Çocuk eğitimi için anne-baba okulları açılmalı
Güncelleme Tarihi:
A.A
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 21, 2008 10:06
Hacettepe Üniversitesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı, Çocuk ve Gençlik Ruh Sağlığı Derneği Başkanı Prof. Dr. Füsun Çuhadaroğlu, devletin, çocuk eğitimine yönelik “anne baba okulları” açması gerektiğini belirtti.
Çuhadaroğlu, Türkiye'de son zamanlarda hızlı ve önemli toplumsal değişimler yaşandığını söyledi.
Bu sürecin sosyolojik açıdan da toplumlarda karışıklığa yol açtığını ifade eden Çuhadaroğlu, insanların değişime ayak uydurmaları için yeterli bir zaman olması gerektiğini, böylece değişimin herkesin özümseyerek uyum sağladığı bir süreç oluşturduğuna değindi.
Türkiye'deki gibi değişimin hızlı olduğu yerlerde yetişkinlerin dahi değişime ayak uydurmakta zorlandıklarını vurgulayan Çuhadaroğlu, şöyle konuştu:
“Bir moda toplumu haline geldik. Bu değişikliklerden de en çok ergenlik dönemindeki gençler etkileniyor. Ebeveynler değişim sürecini özümseyerek yaşayamadıkları ve bu süreçte neyin doğru olup neyin olmadığını göremedikleri zaman bunu çocuklarına aktaramıyorlar. Ebeveynler ayaklarını yere sağlam basmalı ki gençler o değişim içinde çalkantılı bir dönem yaşarken iyi yönlendirebilsinler.”
Günümüzde ailelerin en çok “çocuklarına uygun sınırları öğretmekte zorlandığını” belirten Çuhadaroğlu, bunun da modernleşme kavramının suistimal edilmesi ve modernliğin “her istediğini yapmak” gibi algılanmasından kaynaklandığı söyledi. Çuhadaroğlu, “Böyle olunca daha küçük yaştan itibaren ebeveynler çocuklarının tüm istediklerine izin vermeye, ilkokuldayken cep telefonu almaya, lisedeyken ehliyeti olmayan gençlere araba kullandırmaya başladı” dedi.
Anne babaların çocuk eğitimiyle ilgili doğru tutumları, çocuklara nasıl eğitim verilmesi, sevginin ve disiplinin nasıl ve ne kadar gösterilmesi konularında çok bilinçli olmaları gerektiğini vurgulayan Çuhadaroğlu, böylece ebeveynlerin çocuklarına daha doğru oranda disiplin ve sevgi verebileceklerini söyledi. Çuhadaroğlu, “Çocuk eğitimi, toplumların geleceği ve gelecek nesillerin eğitimi açısından önemsenmesi gereken bir konu. Türkiye'nin içinde bulunduğu bu hızlı değişim sürecinde devlet kurumlarında anne babalara yönelik eğitimler verilmeli. Devlet eliyle 'anne baba okulları' açılmalı” diye konuştu.
ÇOCUK EĞİTİMİNİN 2 TEMEL UNSURU
Çocuk eğitiminde sevgi ve disiplin şeklinde 2 temel unsur bulunduğunu anlatan Çuhadaroğlu, çocukların sevgiyle duygusal açıdan beslendiğini, disiplinle de öğrendiğini kaydetti.
Sürekli sevgiyle büyütülüp, disiplin verilmeyen çocukların yaramaz ve şımarık büyüdüklerini anlatan Çuhadaroğlu, böyle büyüyen çocukların sorumluluk almayan, 'bütün dünya onu sevmek zorundaymış gibi hissetmeye başlayan', toplum içinde kendine bir yer edinmekten aciz varlıklar haline geldiklerini ifade etti.
Sadece disiplin verilerek eğitilen çocukların ise insani açıdan yoksun, ruhsuz olduklarını dile getiren Çuhadaroğlu, aşırı sevgi ve disiplinle büyüyen çocukların da ancak kurallara uyduğu zaman sevilecekmiş algısına kapıldığını söyledi. Çuhadaroğlu, aşırı sevgi ve disiplinin çocukların gereksiz kaygı ve korkuya kapılmalarını sağlayan nörotik bozukluklara neden olabileceğini belirtti.
Anne babasından hiç sevgi görmemiş ve disiplin alarak yetişmemiş çocukların ise hiçbir şeyi öğrenemeyen, insani zenginlikten uzak olduklarını ifade eden Çuhadaroğlu, “Böylece toplumda hiçbir kurala uymayan, 'ben her dediğimi yaparım, kimsenin sevgisine de desteğine de ihtiyacım yok' diyen çocuklar yetişiyor. Bunlar da suç işlemeye meyilli, 'psikopat' dediğimiz tipler oluyor” diye konuştu.
