Cinnah fısıltıları

Gökçek bu kez kuÅŸseverlere karşıANKARA Belediye BaÅŸkanı Melih Gökçek, kendine özgü polemikçi, çatışmacı tavrı nedeniyle bugüne dek pek çok kiÅŸi ve kuruluÅŸla davalı oldu.Kiminde ‘Tükürürüm böyle sanatın (heykel) içine’ sözüyle ortalığı ayaÄŸa kaldırdı, kiminde Ankara’nın Hitit GüneÅŸi olan amblemini minareli kubbeli bir figürle deÄŸiÅŸtirip TBMM ve ilgili tüm bakanlıklara uzanan tarihi bir davalar-tartışmalar zincirinin baÅŸköşesine oturdu.Ancak bu kez iÅŸi biraz zor gözüküyor. Çünkü, karşısında yerel bir makam ya da yerel basın yok. Bu kez karşısında Avrupa BirliÄŸi var ve anlaÅŸmazlık çevre ve kuÅŸlar gibi hassas bir konuyla ilgili. Tartışma Hürriyet Gazetesi’nin Ankara sayfalarında yayımlanan bir haberle baÅŸladı. Haber, Ankara’daki Mogan Gölü ile ilgiliydi. Gökçek, göle ‘çeki düzen vermek’ amacıyla bir rekreasyon çalışması baÅŸlatmıştı. Ancak çalışmaların yürütülüş biçimi, etkileÅŸime kapalı olması ve bilimsel fizibilite çalışmalarının yetersizliÄŸiyle ilgili görüşler, doÄŸa ve çevre dernekleriyle çok sayıda uzman ve akademisyeni ayaÄŸa kaldırdı.Çevreciler, çalışmaların sazlıklardaki kuÅŸ yuvalarına zarar verdiÄŸi görüşündeler. Gölün yürüyüş alanları için doldurulmasının da doÄŸal yaÅŸamı daralttığı öne sürülüyor. Çevrecilere göre, Gökçek’in projesi göl yaÅŸamı için gerçek bir tehdit oluÅŸturuyor. O BÄ°LMESE DE DÃœNYA HABERDARBelki de BaÅŸkan Gökçek’in gözünden kaçan en önemli ‘ayrıntı’, Mogan’ın Türkiye’de yaÅŸayan 456 kuÅŸ türünden 201’ini barındıran bir koruma alanı olması. Ve gölün bu özelliÄŸinden dünya da haberdar!Hürriyet’in derneklerin ve uzmanların görüşlerini aktaran haberi dev bir kampanyaya dönüşürken, Gökçek bir basın toplantısı düzenleyerek savunmaya geçti ve ‘Bu iddialara herkes güler. Ama nedense iddialar bizim ülkemizde iltifat görüyor’ dedi. Ardından da basın açıklamasını dinlemeye gelen DoÄŸa DerneÄŸi Önemli KuÅŸ Alanları Envanter Sorumlusu Tuba Kılıç’a dokundurdu:‘Gazeteye görüş vererek haber yaptıran DoÄŸa DerneÄŸi’nin adını ilk defa duydum. Gazeteye açıklama yapan kiÅŸi de herhalde sansasyon yaratarak meÅŸhur olmak istiyor.’İKÄ° KRÄ°TÄ°K TAKTÄ°K HATASIOysa, tanımadığını söylediÄŸi DoÄŸa DerneÄŸi’nin ismi bizzat kendisinin dağıttığı basın bülteninde vardı ve bültende ‘DoÄŸa DerneÄŸi’nin baÅŸvurusu üzerine buradaki çalışmaların 20 AÄŸustos’a kadar durdurulduÄŸu’ vurgulanıyordu.Ama bu çeliÅŸkiden daha da önemlisi BaÅŸkan’ın tanımadığı derneÄŸin ‘kim’ olduÄŸu ile ilgiliydi. DoÄŸa DerneÄŸi, Dünya KuÅŸları Koruma Kurumu’nun (Bird Life International) Türkiye temsilcisiydi! Dernek, ‘Türkiye kuÅŸları kırmızı listesi’ baÅŸta olmak üzere birçok uluslararası belgenin ulusal ayağını hazırlamıştı ve Uluslararası DoÄŸa Kurumu, Dünya Bitkileri Koruma Kurumu ve RSPB (Ä°ngiltere Kraliyet KuÅŸları Koruma DerneÄŸi) gibi birçok uluslararası kuruluÅŸun da ‘kardeş’ örgütüydü.Ve derken devreye ‘dünya-alem’, uluslararası kuruluÅŸlar girdi.Ä°ngiliz Kraliyeti KuÅŸları Koruma DerneÄŸi’nin (RSPB) Türkiye Sorumlusu Jose Tavares, konuyu Avrupa BirliÄŸi platformuna taşıyacağını açıkladı ve ‘AB Çevre Konseyi, AB sürecinde Türkiye’nin koruma altına alması gereken Mogan Gölü’ndeki yapılan yanlış çalışmalardan haberdar edilecektir. Bu durum Türkiye’nin AB sürecine eksiyle baÅŸlamasına sebep olabilir’ dedi.BaÅŸkan Gökçek’in bu kez iÅŸi zor görünüyor. Çünkü artık Ankara’nın ‘denizi’ Mogan, eskisi gibi ‘yerel’ deÄŸil ‘uluslararası-denizaşırı’ bir nitelik kazanmış durumda.Ve Gökçek’in karşısında bu kez Avrupa BirliÄŸi ve dünyanın önde gelen kuÅŸ koruma örgütleri var. Gölün böbreklerini yok ediyorlarMOGAN Gölü, inÅŸaat alanına döndü. Dünya DoÄŸayı Koruma Vakıfı (WWF) Türkiye, Su Kaynakları Program