OluÅŸturulma Tarihi: Mart 14, 2005 00:00
İslamcı basını nasıl ikiye böldüAMERİKAN aleyhtarlığının başını alıp gitmesi Ankara’daki ABD Büyükelçiliği’ni ciddi bir şekilde uğraştırıyor. Büyükelçilik, Amerikan aleyhtarlığına karşı çareyi konuyu akademik bir platforma çekmekte buldu galiba. ABD’nin Ankara Büyükelçisi Eric Edelman, geçen hafta Virginia Üniversitesi’nden Prof. James Ceaser adlı bir akademisyenin anti-Amerikanizm konusunda verdiği konferansa ev sahipliği yaptı.OTOMATİK TEKZİP Büyükelçilik rezidansındaki konferans ve sonrasındaki yemekte AKP ve CHP’den milletvekilleri, akademisyenler ve gazeteciler ağırlıktaydı. Konferans ‘Amerikan Karşıtlığının Kısa Tarihi’ başlığını taşıyordu. Büyükelçi Edelman, bu teorik çalışmaların yanı sıra Türk basını karşısında da değişik bir yöntem kullanıyor. Edelman, doğru olmadığına kanaat getirdiği haberler karşısında otomatik olarak yalanlama yoluna gidiyor. Yalanlamalar hem basına internet yoluyla gönderiliyor, hem de büyükelçiliğin web sitesine konuyor.19 AYDA 24 KEZ Büyükelçiliğin web sitesi incelendiğinde Edelman’ın Ankara’ya ayak bastığı 15 Ağustos 2003 tarihinden bu yana toplam 24 tekzip ya da benzer içerikte açıklama yayımlattığı ortaya çıkıyor. Açıklamalardan 9’u isimsiz. Yani, konu edilen gazete ya da yayın organının ismi geçirilmiyor. Buna karşılık 15 açıklamada doğrudan gazete ve yayın organı ismi veriliyor. Açıklamaların önemli bir bölümü ABD ordusunun Irak savaşındaki davranışlarını konu alıyor. Örneğin ABD ordusunun Irak’ta kimyasal silah kullandığı yolunda bir
haber çıkarsa hemen tekzip geliyor. ELEŞTİRİ ‘ZAMAN’I Tekzip görenler arasında tsunami felaketine ABD’nin hedef olduğu yolundaki haberler de yer alıyor. Edelman, yalnızca tekziple yetinmiyor. Onun ötesinde önleyici bir stratejiye yönelerek özellikle İslamcı basına dönük harekát planları da uyguluyor. Geçenlerde Fethullah Gülen cemaatine yakınlığıyla bilinen Zaman Gazetesi’nin İstanbul’daki merkezini ziyaret ederek, gazetenin yönetici ve yazarlarına bir mülakat vermesi ve bu mülakatta isim vererek Yeni Şafak Gazetesi’ni yanlış haber yazmakla suçlaması, İslamcı kesimdeki basında büyük gürültüye yol açtı. EMBEDDED SUÇLAMASI Zaman Gazetesi bu mülakatı aynen yayımlayınca, Yeni Şafak bunu kendisine bir savaş ilanı olarak aldı ve karşı saldırıya geçti. Yeni Şafak da bunun üzerine Zaman Gazetesi’ni ‘iliştirilmiş basın (embedded)’ olmakla suçladı. Bununla birlikte Edelman, Yeni Şafak Gazetesi ile ilişkilerini dondurma yoluna gitmiyor. Örneğin, geçen pazartesi günü büyükelçilik rezidansında düzenlenen ‘Amerikan Karşıtlığının Kısa Tarihi’ başlıklı konferansta, Yeni Şafak yazarı Fehmi Koru da Edelman’ın davetlileri arasındaydı. En çok Erdoğan’ın beğendiği gazeteyi tekzip ettiABD’nin Ankara Büyükelçisi Eric Edelman’dan tekzip yiyen gazeteler arasında birinciliği, altı açıklamayla Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın kendisine en yakın gördüğü ve makam aracında bile taşıdığı gazete olan Yeni Şafak alıyor. Bu gazeteyi ulusal sol çizgideki Cumhuriyet üç tekziple izliyor. Star, Tercüman ve Milliyet ikişer, Hürriyet, Sabah ve NTV birer kez açıklama gören yayın organları.Ben böyle bir bakan görmedimGÖRME özürlü vekili Lokman Ayva, esprili, kendisiyle barışık, renkli kişiliği ile dikkat çeker. Zaman zaman ince eleştirileri ile gündeme damgasını vururken, esprileriyle de Genel Kurul’un atmosferini değiştirir. Ayva, geçen hafta 48 yasada değişiklik öngören ‘torba yasa’ görüşmelerinde de Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’a yaptığı esprili iltifatıyla Genel Kurul’un gergin havasını bir anda yumuşattı.BİR TAS ÇORBA Yüzde 40 özürlü vatandaşa 15 yılda emeklilik hakkı verilmesini içeren önergesi nedeniyle kürsüye çıkan Ayva, özürlülerin Türkiye’deki durumunu şu örnekle açıkladı:‘Bir lokantaya gittiniz,
yemek seçiyorsunuz ‘Kebap mı yesem, sulu mu yesem, susuz mu yesem’ diye. Biz özürlüler, bu lokantanın penceresinden bakan durumundayız; henüz içeriye girip, masaya oturup, yemek seçme durumuna gelmedik. Açıkçası, sokakta kalan zihinsel özürlü kardeÅŸlerim, ÅŸu anda, üç kap yemek deÄŸil sadece bir tas çorbaya, 22 derecelik oda sıcaklığında deÄŸil, 15 derecelik oda sıcaklığında yorganın altında kalmaya razı. HoÅŸafı kepçeyle istemiyoruz ama o meÅŸhur lokantanın önünden geçebilecek kaldırımın yapılmasını istiyoruz.’ ‘SEN GÖRDÃœN MÃœ?’ KonuÅŸmasını ‘Bana biraz kırgın da olsa Sayın Maliye Bakanımız’a da ayrıca şükranlarımı arz etmek istiyorum’ diyerek sürdüren Ayva, ardından Genel Kurul’u bir anda kahkahaya boÄŸan ve alkışlara neden olan ÅŸu espriyi yaptı: ‘Ben inanıyor ve biliyorum ki Türkiye Cumhuriyeti, bizim milletimiz ÅŸimdiki Maliye Bakanımız gibi bir Maliye Bakanı görmedi. Belki, diyeceksiniz ki: ‘Sen gördün mü?’, Ben hiç görmedim...’PATENT ERDOÄžAN’IN Bu hoÅŸ ve ince esprinin patentinin ise BaÅŸbakan Tayyip ErdoÄŸan’a ait olduÄŸunu söyleyebiliriz. ErdoÄŸan geçen yıl ocak ayında AKP Grup Toplantısı’na girerken, yine en öndeki milletvekilleri ile tek tek tokalaşıyordu. Ön sırada oturan Lokman Ayva da BaÅŸbakan’ın salona giriÅŸinde alkışlar nedeniyle ayaÄŸa kalktı, ancak, elini uzatmadı. Bunun üzerine BaÅŸbakan ErdoÄŸan sıcak bir tavırla Ayva’nın elini tutarak tokalaÅŸtı ve espriyi patlattı: ‘AÅŸkolsun Lokman, artık bizi bile görmez oldun.’Â
button