Güncelleme Tarihi:
Okula başlayabilmesi için 66 aylık çocuğun ağırlığının 16,5 kilogramın ve boyunun 107,3 santimetrenin altında olmaması gerekiyor; ayrıca çocuğun herhangi bir sağlık probleminin olup olmadığı ve ruhsal ve zeka gelişimi de araştırılıyor.
Dr. Sami Ulus Kadın Doğum, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Nurullah Okumuş, AA muhabirine, 66 ay ve üzerindeki çocukların ilkokula başlayıp başlamamasına karar verilecek tıbbi raporla ilgili açıklamalarda bulundu.
Çocukların, velilerinin hastaneye başvurmalarının ardından iki aşamalı bir muayeneden geçirildiklereni anlatan Okumuş, fiziksel gelişimleri ve sağlık durumunun çocuk hekimi, ruhsal ve zeka gelişiminin ise çocuk psikiyatristleri tarafından değerlendirildiğini söyledi.
Öncelikle çocuğun yaşına göre boy ve kilosuna, ardından da takip gerektiren fiziksel bir rahatsızlığının bulunup bulunmadığına bakıldığını anlatan Okumuş, bu değerlendirmelerde Türk toplumuna uygun boy-kilo persentil eğrilerinin kullanıldığını dile getirdi. Okumuş, şu bilgileri verdi:
“Çocuğun gelişim eğrilerinde özellikle Olcay Neyzi tarafından Türk toplum yapısının özellikleri dikkate alınarak hazırlanmış büyüme eğrilerini kullanıyoruz. Bu büyüme eğrilerine internet üzerinden de rahatlıkla ulaşılabiliyor.
Buna bakacak olursak, kız ve erkek farkına bakılmadan 66 aylık çocukta en ideal kilosu 19,6 kilogram ve boyu da 113 santimetre olarak görülüyor. Ancak çocuğun 16,5 kilogramın ve 107,3 santimetrenin altında olmaması gerekiyor.”
Hastalığının bulunup bulunmadığı araştırılıyor
Başhekim Okumuş, ikinci olarak çocuğun herhangi bir hastalığının bulunup bulunmadığına bakıldığını belirtti. Örneğin kalbinde üfürüm olan bir çocuğun, önemli bir kalp rahatsızlığının bulunabileceğine, bu çocuğun erken yaşta okula gitmesinin sakıncalı olabileceğine ve takip edilmesi gerektiğini vurgulayan Okumuş, “Bu durumda çocuğun okula başlayabilmesi için biraz daha büyümesi gerekebilir. Benzer şekilde şeker hastalığı ya da bir kan hastalığı olan çocukların öncelikle tedavilerinin yapılması gerekiyor, bu nedenle okula gitmelerinin ertelenebilir. Örneğin kan hastalığı olan bir çocuğun, okulda aşırı hareketlilik, kendini koruyamama veya düşmelere bağlı problemleri olabilir” ifadelerini kullandı.
“Düğme iliklemesi bile önemli”
Okumuş, çocuğun ruhsal ve zeka gelişiminin ise çocuk psikiyatristleri tarafından değerlendirildiğini kaydetti.
Hastanelerinde bu konuda da çok detaylı inceleme yapıldığını aktaran Okumuş, “Zeka ve gelişimsel inceleme için uluslararası standart olarak kabul edilmiş Denver 2 Testi ve Stanford-Binet Zeka testlerini kullanıyoruz” bilgisini verdi.
Okumuş, çocuğun ruhsal gelişiminde bazı konuların önemine işaret ederek, şöyle konuştu:
“Çocuk altına kaçırıyor olabilir. Düğmelerini ilikleyip ilikleyememesi tuvalet alışkanlığı için önemli bir konudur. Bazı haberlerde bu konu alaylı bir şekilde ele alınmış ancak hakikaten önemli bir konu.
Ayrıca giyinmesi, ayakta durması, renkleri tanıması, rakamları bilmese bile tanımasına bakılıyor. Kısaca çocuk gelişim skalalarındaki verilere bakarak 5,5 yaş çocuğunun yapabileceği becerileri test edebiliyoruz.”
Genetik faktörler de önemli
Doç. Dr. Okumuş, çocuklarına “okula başlayamaz” raporu verilen ailelere de bazı tavsiyelerde bulundu.
Bazı ailelerin çocuğunun iyi gelişim gösteremediğini düşündüğünden okula göndermek istemediğini, ancak “doktora götürürsem ve doktor da gidemez derse çocuğum lekelenir mi? Geri zekalı gibi algılanır mı?” şeklinde düşüncelere sahip olduklarını belirten Okumuş, şöyle devam etti:
“Bu sorunun yanıtı kesinlikle hayır. Çocuğun beyin gelişimi 3-4 yaşında yeteri kadar olgunlaşmıştır, bazı çocuklarda da 5-6-7 yaşında olgunlaşır. Bu kişiden kişiye, genetik faktörlere göre değişir. Yani çocuk gelişimini bu ayda tam olarak tamamlamamış olabilir. Bu farklı bir konudur, zeka geriliği farklı bir konudur.
Çocuk 5,5 yaşında yapması gerekenleri yapamıyordur da 5 yaşındakileri yapabiliyordur. Bu zeka geriliği anlamına gelmez. Bu gelişimini tamamlamadığı anlamına gelir. Bu çocuklara da okula gidemez raporu veriyoruz zaten. O çocuk da bu gelişimini 1 yıl sonra zaten tamamlayacaktır.”
“Sıkıntı halinde rapor veriyoruz”
Bazı ailelerin çocuklarının gelişiminin normal ve hatta üzerinde olmasına rağmen çocukları için “okula başlayamaz” raporu almak için ısrar ettiğini ifade eden Okumuş, “Örneğin bir aile geldi. Çocuklarının okula başlamasını istemediler. Ancak yapılan muayenelerde çocuk hakikaten çok iyi çıktı. Ailenin isteğine rağmen okula gidebilir raporu verildi ve aileye uygun açıklama yapıldıktan sonra aile de ikna oldu. İlla bu raporu vereceğiz ya da vermeyeceğiz diye bir konu yok. Çocuk gelişimini tamamladıysa 'gidebilir' diyoruz. Bir sıkıntı varsa rapor düzenliyoruz” diye konuştu.
İkizlerini okula başlatacak
Başhekim Doç. Dr. Nurullah Okumuş, 5,5 yaşında ikizlere sahip olduğunu belirterek, “Ben ikisini de okula gönül rahatlığıyla yazdırdım. Çünkü kreşe gidiyorlardı. Bir miktar okumayı ve yazmayı da öğrenmişlerdi. Zaten ilk yıl daha çok görsel ağırlıklı ve anaokulu tarzında bir eğitim alacakları için çok endişem olmadı. Gelişimleri normal olan ailelerin de içlerinin rahat olmasını tavsiye ediyorum” değerlendirmesinde bulundu.