Muharrem SARIKAYA-Yaşar SÖKMENSÜER-Turan YILMAZ-Uğ
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 29, 2002 01:52
Prensliğe terfisi Hüsamettin Özkan’ın gidişiyle ‘resmileşen’ Emrehan Halıcı, vergi yüzsüzü çıktı. 1995’te ‘vergi yüzsüzleri listesi’ne giren Halıcı için Ecevitler'in tepkisi şimdiden merak konusu...
ECEVİTLER'in yeni prensi, DSP Grup Başkanvekili Emrehan Halıcı, 1995 yılında Ankara'daki Çankaya Vergi Dairesi tarafından kamuoyuna ‘vergi yüzsüzü’ olarak teşhir edilmiş.
Halıcı, 7 yıl önce o günün parasıyla devlete toplam 3 milyar 464 milyon 780 bin TL vergi borcunu ödememiş.
BİR TÜR REKOR
Hem de Halıcı devlete vergisini ödemeyenlerin yer aldığı listeye, üç şirketiyle birlikte girerek, bir tür rekor da kırmış.
Ankara Çankaya Vergi Dairesi'nin 3.7.1995 tarihi itibariyle kamuoyuna teşhir ettiği vergi borcu olan mükellefler listesinde, Halıcı Teknik Des. Hiz. San. Tic. A.Ş., Halıcı Bilgi İşlem San. Tic. A.Ş., Halıcı Yazılım San. A.Ş. şirketleri alt alta yer alıyor.
ÜÇ ŞİRKETİYLE LİSTEDE
Listede Emrehan Halıcı'nın şirketlere göre vergi borçları ise şöyle:
Halıcı Teknik Des. Hiz. San. Tic. A.Ş: 666.604.000 TL
Halıcı Bilgi İşlem San. Tic. A.Ş: 1.156.474.000 TL
Halıcı Yazılım San. A.Ş: 1.641.702.000 TL
Vergi mükelellefler listesine göre Halıcı'nın Temmuz 1995 yılında devlete vergi borcu toplam 3 milyar 464 milyon 780 bin TL.
Temmuz 1995'teki dolar kuruna göre 1 dolar 44 bin 650 TL.
Bu rakamlar göz önüne alındığında Halıcı'nın 1995 yılındaki yaklaşık 3.5 milyarlık vergi borcu, yine aynı dönemin dolar kuruna göre yaklaşık 78 bin dolar tutuyor.
Sağdan sola geçti DSP'de yıldızı parladı
1999 seçimlerinde ilk kez milletvekili seçilen Emrehan Halıcı, aynı yılın ekim ayında DSP Grup Başkanvekilliğine getirildi. Emrehan Halıcı, bu tarihten sonra da Ecevitler'in kendisine olan güvenini pekiştirmeyi başardı. Halıcı, DSP'den aday olduğu 18 Nisan 1999 tarihine kadar Refahyol hükümeti döneminde DYP'den ayrılanların kurduğu Demokrat Türkiye Partisi'nin (DTP) üyesiydi.
Ecevitler, diğer Grup Başkanvekili Aydın Tümen'i eski gözdeleri olmasına rağmen yanlarından uzaklaştırırken Halıcı ile ilişkileri daha da gelişti. Hüsamettin Özkan'ın ipinin çekildiği ilk açıklamayı da Ecevitler'in talimatıyla Halıcı yaptı. Halıcı, bu açıklamasında Ecevitler'e karşı kampanya açıldığını ve partinin etkili görevler verdiği kişilerin de buna sessiz kaldığını belirterek, ‘‘Örneğin Hüsamettin Özkan da Ecevitler'i savunmuyor, DSP içinde hiç kimsenin yanlış yapma hakkı yok. Biz liderimiz ve eşine haksızlık yapıldığına inanıyoruz’’ demişti.
Halıcı, daha da ileri giderek Özkan'ın Ecevitler'e karşı sürdürülen komplonun içinde olduğunu ima etmişti.
AĞIR İDDİALAR
Halıcı kısa sürede Ecevitler'in gözdesi haline gelirken, bazı ağır iddialara da hedef oldu. Halıcı, TDK Başkanı Prof. Dr. Şükrü Haluk Akalın ile mahkemelik oldu. Akalın, Halıcı ve şirketi hakkında şu ilginç iddiaları gündeme getirdi: ‘‘Benden önceki TDK Başkanı A. B. Ercilasun ile Emrehan Halıcı arasında imzalanmış bir sözleşme var. Bu sözleşme yetkili kurullardan geçmemiş, ihale açılmamış. TDK sözlüğünün bilgisayar ortamına aktarılması ve internette kullanıma açılması hakları Halıcı Yazılım'a aktarılmış. Net karın 80'i Halıcı'ya, yüzde 20'si ise TDK'ya verilmiş. Biz bu sözleşmeyi geçersiz kabul ettik. Dava açtılar, biz de sözleşmenin iptali için karşı dava açtık. Konu şimdi yargı aşamasında.’’
