Güncelleme Tarihi:
TBMM Adalet Komisyonu, TCK Tasarısı'nda “müstehcenlikle” ilgili yapılmak istenen değişikliği uzun tartışmaların ardından kabul etti.
Tasarı'nın “müstehcenlik” başlıklı maddesi görüşülürken görüşlerini belirten Adalet Bakanı Cemil Çiçek, bilim, sanat ve edebi eser sahiplerinin toplumun değerlerini rencide edici şekilde hareket etmemesi gerektiğini belirterek, konuyla ilgili endişelerin giderilmesini istedi.
CHP Antalya Milletvekili Feridun Fikret Baloğlu'nun düzenlemeyi eleştirmesi üzerine CHP Niğde Milletvekili Orhan Eraslan, yapılacak sınırlamanın ifade özgürlüğünü kısıtlayacağını savunarak, bilim ve sanat eserlerinin özgürce yapılması gereğini savundu.
“Rejimin yok edilmesini isteyenler için ifade özgürlüğü genişletilmek istenirken; bilimsel ve edebi eser üretenler için bu özgürlük tanınmak istenmiyor” diyen Eraslan, konuyla ilgili olarak 6.
Uyum Paketi ile değişiklik yapıldığını hatırlattı. Eraslan, “Avrupa bize tarih versin diye ifade özgürlüğü genişletildi. 1 yılda ne oldu da değiştirilmek isteniyor?” diye sordu.
Eraslan'ın ardından konuşan Adalet Bakanı Cemil Çiçek, “bazı maddeler özgür bir şekilde tartışılamıyor Orhan Bey'in üslubu nedeniyle... Öyle bir görüntü veriliyor ki, Cumhuriyet'in, devrimlerin, bilim ve sanatın koruyucusu Orhan Bey, diğerleri ise karşı görüşte. Bu, ifade özgürlüğünün başka şekilde kısıtlanmasıdır. Her konuda mutabık olacağız diye bir şey yok” dedi.
6. Uyum Paketi'nin hangi koşullarda çıkarıldığının unutulmamasını isteyen Çiçek, “O dönemde hatırlayın, kitap yakma olayları vardı. Bu, Türkiye'yi içeride de dışarıda da sıkıntıya sokuyordu. Günü geçirmek için yapılan bir şey değil. 1 yıl sonra fikir değiştirilmez mi? Dünya değişiyor biz de değişiyoruz. İfade özgürlüğünün önündeki en büyük tehlike, ön kabullerimizdir” görüşünü kaydetti.
Çiçek, bilim ve sanat adamlarına eserlerini özgürce yapmak için tanınan ifade özgürlüğünün siyasetçilerden esirgenmemesi gereğine işaret ederek, ancak tartışıp konuşarak doğru sonuçlara ulaşılabileceğin vurguladı.
-“BENİ PORNOCU YAPTINIZ”-
AK Parti Yozgat Milletvekili Bekir Bozdağ, aynı maddenin Alt Komisyon'da da tartışıldığını, CHP'li Eraslan'ın konuyu rejim tartışmasına getirdiğini söyledi. Eraslan'ın “rejim konusuna gelmedi” demesine Komisyon Başkanı Köksal Toptan tepki göstererek, ”Sayın Eraslan, artık tadını kaçırıyorsunuz. Böyle bir üslup yok. Başkalarının sözünü kesmeyin. Ne zaman istediyseniz size söz verdim. Sizden fazla konuşan var mı?” dedi.
Yargıtay Temsilcisi Osman Şirin, müstehcenliğin önemli bir rant alanı olduğunu, bunun daralmayıp genişlediğini ve uluslararası boyutuyla da güç kazandığını söyledi. Maddelerin gerekçelerinin önemli olduğunu vurgulayan Şirin, “Gerekçeye çok gidiyoruz. Ama gerekçe kuyruktur. Madde ana gövdedir. Kuyrukla danayı sallayamayız” dedi.
Tartışmaların ardından ara verilerek, Alt Komisyon üyelerinin düzenlemeyi gözden geçirmesi istendi. Tartışma, aradan sonra da sürdü. CHP'li Eraslan, sınırlamaya karşı olmasının “pornocu” olarak gösterilmesine neden olduğunu belirterek, “O kadar az okuyan bir toplumuz ki çocuklarımız, içinde müstehcen şeyler de olsa yeter ki okusun” dedi.
AK Parti Gaziantep Milletvekili Mahmut Durdu, “yasak bir dönemin kuşağı” olduklarını belirterek, “Sorsam (burada porno izlemeyen var mı) desem, kimse elini kaldırmaz. Kaldıran da doğruyu söylemiyor demektir. Çorcuklarımızı pornografiden korumak istiyorsak bunu eğitimle, aile bütünlüğünü koruyarak sağlayabiliriz” dedi. Tartışmanın ardından madde yapılan değişiklikle kabul edildi.
-MÜSTEHCENLİK-
Buna göre, bir çocuğa müstehcen görüntü, yazı veya sözleri içeren ürünleri veren ya da bunların içeriğini gösteren, okuyan, okutan veya dinleten; bunların içeriklerini çocukların girebileceği veya görebileceği yerlerde ya da alenen gösteren, görülebilecek şekilde sergileyen, okuyan, okutan, söyleyen, söyleten; bu ürünleri içeriğine vakıf olunabilecek şekilde satışa veya kiraya arzeden; bu ürünleri satışına mahsus alışveriş yerleri dışında satan veya kiraya veren; bu ürünleri sair mal veya hizmet satışları yanında veya dolayısıyla bedelsiz olarak veren veya dağıtan, reklamını yapan kişi hakkında 6 aydan 2 yıla kadar hapis ve adli para cezası istenecek.