Çocuk eğitiminde sevgi ve disiplinin aşırıya kaçmadan, ölçülü verilmesi gerektiğine dikkat çeken Çuhadaroğlu, çocukların böylece kurallara uyarak ve sorumluluk alarak yaşamayı öğrenebildiklerini kaydetti.
Bu sürecin sosyolojik açıdan da toplumlarda karışıklığa yol açtığını ifade eden Çuhadaroğlu, insanların değişime ayak uydurmaları için yeterli bir zaman olması gerektiğini, böylece değişimin herkesin özümseyerek uyum sağladığı bir süreç oluşturduğuna değindi.
Türkiye'deki gibi değişimin hızlı olduğu yerlerde yetişkinlerin dahi değişime ayak uydurmakta zorlandıklarını vurgulayan Çuhadaroğlu, şöyle konuştu:
“Bir moda toplumu haline geldik. Bu değişikliklerden de en çok ergenlik dönemindeki gençler etkileniyor. Ebeveynler değişim sürecini özümseyerek yaşayamadıkları ve bu süreçte neyin doğru olup neyin olmadığını göremedikleri zaman bunu çocuklarına aktaramıyorlar. Ebeveynler ayaklarını yere sağlam basmalı ki gençler o değişim içinde çalkantılı bir dönem yaşarken iyi yönlendirebilsinler.”
Günümüzde ailelerin en çok “çocuklarına uygun sınırları öğretmekte zorlandığını” belirten Çuhadaroğlu, bunun da modernleşme kavramının suistimal edilmesi ve modernliğin “her istediğini yapmak” gibi algılanmasından kaynaklandığı söyledi. Çuhadaroğlu, “Böyle olunca daha küçük yaştan itibaren ebeveynler çocuklarının tüm istediklerine izin vermeye, ilkokuldayken cep telefonu almaya, lisedeyken ehliyeti olmayan gençlere araba kullandırmaya başladı” dedi.
Anne babaların çocuk eğitimiyle ilgili doğru tutumları, çocuklara nasıl eğitim verilmesi, sevginin ve disiplinin nasıl ve ne kadar gösterilmesi konularında çok bilinçli olmaları gerektiğini vurgulayan Çuhadaroğlu, böylece ebeveynlerin çocuklarına daha doğru oranda disiplin ve sevgi verebileceklerini söyledi. Çuhadaroğlu, “Çocuk eğitimi, toplumların geleceği ve gelecek nesillerin eğitimi açısından önemsenmesi gereken bir konu. Türkiye'nin içinde bulunduğu bu hızlı değişim sürecinde devlet kurumlarında anne babalara yönelik eğitimler verilmeli. Devlet eliyle 'anne baba okulları' açılmalı” diye konuştu.
ÇOCUK EĞİTİMİNİN 2 TEMEL UNSURU
Çocuk eğitiminde sevgi ve disiplin şeklinde 2 temel unsur bulunduğunu anlatan Çuhadaroğlu, çocukların sevgiyle duygusal açıdan beslendiğini, disiplinle de öğrendiğini kaydetti.
Sürekli sevgiyle büyütülüp, disiplin verilmeyen çocukların yaramaz ve şımarık büyüdüklerini anlatan Çuhadaroğlu, böyle büyüyen çocukların sorumluluk almayan, 'bütün dünya onu sevmek zorundaymış gibi hissetmeye başlayan', toplum içinde kendine bir yer edinmekten aciz varlıklar haline geldiklerini ifade etti.
Sadece disiplin verilerek eğitilen çocukların ise insani açıdan yoksun, ruhsuz olduklarını dile getiren Çuhadaroğlu, aşırı sevgi ve disiplinle büyüyen çocukların da ancak kurallara uyduğu zaman sevilecekmiş algısına kapıldığını söyledi. Çuhadaroğlu, aşırı sevgi ve disiplinin çocukların gereksiz kaygı ve korkuya kapılmalarını sağlayan nörotik bozukluklara neden olabileceğini belirtti.
Anne babasından hiç sevgi görmemiş ve disiplin alarak yetişmemiş çocukların ise hiçbir şeyi öğrenemeyen, insani zenginlikten uzak olduklarını ifade eden Çuhadaroğlu, “Böylece toplumda hiçbir kurala uymayan, 'ben her dediğimi yaparım, kimsenin sevgisine de desteğine de ihtiyacım yok' diyen çocuklar yetişiyor. Bunlar da suç işlemeye meyilli, 'psikopat' dediğimiz tipler oluyor” diye konuştu.
Çocuk eğitiminde sevgi ve disiplinin aşırıya kaçmadan, ölçülü verilmesi gerektiğine dikkat çeken Çuhadaroğlu, çocukların böylece kurallara uyarak ve sorumluluk alarak yaşamayı öğrenebildiklerini kaydetti.