OluÅŸturulma Tarihi: Ekim 11, 2004 00:00
O da ‘abi’ diyorCHP Genel Başkanı Deniz Baykal, 2002 seçimlerinde kendisini milletvekili adayı yapmış olsaydı, Hikmet Çetin bugünlerde Afganistan’da kasaba kasaba dolaşıyor olmayacaktı. Baykal, ciddi eleştiri aldığı bu dışlama kararıyla Çetin’i ortada bıraktı. Ama, NATO Afganistan’a özel bir siyasi temsilci aradığında, gerek siyasetteki deneyimi, gerek Dışişleri Bakanlığı’nın getirdiği diplomasi becerisi ile Hikmet Çetin akla gelen ilk isim oldu. CHP’den milletvekili olamadı, ama birden uluslararası politikanın önemli bir aktörü haline geldi Çetin.NATO’NUN ISRARI İnsan ilişkilerindeki sıcaklığı, Türkiye’nin Afganistan’daki ağırlığı ile birleşince, Çetin, Afganistan’da büyük bir başarı sağladı. Nitekim başlangıçta bir yıllık olan görevi NATO’nun binbir ricasıyla ikinci yıla uzatıldı. Çetin, yaklaşık bir yıldır NATO’nun Afganistan’a istikrar yerleştirme çalışmalarına liderlik ediyor. Son haftalarda bütün mesaisini, önceki gün gerçekleştirilen Devlet Başkanlığı seçimine ayırdı. DEMOKRATİK JEST Temel hedefi, adil ve düzgün bir seçimin yapılmasını sağlamak, katılımı mümkün olduğunca yukarı çekmek oldu. Bu görevi çerçevesinde adayları tek tek ziyaret ederek demokratik süreçte kendilerini cesaretlendirdi. Örneğin, tek kadın aday Mesude Celal’i ziyaret etmesi anlamlı bir jest oldu. Bu faaliyeti yürütürken Çetin’in siyaset özlemini de giderdiği tahmin edilebilir.ONLARIN DA ‘ABİ’Sİ Öte yandan, Kabil’den gelen haberlere bakılırsa, Hikmet Çetin kısa zamanda Afganistan’da da ‘Hikmet Abi’ olmuş. Başta Devlet Başkanı Hamid Karzai olmak üzere önde gelen bütün Afgan şahsiyetleri kendisine ‘Hikmet Abi’ diye hitap etmeye başlamışlar. Bir NATO temsilcisine Afganistan politikasında ‘ağabeylik’ konumunun verilmesini ancak Çetin sağlayabilirdi.Bu ağabeylik olayının nasıl ortaya çıktığına gelince...İSTANBUL’DA DUYDU Geçen haziran ayında İstanbul’daki NATO Zirvesi’ne katılan Karzai, Çetin’le birlikte gittiği her yerde kendisine ‘Hikmet Abi’ diye hitap edildiğini fark etmiş ve ‘Türkiye’de ağabeyseniz, bizim de ağabeyimiz olursunuz’ demiş.Afganistan’daki işlerini bitirdikten sonra ister misiniz sıra Çetin’in
Beşiktaş’a ağabeylik yapmasına gelsin... Zaten bugünlerde Beşiktaş’ı düzlüğe çıkarabilmek için Afganistan tecrübesi şart gibi gözüküyor.Kabil’in sevgilisi1977’de Meclis’e giren ve DYP-CHP koalisyonunda yaklaşık 3 yıl boyunca Dışişleri Bakanlığı yapan Hikmet Çetin, siyaset ve diplomasi arenasındaki uzmanlığı sayesinde, bir yılda Afgan halkının güvenini kazanmayı bildi. Çetin, sadece Afganistan Devlet Başkanı Karzai’nin değil, aynı zamanda sokaklarda dertlerini dinlediği Kabil halkının da ‘Hikmet Abi’si oldu.AB ile az daha gay krizi de çıkıyormuşKÖKTENDİNCİ çizgisiyle tanınan Vakit Gazetesi, geçenlerde birinci sayfasından manşeti atıverdi: ‘Gay rezaleti.’ Haberi Turizm Bakanı Erkan Mumcu ile İstanbul Valisi Muammer Güler’in birlikte gözüktükleri bir fotoğraf süslüyordu. Vakit’e göre, Mumcu ve Güler, Türkiye’nin nüfusunun yüzde 99’unun Müslüman olduğu gerçeğini görmezden gelerek İstanbul’da ilk kez düzenlenen ‘1. İstanbul Gay ve Lezbiyen Filmler Haftası’na onay vermişlerdi. Diyanet-Sen Başkanı Ahmet Yıldız da ‘Toplumda sapık ilişkilerin yayılması için zemin hazırlanıyor. Bu, dehşet verici bir durum’ demişti.VEKİLLERE BASKI Hürriyet’ten Şükrü Küçükşahin, İslamcı basındaki bu tepkili havanın gerisine bakınca şu gerçekle karşılaştı: Söz konusu festival bazı İslamcı çevrelerde büyük bir tepkinin oluşmasına yol açmıştı. Bu çevreler, hemen seferber olarak festivali engellemeye çalışmışlar ve özellikle AKP milletvekilleri üzerinde, şu tezi işlemişlerdi: ‘Düşünce özgürlüğünü kısıtlıyorsunuz, imamlara hapis cezası getiriyorsunuz, zinayı serbest bırakıyorsunuz, Kuran eğitimine ceza getiriyorsunuz; ama sapık ilişkileri konu alan filmleri, eşcinselleri Türkiye’ye getirip, festival yaptırıyorsunuz. Bu mu sizin Müslümanlığınız?’ VALİ YASAKLIYORDU Bu propaganda bazı milletvekilleri üzerinde etkili de oldu. Bu milletvekilleri, aslında herhangi bir bakanlığın izninin gerekmediği, SESAM’ın onayının yeterli olduğu bu etkinliği önlemek amacıyla İstanbul Valiliği, İçişleri Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı bürokratları üzerinde baskı oluşturmaya başladılar. Bu baskı sonuç verdi ve İstanbul Valiliği festivalin yasaklanması ile ilgili bir yazı hazırladı. Derken, valiliğin hazırlığı yazıdan Kültür ve Turizm Bakanlığı bürokratlarının haberi oldu. BAKANLAR ÖNLEDİ Bürokratlar, haberi hemen Bakan Erkan Mumcu’ya aktardılar, yasaklamanın yanlış olacağını söylediler. Gelişmeleri AKP’nin Kızılcahamam’daki kampında öğrenen Mumcu, Vali Muammer Güler’i arayarak, bunun Avrupa’da yaratacağı olumsuz etkiler üzerinde durdu. İlerleme Raporu’nun yayınlanmasından önce çıkacak böyle bir tartışmanın Türkiye üzerinde ciddi baskılara neden olabileceğini söyledi. Ardından da İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu ile bir araya gelerek, kaygılarını bir kez de onunla paylaştı. Aksu da Mumcu’ya hak verince, yasaklama son anda engellendi. Anlaşılan, son anda AB ile zina tartışmasına benzeyen ikinci bir krizin eşiğinden dönülmüş oldu.Foto yeğen UsameONUN adı da Usame, ama adaşı Usame gibi biri değil; soyadı Erdoğan, üstelik Başbakan Tayyip Erdoğan’ın yeğeni. Arapça ‘
aslan’ anlamına gelen Usame ismini taşıyan yeğen 9 yaşında. Üsküdar Altunizade Hafize Özal İlköğretim Okulu’nda okuyor ve fotoğraf ve
film çekmeye meraklı. Geçenlerde, okul arkadaÅŸları ile beraber Ankara’ya gelerek, amcasıyla TBMM Grup Salonu’nda görüştü. Amca, AB cephesinde alınan olumlu geliÅŸmeleri kürsüden gruba müjdelerken, yeÄŸeninin kamerasında da kayda giriyordu. Hasan TÃœFEKÇİ/ANKARAÂ
button