Cinnah fısıltıları

Zirvenin mimarıBAÅžBAKAN Recep Tayyip ErdoÄŸan’ın, NATO Zirvesi’nin baÅŸarıyla tamamlanmasından sonra düzenlediÄŸi basın toplantısında isim vererek teÅŸekkür ettiÄŸi kiÅŸi zirvenin koordinatörü Büyükelçi Umur Apaydın’dı. ErdoÄŸan, ‘Bu zirvede emeÄŸi geçen herkese, zirvenin muhteÅŸem bir ÅŸekilde geçmesini saÄŸlayan organizasyonu yapan Büyükelçi Umur Apaydın ve çalışma arkadaÅŸlarına teÅŸekkür ediyorum’ dedi.Zirvenin Türkiye’de yapılmasının kesinleÅŸmesi üzerine hükümetin alması gereken ilk kritik kararlardan biri, Cumhuriyet tarihinin en iddialı uluslararası organizasyonunu tek bir merkezden yönetmek amacıyla geniÅŸ yetkilerle donatılmış bir koordinatörün atanması oldu.15 KİŞİLÄ°K EKÄ°P Bu zor iÅŸ için organizasyon yeteneÄŸi olan, pratik düşünebilen, çabuk karar alabilen, insan iliÅŸkilerinde baÅŸarılı ve dinamik bir büyükelçi arandı. DışiÅŸleri üst yönetiminin tercihi Büyükelçi Umur Apaydın oldu. Bu konudaki hükümet kararnamesi geçen aralık ayında çıktı. Ardından Apaydın, geçen ÅŸubat ayının başında biri Basın-Yayın’dan, kalan tümü DışiÅŸleri mensuplarından oluÅŸan 15 kiÅŸilik bir ekiple Ä°stanbul’a giderek kolları sıvayıp iÅŸe daldı. Apaydın, ilk iÅŸ olarak Askeri Müze’de kendisine bir ofis oluÅŸturdu, bunu tam beÅŸ ay süren aralıksız bir organizasyon faaliyeti izledi. 16 MÄ°LYON DOLAR Bu süreç içinde protokol düzenlemelerinden salondaki ışığa, güvenlik önlemlerinden, çevirmenlerin kullanacakları kabine, elektrik kablolarının döşenmesinden yemekte ikram edilecek ÅŸaraba kadar binlerce ayrıntı tek tek ele alındı. BaÅŸlangıçtaki 15 kiÅŸilik ekip bu arada giderek büyümeye baÅŸladı ve zirve sabahı 2 bin kiÅŸiye kadar ulaÅŸtı. Bu arada NATO ile zirveye iliÅŸkin mutabakat muhtırası imzalandı. NATO, çevirmenleri ve kadrosuyla geldiÄŸinde her ÅŸeyi hazır buldu. Gelgelelim, bir organizasyonu yaratmak kadar, kapatmak da bayağı bir çaba gerektiriyor. Zirve bitip herkes ortalıktan çekilince, Apaydın geride kalıp, sökme, depolama ve 16 milyon dolarlık organizasyonun hesaplarının kapatılması uÄŸraşına giriÅŸti. Apaydın, muhtemelen bir hafta daha Ä°stanbul’da kalacak. KARARNAME HEYECANI Ve Ankara’ya döner dönmez kendisini kararname heyecanının içinde bulacak. Bunun nedeni, ilk büyükelçiliÄŸi olan Özbekistan’dan 2001 yılında merkeze dönen Apaydın’ın üç yıllık bekleme süresini doldurup yeniden tayin menziline girmiÅŸ olması.DışiÅŸleri’ndeki az sayıda English High School mezunlarından olan Apaydın, Mülkiye 1971 çıkışlı. Bundan önceki dış görevleri arasında Ortak Pazar delegasyonu ile Etiyopya ve Bonn’da bulunan Apaydın, Frankfurt BaÅŸkonsolosluÄŸu da yapmıştı. Bakalım, yeni kararname, esprili kiÅŸiliÄŸi ve arkadaÅŸlarını kurduÄŸu ince tuzaklarla iÅŸletmesiyle tanınan Apaydın’ı dünyanın hangi baÅŸkentine taşıyacak. Ancak nereye giderse gitsin, büyükelçinin NATO Zirvesi organizasyonunda yaÅŸadığı heyecan ve tempoyu bir daha yakalayabilmesi güç gözüküyor. ERDOÄžAN:Zirvenin muhteÅŸem bir ÅŸekilde geçmesini saÄŸlayan Büyükelçi Umur Apaydın ve ekibine teÅŸekkür ediyorumÖnce biz giydirdik Fransa sıradaERBAKAN’ın Milli Görüş geleneÄŸi, AKP’nin kurulmasıyla birlikte pek çok kırılmadan geçti. Batı kulübü karşıtlığı yerini sıkı bir AB’ciliÄŸe, Ä°srail aleyhtarlığı yerini Musevi Lobisi ile sıkı fıkı iliÅŸkilere bıraktı. Gelgelelim, bir noktada AKP’nin Milli Görüş kaynaklı kadroları Batı kulübüne dönük dirençlerinden geri adım atmadılar. Bunların başında smokin geliyor. Bülent Arınç TBMM BaÅŸkanı seçilince frak giydi, ancak gerek BaÅŸbakan Recep Tayyip ErdoÄŸan gerek DışiÅŸleri Bakanı Abdullah Gül’ü bugüne dek smokinli gören olmadı. BaÅŸbakan ErdoÄŸan’ın CumhurbaÅŸkanı Ahmet Necdet Sezer’in Dolmabahçe Sarayı’nda verdiÄŸi ziyafete smokinsiz katılan tek NATO ülkesi lideri olması kamuoyunda da büyük bir tartışma yarattı.