözüm getirmek konusunda önemli potansiyele sahip olduğunu söyledi.
Sundaram, çocuk evliliklerine son vermek için hangi çözümlerin sunulması gerektiğini tartıştıklarını ve sahada uygulamalar yaptıklarını ifade ederek, “Ortaklıklar kurarak, çocuk evlilikler sorunundan kurtulabiliriz. Birlikte çalışamazsak bu soruna çözüm bulamayacağız” diye konuştu.
Çocuk evliliklerinin en fazla olduğu 20 ülkenin 14'ünün Afrika'da yer aldığını, çocuk evlilikler bazı ülkelerin belli bölgelerinde daha fazla yoğunlaştığını anlatan Sundaram, çocuk evilikleri ile dünyanın bütün ülkelerinde karşılaştıklarını belirtti.
"DİZİLER, İNSANLARIN ZİHNİYETİNİ DEĞİŞTİRME KONUSUNDA ETKİLİ OLABİLİR"
Qamar Naseem ise Türkiye'nin bu konuda liderlik yapabileceğini belirterek, “Türkiye, Pakistan hükümeti için örnek olabilir. İslamla modernleşmenin nasıl el ele devam edebileceğine örnek teşkil edebilir” dedi.
Pakistan'da Türk dizilerinin çok popüler olduğunu ve Hint dizilerinin önüne geçtiğini belirten Nasreem, “Herkes Türk dizilerini izliyor, hatta insanlar fanatikler. Dizilerin de insanların zihniyetini değiştirme konusunda etkili olabileceğini düşünüyorum. Medya önemli rol oynayabilir zihniyet değişimi konusunda” diye konuştu.
Naseem, çocuk evliliklerinin, çocukların akıl, ruh sağlığının yanı sıra toplumun ruh sağlığı etkilediğini belirtti.
TOPLANTILAR
“Çocuk Evliliklerine Beraber Son Verebiliriz: Ülkelerden Örnekler” toplantılarına, “Girls Not Brides: Çocuk Yaşta Evliliğe Son Vermek için Küresel Girişim”e üye olan Afrika, Güney Asya, Avrupa ve Amerika'dan 49 sivil toplum kuruluşundan 52 kişi katılıyor.
Sabancı Vakfı ev sahipliğinde düzenlenen toplantıların, uluslararası sivil toplum kuruluşlarının “çocuk gelinler” konusunda işbirliği yapmasına, küresel boyutta sosyal politikalar ve programlar geliştirmesine katkı sağlaması bekleniyor.
3 gün sürecek toplantılarda katılımcılar, “çocuk gelinler” konusundaki çalışmalarını, deneyimlerini ve çözüm önerilerini paylaşacak.