Müstehcen görüntü, yazı veya sözleri basın ve yayın yoluyla yayınlayan veya yayınlamasına aracılık eden kişi 6 aydan 3 yıla kadar hapis ve 5 bin güne kadar adli para cezasına çarptırılacak.
Müstehcen görüntü, yazı veya sözleri içeren ürünlerin üretiminde çocukları kullanan kişi, 5 yıldan 10 yıla kadar hapis ve 5 bin güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılacak. Bu ürünleri ülkeye sokan, çoğaltan, satışa arzeden, satan, nakleden, depolayan, başkalarının kullanımına sunan veya bulunduran kişi, 1 yıldan 4 yıla kadar hapis ve 5 bin güne kadar adli para cezasına çarptırılacak.
Şiddet kullanılarak hayvanlarla, ölmüş insan bedeni üzerinde veya doğal olmayan yoldan yapılan cinsel davranışlara ilişkin yazı, ses ve görüntü içeren ürünleri üreten, ülkeye sokan, satışa arzeden, satan, nakleden, depolayan, başkalarının kullanımına sunan veya bulunduran kişi de 1 yıldan 4 yıla kadar hapisle yargılanacak.
Bu ürünlerin içeriğini basın ve yayın yoluyla yayınlayan veya yayınlanmasına aracılık eden ya da çocukların ulaşmasını sağlayan kişi ise 6 yıldan 10 yıla kadar hapis cezasına çarptırılacak.
Bu düzenleme, bilimsel eserler ile çocukların pornografide kullanılması hariç olmak üzere sanatsal ve edebi eserler için uygulanmayacak. Alenen cinsel ilişkide bulunan veya teşhircilik yapan kişi, 6 aydan 1 yıla kadar hapisle cezalandırılacak.
-FUHUŞ-
Komisyon, çocukların fuhuşa teşvik edilmesine de ağır yaptırımlar getirilmesini benimsedi. Çocuğu fuhuşa teşvik eden, bunu kolaylaştıran kişiye 4 yıldan 10 yıla adar hapis cezası ve 5 bin güne kadar adli para cezası verilecek. Bu suçun işlenişine yönelik hazırlık hareketleri de “tamamlanmış suç” gibi cezalandırılacak.
Bir kimseyi fuhuşa teşvik eden ve bunu kolaylaştıran kimseye 2 yıldan 4 yıla kadar hapis ve 3 bin güne kadar hapis verilecek. Fuhuşa sürüklenen kişinin kazancından yararlanılarak kısmen veya tamamen geçimin sağlanması da fuhuşa teşvik sayılacak. Fuhuş amacıyla ülkeye insan sokan ve ülke dışına insan çıkaran da aynı cezayı alacak.
Cebir ya da tehdit kullanarak ya da çaresizliğinden yararlanarak bir kimseyi fuhuşa teşvik eden kişi hakkında verilecek ceza yarısından 2 katına kadar artırılabilecek. Bu suçlar, örgüt tarafından işlenirse verilecek ceza yarı oranında artırılacak. Fuhuşa sürüklenen kişi tedavi ve terapiye tabi tutulacak.
-DİLENCİLİK-
Kumar oynanması için yer ve imkan sağlayan kişi hakkında 1 yıla kadar hapis cezası istenecek. Çocukların kumar oynaması için yer ve imkan sağlayan kişi hakkında verilecek ceza, 1 katı oranında artırılacak.
Çocukları beden veya ruh bakımından kendini idare edemeyecek durumda bulunan kimseleri dilencilikte araç olarak kullanan kişi, 1 yıldan 3 yıla kadar hapisle cezalandırılacak. Bu suç 3. derece kan veya kayın hısımları ya da eş tarafından işlenirse, verilecek ceza yarı oranında artırılacak. Suç, örgüt tarafından işlenirse ceza, 1 kat oranında artırılarak uygulanacak.
-DİNSEL TÖRENLE EVLİLİK-
Birden çok evlilik, hileli evlenme veya dinsel törenle evlenen kişi hakkında 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezasına hükmolunacak.
Aralarında evlenme olmaksızın, evlenmenin dinsel törenini yaptıranlar hakkında 2 aydan 6 aya kadar hapis cezası verilmesi hükmü TCK Tasarısı'nda aynen korundu.
-ÇOCUĞUNU DÖVEN ANNE VE BABAYA DA CEZA-
Sağlık kurumundaki bir çocuğu başka bir çocukla karışmasına neden olan kişi hakkında 1 yıla kadar hapis cezası istenecek.
Aynı konuta birlikte yaşadığı kişilerden birine karşı kötü muamele yapan kimse, 2 aydan 1 yıla kadar hapis cezasına çarptırılacak.
İdaresi altında bulunan veya büyütmek, okutmak, bakmak, korumak veya bir meslek veya sanat öğretmekle yükümlü olduğu kişi üzerinde disiplin yetkisini kötüye kullanan kimseye, 1 yıla kadar hapis cezası verilecek.
Aile hukukundan doğan bakım, eğitim, destek olma yükümlüğünü yerine getirmeyen kişi şikayet üzerine, 1 yıla kadar hapis cezasına çarptırılacak.
Hamile olduğunu bildiği eşini veya sürekli birlikte yaşadığı ve kendisinden gebe kalmış olduğunu bildiği evli olmayan bir kadını çaresiz durumda terk eden kimse hakkında 3 aydan 1 yıla kadar hapis cezası istenecek.
Velayet hakları kaldırılmış olsa da itiyadı sarhoşluk, uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin kullanılması ya da onur kırıcı tavır ve hareketler sonucu maddi ve manevi özen noksanlığı nedeniyle çocukların ahlaki, güvenlik ve sağlığını ağır şekilde tehlikeye sokan anne veya baba, 3 aydan 1 yıla kadar hapis cezasına çarptırılacak.