‘ŞEKÄ°LCÄ°LÄ°K’ Ä°MASI ErdoÄŸan neden smokin giymiyor? AKP gözlemcilerine bakılırsa, KasımpaÅŸa’daki hemÅŸerilerine ve Milli Görüş kökenli tabanına ‘Bu tür Frenk adetleri bize iÅŸlemez’ mesajını vermiÅŸ oluyor BaÅŸbakan. ErdoÄŸan ise NATO Zirvesi’nin ardından TRT’de yayınlanan ‘Büyüteç’ programında yemeÄŸe neden smokinsiz gittiÄŸini şöyle açıkladı:‘Smokin giymemem diye bir ÅŸey söz konusu deÄŸil. Yeri geldiÄŸinde onu da giyerim, mesele deÄŸil. Bir ÅŸeyi yakıştırabiliyorsanız kendinize mesele kalmıyor. GittiÄŸim hiçbir ülkede de böyle bir sıkıntıyı yaÅŸamış deÄŸilim. Ä°lla bunda direnmek mi gerekiyor? Hayır. Artık bu ÅŸekilciliÄŸi de gündemimizden düşürmek gerekiyor.’BaÅŸbakan demek istiyor ki: ‘Beni eleÅŸtirenler ÅŸekilcilikten vazgeçsinler, ben zamanı geldiÄŸinde smokini giyeceÄŸim.’ GÖZLER PARÄ°S’TE ‘O zaman’ ne zaman gelecek? ÖrneÄŸin bu ay Fransa’ya yapacağı ziyaret sırasında Fransa’nın AKP’ye biraz da kaÅŸları kalkarak bakan ‘laik’ CumhurbaÅŸkanı Jacques Chirac, ErdoÄŸan’a smokinli bir davetiye gönderip bir sürpriz yapabilir mi? Elysee Sarayı’nda akÅŸam deÄŸil, öğle yemeÄŸi verileceÄŸine bakılırsa, ErdoÄŸan ilk kez milli olma olasılığını ÅŸimdilik atlatmış gözüküyor. ‘Şirak’ın sırrıBaÅŸbakan Recep Tayyip ErdoÄŸan’ın yabancı dil bilmemesine raÄŸmen yabancı devlet adamlarının isimlerini dört dörtlük telaffuz etmesinin sırrı çözüldü. FotoÄŸrafta da görüldüğü gibi konuÅŸma metinlerinde yabancı muhataplarının isimleri, Türkçe seslerle okunduÄŸu ÅŸekilde ‘transpoze’ ediliyor (uyarlanıyor). BaÅŸbakan da bu isimleri ‘tak’ diye okuyuveriyor. Sakın bana bu soruları sormayın1- Ailem2- BaÅŸbelamBAÅžKAN George Bush, Türkiye gezisi öncesinde mülakat vermek için bir gazeteciyi deÄŸil de, bir siyaset bilimi profesörünü seçince ortalık karıştı. Peki nasıl olmuÅŸtu da Bilgi Ãœniversitesi’nden Prof. Dr. Ä°lter Turan seçilmiÅŸti? Anlaşılan, bu bizzat Beyaz Saray’ın yaptığı bir seçimdi ve Prof. Turan’ın akademisyen olarak Washington’daki bazı ‘think-tank’ler üzerindeki prestiji bu seçimde rol oynamıştı. Belli ki, Beyaz Saray’daki bir ‘tanıdık el’ de devreye girmiÅŸti. Davet gelince Prof. Turan apar topar Washington’a gitti. NTV için yaptığı çekimden önce Beyaz Saray görevlileri Prof. Turan’a, BaÅŸkan’a iki konuda soru yöneltmemesini rica ettiler. Bunlardan biri, ailesi, diÄŸeri ise Bush’un amansız muhalifi sinemacı Michael Moore’un ABD yönetimini yerden yere vurduÄŸu ‘Fahrenheit 9/11’ adlı filmiydi. NTV yönetimi, Prof. Turan Washington’a gittiÄŸinde, ‘mülakatın bittiÄŸi’ haberi gelene kadar diken üstünde bekledi. NTV Genel Yayın Yönetmeni Cem Aydın, Prof. Turan’ın mülakatından memnun kaldıklarını açıklayarak, ‘Kendisi bir akademisyen ama hocamız derli toplu, düzgün bir mülakat yaptı’ dedi. Bakalım televizyon kanallarından Prof. Turan’a ne gibi teklifler gelecek?Â