CMK, Resmi Gazete'de yayımlandı

Güncelleme Tarihi:

CMK, Resmi Gazetede yayımlandı
Oluşturulma Tarihi: Aralık 17, 2004 00:00

Ceza yargılaması açısından önemli hükümler öngören, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu, Resmi Gazete'de yayımlandı.Yasanın getirdiği bazı önemli düzenlemeler şöyle:         -Tanıklar, davetiye, telefon, telgraf, faks, elektronik posta aracılığıyla tanıklık yapmaya çağrılacak.     -Cumhurbaşkanı, kendi takdiriyle tanıklıktan çekinebilecek. Cumhurbaşkanı tanıklık etmek isterse beyanı konutunda alınabilecek, yazılı olarak da gönderebilecek.     -Çocuklar ve akıl hastaları, görüşlerini ifade edebildikleri takdirde tanıklık yapabilecek.     -Bir suç olgusuna ilişkin bilgiler, “devlet sırrı” olarak mahkemeye karşı gizli tutulamayacak. Açıklanması, devletin dış ilişkilerine, milli savunmasına ve milli güvenliğine zarar verebilecek, Anayasal düzeni ve dış ilişkilerinde tehlike yaratabilecek nitelikteki bilgiler, “devlet sırrı” sayılacak.     Tanıklık konusu bilgilerin devlet sırrı niteliğini taşıması halinde, tanık, sadece mahkeme hakimi veya heyeti tarafından zabıt katibi dahi olmaksızın dinlenilecek. Hakim veya mahkeme başkanı, daha sonra bu tanık açıklamalarından, sadece yüklenen suçu açıklığa kavuşturabilecek nitelikte olan bilgileri tutanağa kaydettirecek. ”Devlet sırrı” niteliğindeki bilgileri içeren belgeler, ancak mahkeme hakimi veya heyeti tarafından incelenebilecek. Bu belgelerde yer alan ve sadece yüklenen suçu açıklığa kavuşturabilecek nitelikte olan bilgiler, hakim veya mahkeme başkanı tarafından tutanağa kaydettirilecek.     TANIK KORUNACAK        -Tanığa görevinin önemi anlatılacak.     -Örgüt suçlarında tanık korunacak. Tanıklık görevinin yapılmasından sonra, kişinin kimliğinin saklı tutulması veya güvenliğinin sağlanması için önlem alınacak.     -Yasal sebep olmaksızın tanıklıktan veya yeminden çekinen tanık hakkında, yemininin veya tanıklığının gerçekleştirilmesi için dava hakkında hüküm verilinceye kadar 3 ayı geçmemek üzere disiplin hapsi verilebilecek.           BİLİRKİŞİ         -Kamu görevlileri, bağlı bulundukları kurumla ilgili davalarda bilirkişi olarak atanamayacak.     -Gerekli olması halinde bilirkişi, şüpheli veya sanığa mahkeme başkanı, hakim veya Cumhuriyet savcısı aracılığıyla soru sorabilecek. Ancak mahkeme başkanı, hakim veya Cumhuriyet savcısı, bilirkişinin doğrudan soru sormasına da izin verebilecek.     -Bilirkişi raporunda, bir suçun unsurlarının oluşup oluşmadığı veya suç nedeniyle failin kusurluluğu hakkında değerlendirme yapılmayacak. Bilirkişi, raporunda hakim tarafından yapılması gereken hukuki değerlendirmelerde bulunamayacak.    TIBBİ MUAYENE YAPILABİLECEK        -Bir suça ilişkin delil elde etmek için şüpheli veya sanığın  bedeni üzerinde tıbbi muayenesi yapılabilmesine ya da vücuttan kan, saç, tükürük, tırnak, cinsel salgı gibi örnekler alınabilmesine Cumhuriyet savcısı veya mağdurun istemiyle ya da resen hakim veya  mahkeme tarafından karar verilebilecek.     -Üst sınırı 2 yıldan daha az hapis cezası gerektiren suçlarda kişi üzerinde beden muayenesi yapılmayacak, kişiden kan, saç, tükürük, tırnak, cinsel salgı gibi örnek alınamayacak.     KADIN İSTERSE ERKEK DOKTORA MUAYENE OLACAK        -Kadının muayenesi, istemi halinde ve olanaklar elverdiğinde bir kadın doktor tarafından yapılacak.      -Kolluk güçleri, yakalanan kişiye haklarını derhal bildirecek.     -Gözaltı süresi, yakalama anından itibaren 24 saati geçmeyecek.     Toplu olarak işlenen suçlarda delilerin toplanmasındaki güçlük veya şüpheli sayısının çokluğu nedeniyle Cumhuriyet savcısı, gözaltı süresinin her defasında 1 günü geçmemek üzere 3 gün süreyle uzatılmasına yazılı olarak emir verebilecek.     