OluÅŸturulma Tarihi: Åžubat 09, 2004 00:00
Yarım kalmış tecavüz ne demekBAZI AKP milletvekillerini TBMM'de en çok terleten konu ne Kıbrıs ne de kamu reformu.Başka ve çok hassas bir konu var ki, AKP milletvekillerini boncuk boncuk terletiyor. Anlatalım:Yeni Türk Ceza Kanunu, TBMM'de kurulan alt komisyon tarafından satır satır yeniden yazılıyor. Doğal olarak, bu komisyon her basın kuruluşundan bir gazeteci tarafından sürekli izleniyor.Buraya kadar her şey bildik ve tanıdık. Ancak, hem komisyonda görevli olan milletvekilleri, hem de bu çalışmaları izlemekle görevli olan gazeteciler arasında bazen sıkıntılı diyaloglar yaşanıyor.ŞAŞIRTAN UYUMAlt komisyondaki milletvekillerinin tamamı erkek, görevli basın mensuplarının tamanının da bayan olduğu hesaba katıldığında, TCK'nın ‘‘ırza geçme, tecavüz, ensest ilişki, taciz, eşcinsellik’’ gibi bol bol örneklendirilmesi gereken maddelerindeki durumu siz düşünün.Komisyonda görevli olan AKP ve CHP milletvekilleri de, basın mensupları da kamuoyunu doğru bilgilendirme görevi olduklarının bilincindeler. Üstelik bu iki grup, son derece uyumlu çalışıyor. Ancak iş cinsellikle ilgili suçlara geldiğinde başta AKP milletvekilleri olmak üzere herkes boncuk boncuk terlemeye başlıyor.KADIN TACİZ EDERSE‘‘Bunda ne var?’’ diye düşünülebilir. Yazılan
haberler, ‘tecavüz maddesinde şu değişiklik yapıldı’’ diye geçiştirilmiyor. Suçun ve cezanın tam anlaşılması için her maddenin ‘örneklendirilmesi’ gerekiyor. ‘‘Yarım kalmış tecavüz ne demek’’, ‘‘Taciz hangi hareketten sonra başlıyor?’’, ‘‘Cinsel ilişkide her iki tarafın erkek olması durumunda ceza neye göre tarif edilecek?’’ gibi konular, doktor soğukkanlılığı ile anlatılmaya çalışılıyor.RENK VERMİYORLARAncak komisyon üyesi AKP milletvekilleri görevlerini yaparken, ‘‘Nereden bulaştık bu işe?’’ der gibi sıkıntılı yüz ifadelerini pek saklayamıyorlar. Basın mensupları da bazen hayal güçlerini dahi zorlayan ‘‘somut örnekler’’ karşısında renk vermemeye çalışıyorlar. Yani şu sıralar, TBMM'de TCK'dan sorumlu basın mensubu olmak da zor zanaat, aynı komisyonun üyesi olmak da...Bayan Bush’a söylediği kulaklarına giderse seneye buzlu çay...BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan'ın gürültü koparan Washington gezisi bitti ama yankılarının daha çok uzun süreceği anlaşılıyor. Nitekim Emine Erdoğan ile Laura Bush arasındaki çay partisi hálá kulislerde konuşuluyor. Ankara kulislerine yansıdığına göre, bu görüşmede kasım ayında yapılacak başkanlık seçimi de gündeme gelmiş. Hatta Emine Erdoğan, ‘‘Demokratların eşinizin karşısına güçlü bir adayla çıkamadıkları sürece başarı elde etmeleri mümkün değil. Demokratların bu durumu sürdüğü müddetçe bence eşinizin seçimlerdeki durumu çok rahat görünüyor’’ sözleriyle Laura Bush'a moral vermiş.
