Çocuğa güven veren sorgulayan ve sorumluluk veren eğitim anlayışı

Güncelleme Tarihi:

Çocuğa güven veren sorgulayan ve sorumluluk veren eğitim anlayışı
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 20, 2010 00:00

Eğitim denince sınavların gölgesinde kalan, sınıf geçmeyi esas alan, bilginin sorgulandığı notlara dayanan bir yapı akla gelmemeli.

Çocuğa güven veren, bilgilerini değil sosyal yönlerini de geliştiren, sorgulayan ama aynı zamanda sorumluluk veren yaklaşımlar, dünyanın çeşitli ülkelerinde uygulanıyor, tartışılıyor. Bugün birlikte çalışma yoluyla öğrenmeyi esas alan, oyunu eğitimle iç içe gören ve öğrenciyi keşfetmeye yönlendiren eğitim yaklaşımlarını ele alacağız. İşte İşbirlikçi Öğrenme Modeli, Mind Lab Modeli ve Proje Tabanlı Öğrenme Modeli’nin ayrıntıları:

MIND LAB MODELİ

Zorla değil oyunla eğitim

GÜNCEL bir öğretim tekniği, çocuklara zorla değil, oyunla öğretmeyi hedefler. Oyunlarla çocukları gerçek hayata hazırlamayı amaçlar. Düşünce becerilerinin eğitim ve gelişimini sağlar. Başta ABD, Japonya ve Avrupa ülkeleri olmak üzere 30 ülkede yaygın. Karar verme, problem çözme, matematiksel düşünme, hafıza eğitimi, araştırma becerisi, sosyal işbirliği, takım çalışması, yardımlaşma, öz disiplin, öfke yönetimi, hatalardan ders alma, duyguların kontrolü gibi beceriler kazandırır.
Eğitim aracı olarak düşünce oyunlarını kullanan bir eğitim programıdır. Özünde, “etkin öğrenme” yolunun keyifli deneyimlerden geçtiği inancı yatar. Oyun oynamak, bu keyifli deneyimleri yaşamak için en mükemmel yoldur.
5-14 yaş arasındaki yaş gruplarına yönelik farklı programlar içerir. Yale Üniversitesi tarafından yapılmış birçok bilimsel çalışma, Mind Lab’ın çocukların bilişsel, sosyal ve duygusal gelişimi üzerindeki olumlu etkilerini kanıtlamıştır.

PROJE TABANLI ÖĞRENME

Esnek programlarla öğrencinin gelişimi artar

YETENEKLİ çocuklar, akranlarından bazı beceriler bakımından daha üst seviyededir. Bu nedenle esnek proje çalışmaları yapılmalı, bağımsız çalışma (proje hazırlama) ortamı sağlanmalı. Bu modelde öğrenciler, ön eğitim aşamalarına tabi tutulduktan sonra ilgili öğretmen gözetiminde bağımsız çalışma yaptırılarak var olan yetenek potansiyelini geliştirir. Proje çalışmaları, bütün ilköğretim 2. kademe ve ortaöğretim kurumlarında pozitif katkı sağlar. Proje tabanlı öğrenim yaklaşımının en iyi uygulandığı yerlerden biri de bilim sanat merkezleridir.

ÖĞRENCİLER NASIL BİR EĞİTİM HAYAL EDİYOR

Dünya vatandaşı olmalıyız

KENDİMİZE güvenimizi artıracak, zincirlerimizi kırıp bizi dünya vatandaşı yapacak bir eğitim modeli olmalı. Seçmeyi düşündüğümüz mesleğin hayalimizdeki gibi olup olmadığını önceden test etme olanağımız olmalı. Sosyal aktivitelere, bireysel ve grup çalışmalarına ağırlık verilmeli.
Batuhan ÖZCAN (11. sınıf öğrencisi)

Öğretmenler bize iyi yaklaşsın
/images/100/0x0/55ea1224f018fbb8f869836c


HAYAL gücümüzü geliştire-bilecek, çalışma isteğini motive edecek sınıflar olmalı. Öğrencilere iyi yaklaşan, ders konularına hâkim, ama sadece konulara hâkim olmakla kalmayıp onları iyi aktarabilen öğretmenler olmalı.
Sena DOĞAN (6. sınıf öğrencisi)