Müdürü Yüksek Çevre Mühendisi Hatice Dinç de ‘Sazlıklar, kuÅŸların ve balıkların üreme, saklanma, yaÅŸam alanıdır ve bir gölün böbrekleridir’ gerçeÄŸini hatırlatıyor. Sazlıkların sığ göllerdeki görevinin kirlilikle mücadele olduÄŸunu belirten Dinç, ‘Sazlıklar, iddia edildiÄŸi gibi Mogan Gölü’nün kirlenme sebebi veya kaynağı olamaz ancak artması bu kirliliÄŸin bir sonucudur’ dedi. Bahçeli’den hasta yatağında Ecevit’e saygıMHP Genel BaÅŸkanı Devlet Bahçeli, geçirdiÄŸi by-pas ameliyatından sonra nekahat dönemini tamamlayıp MHP Genel Merkezi’ndeki mesaisine yeniden baÅŸladı.YaÅŸamının yeni döneminde önce geçmiÅŸte günde iki paketi bulan sigaraya dönüş yapmaması gerekiyor. Åžu ana kadar sigarayı aramadığını, sigarasız yaÅŸama kolay geçiÅŸ yaptığını söylüyor Bahçeli.Bu arada Bahçeli’nin ameliyat sonrasında DSP lideri Bülent Ecevit’in kendisine ziyareti sırasında yaÅŸanan renkli bir olay da MHP kulislerinde sıkça konuÅŸuluyor.Bahçeli’nin ilk resmi ziyaretçisi 57. Hükümet’in BaÅŸbakanı ve Bahçeli’nin koalisyon ortağı Bülent Ecevit olmuÅŸ.Bahçeli, koalisyon döneminde, ‘Büyüklerin yanında sigara içilmez’ geleneÄŸinin etkisiyle Ecevit’in yanında sigara dahi içmezdi.Bahçeli, Ecevit’in kendisini ziyaret saati yaklaÅŸtıkça heyecanlanmış ve hasta yatağından kalkarak pijamasını çıkartıp kruvaze takım elbisesini giymek istemiÅŸ. Hatta heyecanı Bahçeli’de hafif bir çarpıntıya da neden olmuÅŸ. Doktorları hemen müdahale etmiÅŸler ve ‘Efendim siz hastasınız. Hastanede yatan hasta ziyaretçisini hastane giysisiyle karşılar. Bu, nezaketsizlik olmaz’ diyerek Bahçeli’yi takım elbise giymekten zor bela caydırmışlar. Sonuçta, Bahçeli, Ecevit’le ilk kez yatak giysisi içinde görüşmüş. Ancak bu kez de Bahçeli Ecevit’in karşısında yatmak yerine yatakta oturur vaziyette durmak istemiÅŸ.Ecevit, ‘Lütfen yerinizden doÄŸrulmayın’ diye ricada bulunmuÅŸ. Bahçeli saygıdan oturmakta ısrarcı olmuÅŸ. Ecevit, bunun üzerine ‘Yatmazsanız giderim ama’ diyerek resti çekmiÅŸ.Ancak Bahçeli Ecevit’in restini görmüş ve görüşmeyi oturarak yapmış.BaÄŸdat’a büyükelçi Bakü’denBAÄžDAT Büyükelçisi Osman Paksüt’ün rotasyonla bir baÅŸka merkeze atanması kesinleÅŸtikten sonra, DışiÅŸleri koridorlarında ÅŸu anda dünyanın güvenlik açısından en riskli ülkesinin baÅŸkentine kimin atanacağı sorusuna merakla yanıt aranıyor. BaÄŸdat’a kimin gideceÄŸi, DışiÅŸleri Bakanlığı’nda son aÅŸamasına gelinen ve merakla beklenen büyükelçiler kararnamesi ile kesinleÅŸecek.DışiÅŸleri koridorlarında bu sonbaharda otuzdan fazla merkez için yapılacak atamalarla ilgili muhtelif isimler konuÅŸulurken, ‘BaÄŸdat piyangosu’nun Bakü’ye çıktığına kesin gözle bakılıyor. Önemli bir deÄŸiÅŸiklik olmadığı takdirde 2001’den beri Türkiye’nin Bakü Büyükelçisi olarak görev yapan ve özellikle kriz idaresindeki baÅŸarısıyla kendisini kabul ettiren Ãœnal Çeviköz’e, yeni kararnameyle birlikte BaÄŸdat yolu gözükecek.52 yaşındaki Çeviköz, BoÄŸaziçi Ãœniversitesi mezunu ve Brüksel Ãœniversitesi’nden uluslararası iliÅŸkiler alanında masterlı.DışiÅŸleri’ndeki ilk görevine, Protokol Genel Müdürlüğü’nde aday meslek memuru olarak baÅŸlayan Çeviköz, daha önce de çeÅŸitli seviyerlerde Brengenz BaÅŸkonsolosluÄŸu (Avusturya) ile Sofya ve Moskova büyükelçiliklerinde hizmet verdi.Bakü’ye Büyükelçi atanmadan önce Orta Asya ve Kafkasya Genel Müdür Yardımcısı olarak görev alan Çeviköz, Ä°ngilizce ve Fransızca biliyor.Bir özelliÄŸi de Türk Sanat MüziÄŸi’ne olan düşkünlüğü... Gelgelelim, BaÄŸdat’ta kendisini bekleyen yüksek riskli ortam Çeviköz’e ‘Çıkalım seninle BaÄŸdat yoluna /Sen bir ÅŸahinsin ben garip serçe’ gibi ÅŸarkı sözlerini bir süre için unutturabilir.Çeviköz, Türk DışiÅŸleri’nin en zor dış görevini üstleniyor.Â