Şüpheli veya sanık gözaltına alındığında veya gözaltı süresi uzatıldığında Cumhuriyet savcısının emriyle bir yakınına veya belirlediği kişiye gecikmeksizin haber verilecek.     TUTUKLAMA           -Kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olguların ve bir tutuklama nedeninin bulunması halinde, şüpheli veya sanık hakkında tutuklama kararı verilebilecek. İşin önemi, verilmesi beklenen ceza veya güvenlik tedbiri ile ölçülü olmaması halinde, tutuklama kararı verilemeyecek.     -Sadece adli para cezasını gerektiren veya hapis cezasının üst sınırı 2 yıldan fazla olmayan suçlarda tutuklama kararı verilemeyecek.    -Ağır cezalı işlerde, tutukluluk süresi en çok 2 yıl olacak. Bu süre, zorunlu hallerde gerekçesi gösterilerek uzatılabilecek; uzatma süresi, 3 yılı geçemeyecek.     ADLİ KONTROL        -Üst sınırı 3 yıla kadar (3 yıl dahil) hapis cezasını gerektiren bir suç sebebiyle yürütülen soruşturmada şüphelinin tutuklanması yerine, adli kontrol altına alınması mümkün olacak. Tutuklama yasağı öngörülen hallerde de adli kontrol kararı verilebilecek.     -Yakalanabileceği veya suç delillerinin elde edilebileceğinin umulması halinde, şüphelinin veya sanığın üstü, eşyası, konutu, işyeri veya ona ait diğer yerler aranabilecek.     -Konutta, işyerinde veya diğer kapalı yerlerde gece vaktinde arama yapılamayacak.     -Suçun bir şirketin faaliyeti kapsamında işlendiği konusunda güçlü şüphenin varlığı ve gerçeğin ortaya çıkarılabilmesi için gerekli olması durumunda, soruşturma sürecinde mahkeme, şirket işlerinin yürütülmesiyle ilgili kayyum atayabilecek.     -Bir suç dolayısıyla yapılan soruşturmada başka surette failin belirlenememesi veya delil elde etme imkanı bulunmaması halinde Cumhuriyet savcısının istemi üzerine, kamu kurum ve kuruluşları veya özel hukuk gerçek ve tüzel kişilerine ait bilgisayar sistemlerinde kayıtlı veriler taranabilecek ve çözülebilecek.     TELEFON DİNLEME          -Bir suç dolayısıyla yapılan soruşturmalarda, suç işlendiğine ilişkin kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı ve başka surette delil elde etme imkanının bulunmaması durumunda hakim veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde ise Cumhuriyet savcısının kararıyla şüpheli ya da sanığın telefonları tespit edilip dinlenebilecek ve kayda alınabilecek.     Belirlenen esas ve usuller dışında hiç kimse, bir başkasının telekomünikasyon yoluyla iletişimini dinleyemeyecek, kayda alamayacak. Kayda almanın gerçekleştirildiğinin anlaşılmasından sonra alınan kayıtlar derhal yok edilecek.     Şüpheli hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesi ya da hakim onayının alınamaması halinde uygulamaya Cumhuriyet savcısı tarafından derhal son verilecek. Bu durumda yapılan tespit ve dinlemeye ilişkin kayıtlar, Cumhuriyet savcısının denetimi altında en geç 10 gün içinde yok edilerek, durum tutanakla tespit edilecek.       TEKNİK ARAÇLARLA İZLEME        -Bazı suçların işlendiği konusunda kuvvetli şüphe sebepleri bulunması ve başka suretle delil elde edilememesi halinde şüpheli veya sanığın kamuya açık yerlerdeki faaliyetleri ile işyeri teknik araçlarla izlenebilecek, ses ve görüntü kaydı yapılabilecek.     Teknik araçlarla izleme, kişinin konutunda yapılamayacak.         -Uyuşturucu imal ve ticareti, suç işlemek amacıyla örgüt kurma, silahlı örgüt ve bu örgütlere silah sağlama, silah kaçakçılığı ile tarihi eser kaçakçılığına ilişkin suçlarda, gizli soruşturmacı görevlendirilebilecek.     -Şüpheli veya sanık, soruşturma ve kovuşturmanın her aşamasında bir veya birden fazla müdafiin yardımından yararlanabilecek. Soruşturma ve kovuşturmanın her aşamasında avukatın, şüpheli veya sanıkla görüşme, ifade alma veya sorgu süresince yanında olma ve hukuki yardımda bulunma hakkı engellenmeyecek, kısıtlanamayacak.              