OluÅŸturulma Tarihi: Eylül 26, 2005 00:00
Çiçek duymasınCHP Genel BaÅŸkanı Deniz Baykal, özel uçakla Mardin’e giderken Adalet Bakanı Cemil Çiçek’in Ä°stanbul’daki Ermeni konferansıyla ilgili demecini okuduÄŸunda ÅŸaÅŸkınlığını gizleyemedi.Mayısta ilk konferansa, ‘Türkiye’yi sırtından bıçaklıyorlar’ diye karşı çıkmamış mıydı?SAV BOZULDU Çiçek, ÅŸimdi ise Ä°dare Mahkemesi’nin iptal kararının by-pass edilip konferansın yapılabilmesi için formül üretiyordu.Baykal, karşısında oturan Genel Sekreter Önder Sav’a takılmadan edemedi. ‘Gerçi bizim hukuk danışmanımız var; ama doÄŸrusu Çiçek’ten de iyi hukuk danışmanı olur’ dedi.Önder Sav genel baÅŸkanının bu sözlerinden biraz alındı doÄŸrusu. ‘Üzüldüm sayın genel baÅŸkanım. Beni Adalet Bakanı ile kıyasladınız. O, bana aÄŸabey, der. Ben onun meslek büyüğüyüm’ diye takıldı.KIYASLANAMAZBunun üzerine Baykal gülerek sözlerini düzeltti:‘DoÄŸru sen ilkelisin, kıyaslamak olmaz.’ Neyse ki Baykal’la Sav arasındaki esprileri Çiçek duymadı.Ancak Çiçek bu satırları okuduktan sonra ne olur bilinemez.DoÄŸalgaz bağımlısı yapıldıkTürkiye, birtakım eller tarafından, madde, tiner bağımlısı gibi doÄŸalgaz bağımlısı yapıldı. (Ankara Sanayi Odası BaÅŸkanı Zafer ÇaÄŸlayan)Ne valilerimiz ne de kaymakamlarımızın vatandaÅŸlara naz yapmaya, afra tafra yapmaya hakkı var. Valilerimiz de, kaymakamlarımız da milletin efendisi deÄŸildir, milletin kölesidir. (BaÅŸbakan Recep Tayyip ErdoÄŸan)‘Public’ diplomatANKARA’dan BaÅŸkan Bush’un Ulusal Güvenlik Konseyi danışmanı geçti. Hem de geride ABD’nin yeni Türkiye politikasından esintiler bırakarak. Stephan Hadley Ankara’da 24 saat kaldı ve ayak bastığı andan itibaren de Türkiye’yle buzları eritmeye kararlı olduÄŸunu gösterdi. Önce havaalanında ‘PKK’ya fırsat vermeyeceÄŸiz’ dedi.YÄ°NE MESAJ VERDÄ° AkÅŸamüzeri BaÅŸbakanlık Konutu’nda BaÅŸbakan Tayyip ErdoÄŸan’la 1,5 saat görüştükten sonra da kararlılığının göstergesi olarak, bütün güvenlik kaygılarını bir yana itip bahçenin dışında bekleyen gazetecilerin yanına gitti; sokağın ortasında basın toplantısı yaptı. Ertesi gün ise programının en ilginç durağı Sincan’daki gençlik merkeziydi. Hadley, Orgeneral Hilmi Özkök’le görüştükten sonra Harikalar Diyarı’nın içindeki Gençlik Merkezi kompleksine gitti. Önce gençlerin kurduÄŸu ‘Kaos’ grubunun yanına gidip birkaç dakika onları dinledi; sonra merkezin folklor ekibini izledi. Ardından da Melih Gökçek’le pingpong oynadı. Bütün bunları yaparken, kameraların karşısına geçip PKK’ya fırsat vermeyeceklerini tekrarlamayı da ihmal etmedi. 40 YILLIK TAKTÄ°K Merkezi ‘Amerika’da da böyle gençlik kompleksleri olsun isterdim’ diye övmesi, Amerika’daki tesisleri bilen gazetecileri ÅŸaşırtmış olsa da aslında bütün bunlar, Bush yönetiminin Türkiye’de yoÄŸun biçimde ‘public diplomacy’ yani ‘halk diplomasisi’ uygulanmaya baÅŸladığını gösteriyordu. Aslında bu yeni bir uygulama deÄŸil. Amerikan yönetimleri, halk diplomasisini uluslararası diplomasiyi güçlendiren bir yöntem olarak dünyanın dört bir yanında 40 yıldır uyguluyorlar. Böylece ABD’nin ulusal çıkarları doÄŸrultusunda politika hedefleri daha iyi anlatılıyor. Destek saÄŸlanıyor.DOÄžRUDAN DÄ°YALOG Bu diplomaside iki yöntem izleniyor. Öncelikle dünyanın dört bir yanından parlak gençler eÄŸitim programlarıyla Amerika’ya davet ediliyor. Bu isimler arasında Enver Sedat, Margareth Thatcher, Helmut Schmidt ve Valery Giscard D’estaing bile var. Ä°kinci yöntemle de sokaktaki insana ulaşılıyor. DoÄŸrudan diyalog kuruluyor. Yanlış anlamalar ve algılamalar düzeltilmeye çalışılıyor. Bush yönetiminin ÅŸimdi yapmaya çalıştığı da bu: Irak’ın iÅŸgalinden ve 1 Mart Tezkeresi’nden bu yana Türk kamuoyunda oluÅŸan olumsuz havayı yumuÅŸatmaya ve silmeye çalışmak.Amerikalıların en büyük kaygısı Türkiye’de Amerikan aleyhtarı havanın güçlenmesi. Ä°ÅŸte Hadley, bu nedenle sadece kapalı kapılar ardında devleti yönetenlerle konuÅŸup gitmedi. Türk halkına mesaj vermeye özen gösterdi. Yani ‘public diplomacy’ yaptı.CLINTON ÖRNEĞİ Anlaşılıyor ki, Bush yönetiminin hedefi yeniden Türk halkının kalbini kazanmak. Bakalım BaÅŸkan Bush, deprem felaketinin ardından Türkiye’yi ziyaret edip bir bebeÄŸi kucağına alarak Türklerin kalplerini fetheden eski BaÅŸkan Clinton kadar baÅŸarılı olabilecek mi?Â
button