Güncelleme Tarihi:
Çirmen Savaşı, Osmanlı Devleti ile Sırplar arasında gerçekleşmiş olan bir savaştır.
6 Eylül 1371'de yapılan Çirmen Savaşı, Osmanlı'nın Avrupa’ya açılmasında önemli bir yere sahiptir. Savaştan sadece 6 yıl önce Osmanlılar ile Sırplar arasında Sırpsındığı Savaşı yapılmıştı. Osmanlı Devleti, kendinden daha fazla sayıda askere sahip olan Sırp ordusunu yenmiş, Sırp ve Bulgar kralı Osmanlı Devleti’ni tanıyarak savaş sonrası vergi vermeye başlamıştır.
Çirmen Savaşı Özeti
Çirmen Savaşı, Sırpların başlatmış olduğu bir intikam savaşıdır. Çirmen mevkiinde 1. Murat komutasındaki 8 bin kişilik orduyla Sırpların 20 bin kişilik ordusu arasında yapılmıştır. Türklerin Edirne ilini alması ve Rumeli bölümüne yerleşmesi sonucu Sırp kralı Macar, Bulgar ve Eflak kuvvetleriyle beraber Haçlı Seferi’ni başlattı. Seferin yayılmasını sağlayan kişi Papa 5. Urban'ın kendisidir. Savaş başladıktan sonra haçlılar çok sayıda kayıp vermiş ve savaş Osmanlı Devleti'nin galibiyeti ile sonuçlanmıştır.
Çirmen Savaşı’nın Osmanlı açısından önemi, fetih politikalarını daha fazla genişletmektir. Ancak savaş Osmanlı Devleti’nin kendi iradesiyle gerçekleşmemiş, Sırpların harekete geçmesiyle başlamıştır. Savaşın asıl nedeni, Sırpların Sırpsındığı (1.Çirmen) savaşında aldıkları yenilgiydi. Sırplar açısından bu savaş intikam almak için yapılıyordur.
Osmanlının ilerleyişini durdurmak ve Türkleri püskürtmek üzere akınlar başlatıldı. Sonuç olarak Osmanlının isteği dışında gerçekleşen savaşta Sırplar yenilmiş, Makedonya Osmanlı hâkimiyetine geçmiştir. Aynı zamanda burada bulunan Sırp prensleri başta olmak üzere Bulgarlar ve Bizans İmparatorluğu Osmanlının hâkimiyetini tanıdılar. Osmanlı'ya Balkanların da yolu açıldı.
- Edirne fethedilmişti ancak Batı Trakya ile birlikte güvenlik temin edilmesi gerekiyordu.
- Osmanlı hâkimiyetinin Haçlılar tarafından tanınması gerekiyordu.
- Balkanlar’da Osmanlı Devleti’ne karşı fiili direniş güçlerinin kırılması şarttı.
- Osmanlı Devleti açısından fetih politikaları zorunlu hale gelmiştir. İskan politikasının uygulanması genişlemenin devamı için mecburi olarak görülüyordu.
- Osmanlı Devleti savaşı başlatan taraf olmasa bile Balkanlara açılma isteği hâkim olmaya başlamıştı.
Çirmen Savaşı Nedenleri ve Sonuçları
Çirmen Savaşı birçok nedene bağlı gerçekleşti. Tarihçiler buna Haçlı Seferleri olarak bakmışlardır. Ancak asıl neden Sırpsındığı yenilgisinin intikamını alıp Türkleri durdurmaktı.
Nedenleri
- Edirne ele geçirildikten sonra Rumeli kısmına Türkler yerleştirilmişti. Bu durum orada bulunan halk başta olmak üzere diğer devletleri rahatsız etmeye başladı. Haçlı Seferi başlatmanın şart olduğu benimsendi.
- Sırpsındığı Savaşı’nda sayıca çok daha az olan Osmanlı ordusuna yenilme durumu rahatsızlıklara neden olmuştur. Sırp Kralı bunun öcünü almak için Papa, Macarlar, Eflak ve Bulgarlar birlikte haçlı seferine karar verdiler.
- Hareket emrinin Macar Kralı’nın vermiş olması nedeniyle savaş fiili olarak başladı.
Sonuçları
- Makedonya bölgesinin tamamı savaş sonucunda Osmanlı Devleti’nin hâkimiyeti altına girmiş, Osmanlı Devleti Balkanlara açılma fırsatı bulmuştur.
- Ele geçirilen bölgelerin tümüne Türkler yerleştirilmeye başlanmıştır. (İskan politikası uygulanmıştır.)
- Çirmen Savaşı’ndan alınan zafer sonucunda Batı Trakya ve Edirne bölgesi tamamen güvenlik altına alınmıştır.
- Meriç Nehri’nin denetimi Osmanlı Devleti’ne geçmiştir.
- Balkanlarda Osmanlı Devleti’ne karşıt olan tüm fiili direnişler çökertilmiştir.
- Bulgar Kralı, Sırp Prenslikleri ve Bizans İmparatoru Osmanlının hâkimiyetini resmi olarak tanımaya başladılar.
- Bizans İmparatorluğu’nun Avrupa'yla bağlı olan son toprak parçası kesilmiş oldu. Bundan sonraki dönemde Bizans'ın Haçlı seferi düzenlemesi zorlaşmış, irtibat kesintiye uğratılmıştır.
- Osmanlı Devleti Sırplara ve Haçlı ordusuna karşı yine kesin bir zafer kazanmıştır.
Sonuç olarak savaşı Osmanlı Devleti kazanmış, Sırplar ve beraberindeki haçlı ordusu yenilgiye uğratılmıştır. Savaşın kazanılmasıyla beraber Osmanlı Devleti’nin imparatorluğa geçişini sağlayacak olan Balkanların kapıları açılmış ve Osmanlı Devleti’ni hâkimiyeti tanınmıştır.