ADLİ KOLLUK        -Adli kolluk, adli polisin görev ve yetkilerinin düzenlendiği, ”Emniyet Teşkilatı Kanunu, Jandarma Teşkilat ve Yetkileri Kanunu, Gümrük Müsteşarlığı Teşkilat Kanunu ile Sahil Güvenlik Komutanlığı Kanunu'nda belirtilen soruşturma işlemlerini yapan güvenlik görevlileri” olarak tanımlandı.      Soruşturma işlemleri, Cumhuriyet savcısının emir ve talimatları doğrultusunda öncelikle adli kolluğa yaptırılacak. Adli kolluk görevlileri, Cumhuriyet savcısının adli görevlerine ilişkin emirlerini yerine getirecek. Adli kolluk, adli görevler haricindeki hizmetlerde üstlerinin emrinde olacak.    HER TÜRLÜ BİLGİYİ İSTEYECEK              -Cumhuriyet savcısı, doğrudan doğruya veya emrindeki adli kolluk görevlileri aracılığıyla her türlü araştırmayı yapabilecek. Cumhuriyet savcısı bütün kamu görevlilerinden her türlü bilgiyi isteyebilecek. Cumhuriyet savcısı, adli görevi gereğince nezdinde görev yaptığı mahkemenin yargı çevresi dışında bir işlem yapmak ihtiyacı ortaya çıkınca, bu hususta o yer cumhuriyet savcısından söz konusu işlemi yapmasını isteyecek.     -Mahkeme, iddianameyi Cumhuriyet başsavcılığına iade edebilecek.     -Sanık 18 yaşını doldurmamış ise duruşma kapalı yapılacak, hüküm de kapalı duruşmada açıklanacak.     Sanık duruşmaya bağsız olarak alınacak.     -Sanığın sorgusunun yapılmasında görüntülü ve sesli iletişim teknikleri kullanılabilecek.     ÇAPRAZ SORGU SİSTEMİ         -Yargılamalarda çapraz sorgu sistemi getiriliyor. Cumhuriyet savcısı, müdafii veya vekil sıfatıyla duruşmaya katılan avukat; sanığa, katılana, tanıklara, bilirkişilere ve duruşmaya çağrılmış diğer kişilere, duruşma disiplinine uygun olarak doğrudan soru yöneltebilecek.     -Sanık veya mağdur, meramını anlatacak ölçüde Türkçe bilmiyorsa, mahkeme tarafından atanan tercüman aracılığıyla iddia ve savunmaya ilişkin esaslı noktalar tercüme edilecek.     -Engelli sanığa veya mağdura, duruşmadaki iddia ve savunmaya ilişkin esaslı noktalar anlayabilecekleri biçimde anlatılacak.     -Kaçak sanığın duruşmaya gelmesini sağlamak amacıyla Türkiye'de bulunan mallarına, hak ve alacaklarına, amaçla orantılı olarak mahkeme kararıyla el konulabilecek ve gerektiğinde idaresi için kayyum atanacak.     ÖRGÜTLÜ SUÇLARA ÖZEL MAHKEME         -Başka yasalarda yapılan düzenlemelere paralel olarak itiraz, istinaf, temyiz, yargının yenilenmesi ve adli tatil ile ilgili olarak Ceza Muhakemesi Kanunu'nda da değişiklik yapıldı.     4422 sayılı Çıkar Amaçlı Suç Örgütleriyle Mücadele Kanunu'nun kapsamı, bu yasa içine alınıyor. TCK'da yer alan örgüt faaliyeti kapsamında işlenen uyuşturucu imal ve ticareti suçu, haksız ekonomik çıkar elde etmek amacıyla kurulmuş örgütün faaliyeti kapsamında cebir ve tehdit uygulanarak işlenen suçlar ve devletin güvenliğine karşı işlenen suçlarla ilgili davalar, Adalet Bakanlığı'nın teklifi üzerine HSYK tarafından yargı çevresi birden çok ili kapsayacak şekilde belirlenecek illerde görevlendirilecek ağır ceza mahkemelerinde görülecek.     -Örgütlü suçlarda tutuklamanın kısa sürede gerçekleşmemesi gerekçe gösterilerek bu suçlarda tutuklama süresi, diğer suçlarda öngörülen sürenin 2 katı olarak uygulanacak.     -AİHM kararı, hükümlü lehine yargılamanın yenilenmesi nedeni sayılacak. Bu halde yargılamanın yenilenmesi, AİHM kararının kesinleştiği tarihten itibaren 1 yıl içinde istenebilecek. Bu hüküm, 4 Şubat 2003 tarihinde AİHM'in kesinleşmiş kararları ile bu tarihten sonra AİHM'e yapılan başvurular üzerine verilecek kararlar hakkında uygulanacak.         Yasa, 1 Nisan 2005'te yürürlüğe girecek.   
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!