OluÅŸturulma Tarihi: Ocak 06, 2003 00:00
80 büyükelçi ipten döndüGeçen perşembe günü yapılan Bakanlar Kurulu toplantısı Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış ile Maliye Bakanı Kemal Unakıtan arasında küçük çapta bir krize sahne oluyordu.Maliye Bakanı, IMF ile yapılan anlaşma çerçevesinde kamuda yapılacak personel tasarrufu için hazırlanan çalışmayı Bakanlar Kurulu'na getirdi. Buna göre, istisna olarak gösterilen bakanlık ve kamu kuruluşları dışındaki bakanlıklarda yaşı 60'ı tamamlamış olan kamu görevlileri otomatik olarak emekliye sevk edilecekti.İstisna kuruluşlar arasında sağlık ve Milli Eğitim personeli, Emniyet örgütü ve Milli İstihbarat Teşkilatı personeli sayılmıştı.Dışişleri Bakanlığı ise istisna dışı tutulmuştu.Taslak aynen kabul edilirse ve yasalaşırsa, Dışişleri Bakanlığı'nda yaklaşık 80 büyükelçinin otomatik olarak emekli edilmesi gerekebilecekti.Bu, Türk Hariciyesi'nin bütün kalbur üstü diplomatlarının tasfiye olması, neredeyse bütün önemli merkezlerdeki büyükelçilerin emekliye sevk edilmesi sonucunu doğuracaktı.GÜL'DEN İNCE MESAJQDışişleri Bakanı Yaşar Yakış, bakanlığının istisna dışı tutulmasına oldukça kuvvetli ifadelerle itiraz etti, Dışişleri'nin Türk bürokrasisinde en özel uzmanlık gerektiren birimlerin başında geldiğini anlattı.Başbakan Abdullah Gül, Yakış'ı dinledikten sonra Maliye Bakanı Unakıtan'a dönerek, ‘‘Sayın Bakan'ın görüşlerini dinlediniz herhalde’’ diye sordu.Bu, ‘‘Yakış'a katılıyorum’’ mesajını içeriyordu.Böylelikle 80 büyükelçinin tasfiyesi önlenmiş oldu. Bu durumda Washington Büyükelçisi Faruk Loğoğlu, BM Daimi Delegesi Ümit Pamir ve Madrid Büyükelçisi Volkan Vural'ın emekli olmaları gerekmeyecek. Yeni Londra Büyükelçisi Akın Alptuna, Londra'ya gidebilecek. Murat Sungar AB Genel Sekreterliği görevine başlayabilecek. Müsteşar Uğur Ziyal'in bir yıl sonra emekli olması gerekmeyecek.Milli Gazete’yi O da çağırmadıGENELKURMAY Başkanlığı Genel Sekreteri Tümgeneral
Aslan Güner'in çarÅŸamba akÅŸamı Gazi Orduevi'nde düzenleyeceÄŸi basın kokteylinde Genelkurmay'ın geleneksel akreditasyon uygulamasının sürecek olması Ä°slamcı basında yine tepki yarattı.Ä°slamcı kesimin bazı etkin yazarları, ‘‘ayırımcılık yapılıyor’’ gerekçesiyle Genelkurmay'a yüklendiler.Akreditasyon uygulamasından, Zaman, Yeni Åžafak, Vakit ve Milli Gazete gibi yayın organlarının Genelkurmay'a davet edilmemesi anlaşılıyor.Gelgelelim, BaÅŸbakan Abdullah Gül'ün geçen pazartesi günü gazetelerin genel yayın yönetmenleri için düzenlediÄŸi basın toplantısında da bazı özel tercihler kullanması bu eleÅŸtirileri boÅŸlukta bıraktı.