SEÇİM RAHATLIĞITabii Emine Hanım'ın durumu rahat. Çünkü genel seçimler geçen yıl oldu ve yenisine erken seçim olmazsa daha 4 yıl var. Laura Bush ise önümüzdeki ayları eşiyle birlikte yoğun bir seçim maratonunda geçirecek. Emine Hanım, bu rahatlık içinde son seçimi hatırlatıp Bayan Bush'a ‘‘Ben seçim süresince hep eşimin yanında oldum’’ mesajını da vermiş. Bu sözleri üstü örtülü bir ‘‘Eşinizi yalnız bırakmayın’’ mesajı olarak da yorumlanabilir.BUSH KAYBEDERSE?Bu mesajlardan daha önemli bir nokta var. Emine Hanım'ın Laura'ya ‘‘Kocanızı şanslı görüyorum’’ diyerek moral vermesi Demokrat aday John Kerry'nin eşi Theresa'nın kulağına giderse ne olur? İlk kocasından 500 milyon dolarlık bir servete konan Theresa Kerry güçlü bir kadın. Eğer Theresa Kerry seneye first lady olarak Beyaz Saray'a geçerse ve hafızası da serveti kadar güçlüyse, Emine Erdoğan ile olası çay partisi acaba nasıl geçer? Yoksa Emine Erdoğan'a buzlu çay mı ikram eder?Formula 1'in 4 katı turladılar‘‘Ah o bitmeyen yarış /Ömür dediğin bir karış /Deli olmak işten değil.’’Ümit Yaşar Oğuzcan'ın bu dizeleri, bir yıldır hálá başkanını seçemeyen Yargıtay 8. Ceza Dairesi'nde süren ‘yerli bitmeyen senfoni’nin güftesi gibi. Guinness Rekorlar Kitabı'na aday olabilecek seçim bugün Formula 1'deki tur sayısını bile üçe-dörde katlayarak, 240. turla sürüyor.YARIŞ GİBİ SEÇİM Yargıtay tarihinin bu en uzun başkanlık yarışında, başından beri biri kadın, ikisi erkek üç aday yarıştı. Bu üç aday bugün de yarışa devam edecekler. Adaylar ise Yargıtay 2. Ceza Dairesi üyesi Yusuf Kenan Doğan, Yargıtay 8. Ceza üyeleri Serpil Çetinkol ve Zeki
Aslan. 8. DAÄ°RE DENEYÄ°MÄ° Yargıtay 3. Ceza Dairesi üyesi Muhittin Mıhçak da yakın çevresinin ısrarı üzerine sadece bir tur seçime katıldı. Ancak, katıldığı turlarda baÅŸkan seçilmediÄŸi için tekrar aday olmadı. Bu dört adayın ortak özelliÄŸi ise Çetinkol ve Aslan'ın hálá, diÄŸer iki aday DoÄŸan ve Mıhçak'ın ise bir dönem 8. Ceza Dairesi'nde üye olarak görev yapmaları.Naci Ãœnver'in yaÅŸ haddinden emekliye ayrılması ile boÅŸalan 8. Ceza Dairesi BaÅŸkanlığı için seçimler 24 Mart 2003'te baÅŸladı. Seçimin sonuçlanmaması üzerine, Yargıtay BaÅŸkanı Eraslan Özkaya devreye girdi ve Yargıtay Yasası'nda deÄŸiÅŸikliÄŸe gidilerek, seçim sisteminin deÄŸiÅŸtirilmesi saÄŸlandı. 8. Ceza Dairesi'nin baÅŸkanlık seçimi, sistemi bile deÄŸiÅŸtiren ancak sonuçlanmayan seçim olarak Yargıtay'ın tarihine geçti.Ä°ÅžTE YENÄ° MODEL Bu yeni modele göre seçime katılan adaylardan ilk üç turda kimse salt çoÄŸunluÄŸu saÄŸlayamazsa, üçüncü turda en çok oyu alan iki aday 4 ve 5. turda yarışacaklardı. Son turda salt çoÄŸunluk olan 126 oyu alan kiÅŸi baÅŸkan seçilecekti. Seçimin sonuçlanmaması halinde, yeni adaylarla yeni baÅŸtan beÅŸ turluk seçimler yapılacaktı.189. TURDA KILPAYI GeçtiÄŸimiz Aralık ayının başında yapılan 189. turda adaylardan Yusuf Kenan DoÄŸan seçimi iki oyla ve kılpayı kaybetmiÅŸti. Bugünkü seçimde, müthiÅŸ bir sürpriz olmazsa ilk üç turda yine bir sonuç beklenmiyor. Bakalım sonraki turlarda, yargı pistindeki bitmeyen yarıştan bu kez sonuç alınabilecek mi?Â
button