OluÅŸturulma Tarihi: Eylül 12, 2005 00:00
Centilmen bakanın telefon nezaketiNEZAKET, adabımuaşeret gibi incelikler, siyasetin iktidar çekişmesi, güç terazileri, polemiklerle daralan patikalarına uğramaz pek. Sık rastlanmayan siyasi zarafetin hoş örneklerinden birisi ise kabinedeki iki bakan arasında yaşandı.ÖNCE BEN ÇIKAYIM Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Özel Kalemi’nden Devlet Bakanı Nimet Çubukçu’nun bağlanmasını istedi. Ama cümlesini bitirir bitirmez telaşla ekledi: ‘Aman o bir hanım bakan, telefona önce ben çıkayım...’ Bir an düşündü ve sonra iletişimdeki bu inceliği garantiye almak için, ‘Siz en iyisi bakanın sekreteryasını bana bağlayın’ dedi. HEMEN BAĞLAMAYIN Görevliler de hemen Çubukçu’nun Özel Kalemi’ni arayıp, ‘Milli Savunma Bakanlığı Özel Kalemi’nden arıyoruz. Sayın bakanımız bakanınızla görüşmek istiyor’ dediler.Çubukçu’nun sekreteryası, ‘Bir saniye, bağlantı kuralım’ deyince, arayanlar hemen müdahale ederek, ‘Hayır, hemen bağlamayın. Bakan bey önce sizinle görüşmek istiyor’ diye araya girdiler. ÖZEL KALEM ŞAŞKIN Bayan bakanın sekreteryasında alışılmadık bu durum karşısında bir şaşkınlık yaşandı. Ama bu şaşkınlığın sisi dağılmadan, telefonun diğer ucundaki ses girdi araya:‘Ben Vecdi Gönül...’Sekreterya görevlisi de, şaşkınlığın ses tonuna sinen telaşını örtmeye çalışarak, ‘Sayın bakanım, bir saniye bağlantı kurayım. Sanıyorum sayın bakanımız da telefonda’ dedi. TEYİT TELEFONU Ama nezaketten kaynaklanan bu iletişim biçimine belki sık rastlanmadığı için, Çubukçu’nun sekreteryası diğer hattan Milli Savunma Bakanlığı’nı arayarak, gerçekten telefondaki sesin Bakan Gönül olup olmadığını da teyit etti.EFSANEYE DÖNÜŞTÜ ‘Uzun saniyeler’ süren bu teyidin ardından, iki bakan arasında bağlantı kuruldu. Her iki Özel Kalem’in çalışanları da hayatlarında ilk kez böylesi bir durumla karşılaşmışlardı. Özel kalemlerde çalışanların çoğu bayan olduğu için Gönül’ün bayan bakana yönelik bu inceliği, bir efsaneye dönüştü.İLGİNÇ TEMENNİ Ve aynı gün iki bakanlığın koridorlarına da şu temenni yayıldı:‘Darısı ...... başına.’Ancak bu cümlenin öznesine kimlerin isimlerinin konulduğu duyulamadı...Sekreter inanamadıDEVLET Bakanı Çubukçu’nun sekreteri, ahizeden gelen ‘Ben Vecdi Gönül’ sesine inanamayınca, diğer hattan Milli Savunma Bakanlığı’nı arayarak telefondakinin gerçekten Bakan Gönül olduğunu öğrendi. Hatta bekleyen Gönül, sekreterin ikna olmasından sonra Çubukçu ile görüşebildi.Zeybek değil halay zamanıBiz millet olarak zeybek oyununu severiz. Çünkü eller birbirine değmez. Herkes birbirinden bağımsız oynar. Ama artık halay çekmemiz lazım. (Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik)Termal turizm benim aşkımdır. Aşkımın arkasından gidiyorum. (Kültür ve Turizm Bakanı Atilla
Koç)Havai fiÅŸek ve havaya kurÅŸun sıkma, geri düşünce yapısı ile ilkel davranışın bir sonucudur. (Milas Kaymakamı Hulusi DoÄŸan)Uluslararası bir fındık mafyası var. Liverpool’da, Hamburg’da oturuyorlar fiyat belirliyorlar. Artık bu olmamalı. Fiyatı biz belirlemeliyiz. (Eski Tarım ve KöyiÅŸleri Bakanı Refaiddin Åžahin)Meclis’in hüzünlü ÅŸairiAKP Åžanlıurfa Milletvekili Mehmet Atilla MaraÅŸ, Meclis’te ‘hüzünlü ÅŸair’ olarak tanınır. Ancak MaraÅŸ ününü geçen ay yurtdışına da taşıdı. Sessiz sedasız katıldığı 9. Romanya Uluslararası Åžiir Festivali’nde 5 ÅŸiiri ile sanat ödülüne layık görüldü. Hem de 28 ülkeden 48 ÅŸairin 5’er ÅŸiirle katıldığı festivalde ‘Balkan Büyük Ödülü’nü alarak. MaraÅŸ duygularını arkadaşımız Nuray Babacan’a ‘Ödül beklemiyordum. Büyük Sanat Ödülü’ne layık görülen ülkeler arasında Türkiye’nin anons edilmesi beni çok sevindirdi’ dedi.ÖLÃœM HAYATIN Ä°KÄ°ZÄ° Daha önce 10 ÅŸiir kitabı basılan Meclis’in ‘hüzünlü’ ÅŸairi MaraÅŸ, ÅŸiirlerinin hemen hepsinde, ‘ölüm, hüzün ve acı’ temalarını iÅŸlemesini ise şöyle açıklıyor: ‘Ölüm hayatın negatifidir. Hayatın tam yanı başındadır. Günümüz insanı hayatından ölümü kovuyor. Oysa ikisi ikiz kardeÅŸ gibidir. Niye hüzün derseniz; ÅŸair Hilmi Yavuz’un dediÄŸi gibi hüzün çok yakışır ÅŸaire. Hayat sadece ‘Vur patlasın çal oynasın yiyelim içelim’ deÄŸildir. Hayat çok ciddi bir iÅŸtir. YaÅŸam çok ciddi eylemdir. Ölüm, keder, hüzün, sevinç, mutluluk hepsi at başı gitmelidir.’Bu vurgulamalarına bakarak Maraş’ın hüznünün mutluluk kadar deÄŸerli olduÄŸunu fark ediyoruz. Ama Romanya’da aldığı ödül, onun artık ‘hüzünlü’ deÄŸil ‘uluslarası ödüllü’ ÅŸair olarak anılmasını yaratabilir.Â
button