Sınavlar kaderimiz olmamalı
TÜM öğrencilerin bilgi seviyesine uygun sınıflarda okuması gerektiğine inanıyorum. OKS iyi bir sistem değildi, SBS de değil. Sınav zamanı kader günleri olmamalı. Akıllı tahtalar, öğrencilerin motivasyonunu artırıyor.
Gözde ÜNVER (6. sınıf öğrencisi)

EĞİTİMCİ GÖRÜŞÜ

Eğitim, sınıfın içinde olduğu kadar dışındadır

YENİ ve çağdaş dünya, bizden eğitimi de modernize etmemizi bekliyor. Her sektörde olduğu gibi eğitimde de bu iyileştirmeyi yapamazsanız geri kalırsınız. Artık klasik anlayış yerini modern anlayışa bıraktı. Eğitim yaşamdır. Sınıfın içinde olduğu kadar dışındadır da. Ders olduğu kadar aktivitedir. Sınav olduğu kadar projedir. Kısacası bir sosyal yaşamdır eğitim. Çocuklarımızdan ne bekliyorsak, onların nasıl olmalarını hayal ediyorsak buna göre eğitim ortamı oluşturmak zorundayız. Onlara ne verirsek hangi, imkânları sunarsak, hangi modellerle eğitirsek buna uygun sonuçlar alırız. Uğur GAZANKER (Doğa Koleji Genel Müdürü)SÜREÇ

TEMELLİ ÖĞRENME

Öğrenci kendi gelişimi için plan kurup, problem çözer

ÖĞRENCİNİN bağımsız düşünme, karar alma, problem çözme, kendi kendini yönlendirme, öğrenmeyi öğrenme becerilerini geliştirir. Sosyal ve sınıf içi demokratik değerler, bu modelin en büyük özelliğidir. Bu da diğerleri gibi öğrenci merkezlidir. Öğrenme ve karar almada sorumluluk, öğrencidedir. Bilişsel ve yapıcı öğrenme kuramlarını benimser. Öğretmen, öğretimi kolaylaştıran koçluk ve rehberlik görevini üstlenir. Öğretimi, bilgiyi depolamadan çok bilginin nasıl, niçin nerede, ne şekilde bulunacağı ve yapılandırılacağı yönündedir.


İŞBİRLİKÇİ ÖĞRENME

Başarı ve başarısızlık bireyden çok gruba ait

BU modelde öğrenciler, küçük gruplar halinde bir amaç uğruna ortak çalışır. Başarı veya başarısızlık, bireylerden çok gruba aittir. Sınıftaki farklı yetenek ve kişilik özelliklerine sahip öğrencileri birleştirir. Farklı yetenekleri, bedensel gelişmeleri ve eğitim özgeçmişleri olan öğrenciler, birlikte çalışırken ortak bir amaca yönelir. Aralarında güven duygusu geliştirilebilir. Çocukların sadece bilişsel yönleri değil duyuşsal ve sosyal yönleri de gelişir.
İşbirliğine dayalı öğrenme modeli, her öğrenciye yardım etme ve yardım alma şansı verdiği için onların yüz yüze etkileşimde bulunmalarını sağlar. Modelin özellikleri şunlar:
Grubun her üyesi “ben” yerine, “biz” der. Her öğrenci üstlendiği kaynak, rol ve görev sorumluluklarından dolayı, grubun ortak çabasına katkı sağlar.
Yüz yüze destekleyici etkileşim olur. Öğrenciler, birbirlerinin başarılarını arttırmak ve garantilemek için birbirlerine yardım eder, çabalarını destekler, cesaretlendirir, yönlendirir ve ödüllendirir.
Bireysel sorumluluk, her bir öğrencinin performansının değerlendirilip gruba ve bireye bildirildiği zaman gerçekleşir.
Sosyal becerileri gelişmemiş öğrenciler, işbirliği ile güdülenir. Diğer kültür ve etnik gruplardan gelen öğrencilerle empati kurulur.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!