Mesude ERŞAN
Oluşturulma Tarihi: Mart 13, 2004 20:02
‘Acaba çocuğumun gerçek babası mıyım?’ Babalar içlerini kemiren, bazen de tüm yaşamlarını altüst eden bu kuşku ve merakın üstesinden babalık testiyle geliyorlar. Sadece 9 aydır 653 milyon liraya babalık testi yapılan bir laboratuvara Türkiye’nin dört bir yanından gelen 200 ‘şüpheci’ baba başvurdu.
Bunların 20’sinin ‘biyolojik baba’ olmadığı anlaşıldı. Başvuranların arasında anne, baba ve çocuğun beraberce geldiği oluyor. İşin garibi, taşradan gelenler bile bu konuda bir fikir sahibi. Genellikle avukatlardan öğreniyorlar. Her yıl yaklaşık 2 bin babanın ise babalık testi için yurtdışına kan gönderdiği tahmin ediliyor. Babalık testinin yapılabildiği Acıbadem Merkez Laboratuvarı’nın direktörü Doç. Dr. İbrahim Ünsal’la ‘baba’lık örnekleriyle testini konuştuk.
Sülalece geldiler
Bir genç çift, bebekleri ve aileden altı kişiyle birlikte laboratuvara geldi. Güneydoğulu ve yerel giysiler içindeydiler. Çifte sorulan soruları onlar değil, grubun en yaşlı iki üyesi cevaplıyordu. Törenin ağırlığı hissediliyordu ama sorulan soruları da eksiksiz ve rahatlıkla yanıtlıyordu sözcüler. Konuşmalarından çift dışındaki diğer altı kişinin, kız ve erkek taraflarının üçer ileri geleni olduğunu anlaşıldı. Yaşlı sözcüler ‘Biz kendi aramızda konuşarak anlaştık. Babalık testini yaptıracağız. Sonuç ne olursa olsun razıyız’ dediler. Birkaç gün sonra gene hep birlikte test sonucunu almaya geldiler. Delikanlının çocuğun babası olduğu kesinleşmişti. Sakin bir şekilde sonucu dinlediler. Garipti ama taraflar ne bir sevinç ne de bir öfke belirtisi gösterdiler. Teşekkür ederek ayrıldılar.
Babası olduğunu öğrenince ağladı
Ege bölgesinden kırklı yaşlarda bir kadın, babası ve kardeşiyle birlikte randevu alarak laboratuvara geldi. Kadın babasının, gerçek babası olup olmadığını merak ediyordu. Anne yoktu. Yapılan testle, gerçek baba olduğu doğrulandı. Kadın, sonucu öğrendikten sonra babası ve kardeşinden görüşme odasını terk etmeleri için ricada bulundu. Onlar çıktıktan sonra hıçkıra hıçkıra ağladı. Sakinleştikten sonra sessizce uzaklaştı.
Beş kardeşten birinin babası farklıydı
Her biri 60 yaşını geçmiş beş kardeş ve yaşlı anneleri birlikte test için geldiler. Kardeşlerin en büyüğü, kendisinin babasının farklı olduğunu duyduğunu, bunu testle kesinleştirmek istediğini anlattı. Kardeşler arasında bir gerilimden çok dayanışma vardı. Tüm sorulara gerektiğinde kendi aralarında fikir birliğine vararak yanıt verdiler. Beşi de testin yapılmasını istiyordu. Gerçekten de test sonucunda en büyük kardeşin babasının, diğer kardeşlerin babasından farklı olduğu kesinleşti.
Sosyete playboyu rapor zarfını açmadı
Sosyete sayfalarında sıkça boy gösteren bir playboy, yanında bir kadın ve bebekle laboratuvara geldi. Bebeğin gerçek babası olup olmadığını öğrenmek istiyordu. Kadının bilmek istediği de buydu. Konuyu bir adli tıp uzmanına danışmış sonra da meraklarını gidermek için bize gelmişlerdi. Test sonucu almaya yine birlikte geldiler. Raporun olduğu zarfı açmak üzereyken beni durdurdular. ‘Sonucu şimdi bilmek istemiyoruz, zarfı açmayın bize de bilgi vermeyin’ dediler. Zarfı kendi istedikleri bir zaman ve yerde, belki de kendilerini hazır hissettiklerinde açacaklardı. Kapalı zarfı alarak çıktılar.
GERÇEK BABA MI NASIL ANLAŞILIYOR?
Baba ve çocuktan alınan kan örneğinden genetik materyal toplanarak test yapılıyor. Her çocuğun genetik malzemesinin yarısı anneden, diğer yarısı da babadan gelir. Baba ve çocuğun kan örneklerinden genetik tiplerini çıkarıyoruz. DNA’ları üzerindeki, kişiden kişiye değişiklik gösteren 16 ayrı bölgeyi tek tek karşılaştırıyoruz. Bu bölgelerin birinde dahi, çocuk ile baba arasında farklılık görülmesi babanın ‘biyolojik baba’ olmadığı anlamına geliyor.
NASIL EMİN OLUNUYOR?
Doğruluk oranı yüzde 99.9. Kullandığımız genetik analizör Adli Tıp Kurumu, FBI’ın kullandığıyla aynı. 200 bin doların üzerinde bir yatırım. En gelişmiş teknoloji. Aynı cihazla bütün başka genetik testleri de yapabiliyoruz. Doğru sonuç verdiğinden emin olmak için kendi test sistemimizi test ettiriyoruz. Tüm testlerimizin kalite kontrolü için ABD’deki kısa adı CAP olan dünyanın en önemli kalite kontrol organizasyonlarından birine bağlıyız. Onlar bize ABD’den üzerinde çalışmamız için ne olduğunu bilmediğimiz örnekler gönderiyor. İstedikleri testleri yapıyor ve sonucu bildiriyoruz. Sonucun doğruluğuna göre bizi 100 üzerinden puanlıyorlar. Bizim puanımız 100.