Çünkü Gül, Necmettin Erbakan'ın liderliÄŸindeki SP'nin yayın organı olarak bilinen Milli Gazete'yi de akreditasyon dışı bırakmıştı.Keza tirajı BaÅŸbakanlık Konutu'na davet edilen gazetelerin çoÄŸundan fazla olmasına karşılık Gözcü Gazetesi de muhtemelen hükümet aleyhindeki yayınları nedeniyle akreditasyon dışı tutulmuÅŸtu. Asıl ilginç olan, Milli Gazete'nin davet edilmemesine çok alınması ve yaptığı yayınla BaÅŸbakan Gül'ü topa tutmasıydı.NE FARKINIZ VAR?Milli Gazete ‘‘Yasakçılardan ne farkınız var?’’ baÅŸlığını atarak, şöyle dedi:‘‘Hükümetin icraatlarındaki yanlışları eleÅŸtiren tek yayın organı olan gazetemiz bu toplantıya davet edilmedi. Yıllardır Genelkurmay BaÅŸkanlığı'nın ‘akredite olmadıkları' gerekçesiyle çağırmadığı Vakit, Yeni Åžafak gibi gazeteler toplantıya çağırılırken, aynı akrediteye tabi tutulan Milli Gazete bu defa BaÅŸbakan Gül'den veto yedi.’’ Milli Gazete, Gül’ün Genelkurmay ile aynı çizgiye geldiÄŸi sonucuna varmıştı. Ãœstelik Abdullah Gül, Erbakan Hoca'nın müridi olduÄŸu günlerde Milli Gazete'nin manÅŸetlerinden inmezdi.Batum’agelen yıldırım telgrafTÃœRKÄ°YE'nin Batum BaÅŸkonsolosu Hüseyin Avni KarslıoÄŸlu, Çankaya Köşkü'nün yeni hükümete vize verdiÄŸi 18 Kasım günü Batum'un 18 kilometre kuzeyindeki Pali Limanı'ndaydı.Türk savaÅŸ gemilerinin limana yaptıkları ziyaret dolayısıyla düzenlenen törenlerde baÅŸkonsolos olarak baÅŸrolü oynuyordu. O sırada BoÅŸkonsolosluk'tan gelen bir telefonda, kendisine Ankara'dan bir yıldırım telgrafın geldiÄŸi ve danışmalar için hemen merkeze çaÄŸrıldığı bildirildi.Önce Gürcistan'la iliÅŸkilerde kritik bir durumun ortaya çıktığını düşündü KarslıoÄŸlu. EÅŸi ve iki çocuÄŸunu Batum'da bırakıp, Sarp kapısından Türkiye'ye giriÅŸ yaparak Trabzon üzerinden Ankara'ya geldi. Danışma çaÄŸrısının hikmeti de anlaşıldı. KarslıoÄŸlu, 19 Kasım Salı günü yeni BaÅŸbakan Abdullah Gül'ün Özel Kalem Müdürü olarak göreve baÅŸladı.BaÅŸbakan Gül'ün hangi tercihle KarslıoÄŸlu'na yöneldiÄŸi açıklık kazanmış deÄŸil.KarslıoÄŸlu Gül'ü, 1990'lı yılların baÅŸlarında kendisi dönemin DışiÅŸleri Bakanı Hikmet Çetin'in Özel Kalem Müdürlüğü'nü yaparken Gül'ün Bakan'a yaptığı ziyaretler sırasında tanımış.ÇETÄ°N'DEN ÖVGÃœBir de 1996 yılında Refah-Yol döneminde Gül Devlet Bakanı olarak görev yaparken, KarslıoÄŸlu DoÄŸu Avrupa Dairesi BaÅŸkanı olarak kendisine bir brifing vermiÅŸ. Ondan sonra da bir temasları olmamış.Hatta, bu göreve getirildiÄŸinde eski patronu Hikmet Çetin'i arayıp ‘‘Beni siz mi önerdiniz?’’ diye sormuÅŸ. Çetin'den ‘‘Hayır’’ yanıtı almış.