‘Yeni Türkiye’ posteri elinde kaldı
ÇALIŞMA ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan, yeni oluşumcular partilerinin adını Yeni Türkiye diye açıkladığında sinir krizi geçirmiş.
‘‘Gitti, gitti, o kadar poster gitti...’’ cümlesinden başka birşey ağzından çıkmıyormuş Okuyan'ın.
Okuyan, geçenlerde gazetecilere, ‘‘Yahu kardeşim milyonlarca poster boşa gitti diyorum, anlamıyor musunuz?’’ diye söze girip, şöyle konuşmuş:
‘‘10 SSK hastanesinin toplu açılış törenini izlemediniz mi? O açılış töreninde arkadaki kocaman pankartı görmediniz mi? Ne yazıyordu orada, ‘Yeni Türkiye'nin yeni sağlık sistemi' yazmıyor muydu?’’
Okuyan, sitemle karışık devam etmiş:
‘‘Ben şimdi ne yapacağım? ‘Yeni Türkiye'nin yeni sağlık sistemi' diye sen gel milyonlarca poster bas. Tam Türkiye'ye dağıtacağım sıra, bir parti çıkıp Yeni Türkiye adını alsın. Bu posterleri bütün Türkiye'ye dağıtsam bir türlü dağıtmasam bir türlü. Yeni Türkiye'nin patenti benim arkadaş.’’
AKP'de içki yasağı sürüyor
BÜTÜN kamuoyu yoklamalarında önde giden ve şimdiden hükümetin güçlü adaylarından biri haline gelen AKP, bütün değişim söylemlerine karşılık alkollü içkiler konusunda Necmettin Erbakan'ın yasakçı çizgisinden kopacağa benzemiyor.
İstanbul Büyükşehir Belediyle Başkanı olduktan sonra belediyeye ait tesislerde içki yasağı getiren Recep Tayyip Erdoğan, AKP Genel Başkanı olduktan sonra da aynı anlayışı partisinde sürdürüyor.
Bu uygulamanın son örneği, AKP Ankara İl Başkanlığı'nın geçen hafta Basın Bayramı dolayısıyla Dedeman Oteli'nde basına verdiği kokteylde yaşandı. Konuk gazetecilere meyve suyu, domates suyu, meşrubat gibi alkolsüz içecekler ikram edildi.
Erdoğan'ın 8 Temmuz'da İstanbul Ceylan Oteli'nde TÜSİAD heyetine verdiği yemekte de durum farklı değildi.
Erbakan'ın yurtdışı gezilerinde gazeteci ve diplomatların odalarındaki mini barlardan alkollü içkileri toplattığı hatırlandığında, içki yasağının bir içtihat halinde Erbakan'dan Erdoğan'a geçtiği anlaşılıyor. Ne de olsa Erdoğan da Erbakan'ın rahle-i tedrisinden geçmiş.
Dil sürçmesinin bilimsel tarifi
ÇOĞUMUZ ‘‘dil sürçmesi’’ deyip geçiyoruz. Ancak nörologlar, ‘‘dil sürçmesi’’ demiyorlar. Nörologlara göre bu ‘‘lisan fonksiyonu bozukluğu’’. İşte bazı örnekler...
NEOLOGİZM: Bu terim, hastanın doğru sözcükleri bulamayıp, farkında olmadan anlamsız yeni sözcükler üretmesi şeklindeki bozukluk için kullanılıyor.
PARAFAZİ: Sözcüğün yanlış anlamda ya da cümle kurgusu içinde yanlış yerde kullanılması, sözcüklerin birbirine karıştırılması halini anlatıyor.
ANOMİ: Sözcüğü bulamama durumu. Hasta, derdini anlatmakta güçlük çekiyor, sözcüğü bulamadığı için farklı anlatımlarla mesajını seçmeyi tercih ediyor.
Lisans fonksiyonu bozuklukları, beynin sol yarı küresi içindeki kontrol merkezlerindeki işlevlerin gerilemesinin bir sonucu olarak ortaya çıkıyor.