İKİ SONUÇ VAR
n Babalığın Dışlanması: Test edilen erkeğin, çocuğun gerçek biyolojik babası olmadığını belirtir. Babalık dışlanması belirtildiğinde baba olma olasılığı yüzde sıfırdır.
n Babalığın Onaylanması: Eğer rapor test edilen erkeğin çocuğun gerçek biyolojik babası olduğunu dışlamıyorsa, kombine paternite indeksi (CPI) denilen hesapla baba olma olasılığı belirtilir. Yapılan testin ölçme gücü yüksek olduğu için babalık olasılığı genellikle %99.9’dan büyük çıkıyor.
GİZLİLİK NASIL SAĞLANIYOR?
Test için başvuran baba ve çocuğun adları, kendileri istesin veya istemesin tıbbi kayıtlara hiçbir şekilde geçmiyor. Kendi özel kodlarımızla kaydediyoruz. Testleri yapan uzmanlar, kime test yaptıklarını bilmiyor. Ayrıca test yapılmadan önce mutlaka yazılı bir onay alınıyor.
Sonuç kötüyse yıkılan da var takmayan da
Baba olmadığı anlaşılan birine sonuçları nasıl veriyorsunuz?
- Telefonda bilgi verilmez. Sonuçlar hastalara yazılı rapor halinde ya da yüzyüze görüşülerek verilir. Laboratuvarda çok yoğun gerilim ve travmalar yaşamıyoruz. Bize geldiğinde zaten kendisiyle hesaplaşmış, bir yol çizmiş oluyor. Bu nedenle çok dramatik olaylar yaşamıyoruz. Bizim yanımızda kavga etmiyorlar. En azından sessiz duruyorlar. Raporda, biyolojik baba olup olmadığını belirtiyoruz. Ancak ‘Bu babalık testi başvuru sahibinin merakı nedeniyle yapılmıştır. Kimlik doğrulaması yapılmadığından herhangi bir adli kanıt değeri yok’ ibaresi ekliyoruz.
Verdiğiniz raporun resmi bir geçerliliği yok mu?
- Hayır, bizim yaptığımız tamamıyla meraka dayalı bir test. Adli geçerliliği olan, resmi bir rapor istenirse adli tıp uzmanına başvurmaları gerekir. Gerçi teknik olarak ikimiz de aynı şeyi yapıyoruz ama bizimki mahkemede delil olarak kullanılamaz.
Yani siz sadece babaların kuşkusunu, kendi deyiminizle merak duygusunu tatmin ediyorsunuz?.
- Bence testin yapılıyor olması toplumsal bir gereksinim. Sosyolojik bir hizmet veriyoruz. Merak önemli bir duygu. Sadece böyle bir merak nedeniyle, kanıt bulunmasa da dağılan çok yuva olduğuna eminim. Zaman zaman test için ailece, kalabalık geliniyor. ‘Hadi bakalım gidelim, alın boyunuzun ölçüsünü’ üslubu da olabiliyor. Biz gelen kişiyle daha çok teknik konuları konuşuruz. Üzgün olup olmadığını, bize gelmesinin arkasında ne gibi sorunlar olduğunu sormayız. Testleri son derece rahat, sindirmiş, gündelik bir rutin gibi yaptıran kişiler olduğu gibi aldığı sonuçtan yıkıldığını hissettiklerimiz de var. Herkesin hikayesi çok farklı.
Test sonuçları aileleri parçalıyor mu?
- Evlenme belgesi sormuyoruz ama gelenlerin çoğu evli. Testten sonra ne olduğunu takip etmemize ise olanak yok. Bazen çiftler, aralarında bu konuda çıkan tartışmayı yok etmek için geliyorlar. Diyorum ya sosyal hizmet veriyoruz. Ailenin kafasında var olan şüpheyi tek testle yok ediyoruz. Çoğu zaman aileyi parçalanmaktan kurtaran bir test.
Bazen testin ne kadar kurtarıcı olduğunu hissedebiliyorsunuz ama bazen de tam tersi oluyor. Ama her halükarda şüphenin şöyle veya böyle yok olması çok daha iyi. Ayrıca insanların doğruyu bilme hakkı var.
Peki çocuğunun kimden olduğunu merak eden kadınlar başvuruyor mu?
- Evet az sayıda da olsa bu taleple gelenler oldu. Her halükarda testin uygulanabilmesi için babanın gelmesi lazım. Baba adayı ikna edilmeden, kanı alınmadan testin yapılması mümkün değil.
Tüp bebek uygulamalarından sonra başkasının spermi kullanılmış olabilir kuşkusuyla gelenler oldu mu?
- Hayır olmadı. Anne, baba birlikte böyle bir test talebiyle gelirse tabii ki kabul ederiz. Burada etik bir yük, üçüncü taraflara karşı şüphe var çünkü.
Şöhretlerden gelenler oluyor mu?
- Pek olmadı. Biliyorum ki bir grup insan böyle bir testi yurtdışında yaptırıyor. Bunun için bazı laboratuvarlar aracı olabiliyor. Ayrıca internet üzerinden, doğrudan doğruya yanak dokusundan örnek, hücre toplayıp yurtdışında DNA testi yaptıran pazarlamacı firmalar da var İstanbul’da.
Test yapmayı reddettiğiniz oluyor mu?
- En önemli ilkelerimiz hiçbir şekilde gebelere test yapılmaması. Teknik olarak gebelere uygulanabilse bile etik kaygılarımız var.