Çetin, eski Özel Kalem Müdürü KarslıoÄŸlu için son derece övücü ifadeler kullanıyor ve ‘‘İşini çok ciddiye alan, çalışkan, iyi bir özel kalem müdürü idi. Sanırım 1.5 yıl kadar birlikte çalıştık. Hüseyin Avni, tam bir görev adamıdır’’ diyor.KarslıoÄŸlu (46), DışiÅŸleri'ndeki çoÄŸunluk gibi Mülkiye mezunu. Yozgat doÄŸumlu olan KarslıoÄŸlu, Ankara Cumhuriyet Lisesi ve ardından Mülkiye'yi bitirdikten sonra 1982 yılında DışiÅŸleri'ne girmiÅŸ. Ä°lk görev yeri, Ä°stihbarat Dairesi.Yurtdışı görevleri arasında Tahran, Sydney, BirleÅŸmiÅŸ Milletler ve Oslo bulunuyor. KarslıoÄŸlu, Osla BüyükelçiliÄŸi'nde ‘‘iki numara’’ olarak görev yaparken, 2001 yılında Batum BaÅŸkonsolosluÄŸu'na atanmış.SINIR ÖTESÄ° EĞİTÄ°MBatum BaÅŸkonsolosluÄŸu'na atanınca, ilkokul yaşına gelen oÄŸlu Mehmet Ali'nin okul durumu ciddi bir sorun olarak ortaya çıkmış. Bulunan formülle, oÄŸlu Mehmet Ali, her gün 23 kilometre yol kat ederek, Sarp sınır kapısını geçip Artvin'in KemalpaÅŸa Beldesi'ndeki ilköğretim okuluna gitmeye baÅŸlamış.KarslıoÄŸlu, Batum'da görev yaptığı sırada sık sık karavanına binerek DoÄŸu Karadeniz'i daÄŸ tepe demeden dolaÅŸmış. En önemli hobileri, doÄŸa fotoÄŸrafçılığı ve kaligrafi.KarslıoÄŸlu, disiplinli bir özel kalem müdürü olarak dikkat çekiyor. En önemli çabası, BaÅŸbakan Gül'ün yoÄŸun randevu trafiÄŸini kontrol edip, BaÅŸbakan'a çalışabilmesi için süre yaratabilmek.Ziyaretçiye verilen süre bittiÄŸinde içeride kim olursa olsun girip sürenin bittiÄŸini hatırlatacak kadar da inisiyatif kullanan bir özel kalem müdürü.Åžu anki en önemli önceliÄŸi sömestr tatili geldiÄŸinde, 18 Kasım'da Batum'da bıraktığı eÅŸi ve çocuklarını Türkiye'ye getirebilmek.ANAP'ın kasası tamtakırANAP'ın yeni genel baÅŸkanı önümüzdeki hafta sonunda belli olacak.Yeni ANAP liderinin partiyi toparlayıp toparlayamayacağı bilinmiyor.Ancak, deyim yerindeyse kasası tamtakır bir parti devralacağı çok iyi biliniyor.Çünkü, bir dönemler müteahhitlerin özel ilgisine mazhar olan Türkiye'nin en zengin partisi, bugünlerde tarihinin en büyük mali krizini yaşıyor. Partinin seçimlerden önce 30 trilyon liraya kadar ulaÅŸtığı öne sürülen bütçesi, 1.5 trilyona kadar düşmüş durumda.Ãœstelik, paranın nereye gittiÄŸi, nasıl harcandığı konusunda parti içinde büyük bir huzursuzluk yaÅŸanıyor.Partinin en son hazine yardımında 11 trilyon lira aldığı biliniyor.Eski yönetim, bu yardımla birlikte bütün kaynağın 15 trilyona çıktığını ve bu paranın neredeyse tümünün seçimde harcandığını belirtiyor.Ancak, bazı ANAP'lılar, bu yardımla birlikte partinin kasasındaki paranın 30 trilyona kadar çıktığını iddia edip, ortaya bazı sorular atıyorlar. Para meselesini yeni yönetim halledecek.Ancak ANAP'ın kadrolu 36 personelin iÅŸine son vermesi, genel merkezdeki telefonların ÅŸehirlerarası görüşmelere kapanması, fazla araçların satışa çıkarılması partideki mali krizin büyüklüğünü yeterince gösteriyor.Galiba ‘‘müflis’’ ANAP'ın da sonunda Türkiye gibi IMF'ye gitmesi gerekecek.Â
button