Cinnah fısıltıları

Güncelleme Tarihi:

Cinnah fısıltıları
Oluşturulma Tarihi: Kasım 10, 2003 00:00

Artık onların diliyle konuÅŸuyorBaÅŸbakan Tayyip ErdoÄŸan konuÅŸmalarında alıntılardan yararlanmayı sever. Ancak alıntı sevgisi 6 yıl önce, 6 Aralık 1997'de başına büyük dert açmıştı. ErdoÄŸan Siirt meydanında Ziya Gökalp'ten ‘‘Minareler süngümüz, kubbeler miÄŸferimiz, camiler ise kışlalarımızdır’’ dizelerini hamasi bir coÅŸkuyla aktarınca, kendini cezaevinde bulmuÅŸ, 10 ay hapis yatmıştı.ALINTI SEVDASI BÄ°TMEDÄ°Bu ceza da alıntı sevgisini engellemedi. ErdoÄŸan, Kırklareli Pınarhisar Cezaevi'ne gitmeden önce Ä°stanbul'da düzenlediÄŸi toplantıda ‘‘Bu bir veda deÄŸil, inÅŸallah bitmeyen ÅŸarkının besteleri içindeki bir es'tir, bir duraktır. Bu sevda, bu ÅŸarkı bitmez’’ dedi. Ve ‘es’in ardından, baÅŸbakan olunca da alıntılara devam etti.Ama bu kez alıntılar uluslararası düzeyde kabul gören, ‘sakıncasız’ klasikler arasındandı. ErdoÄŸan konuÅŸmalarında Charles Dickens'ın Victor Hugo'nun, Einstein'ın, Bertolt Brecht'in özdeyiÅŸlerini kullanmaya baÅŸladı.SOLDAN BRECHT VARErdoÄŸan'ın 17 Ekim'de Ä°spanya'nın Mallorca Adası'nda katıldığı Formenter Forumu'nda yaptığı konuÅŸmanın metninde, Hugo'nun ‘‘Büyük yanlışlar halatlar gibidir. Küçük yanlışların örgülerinden oluÅŸur’’ sözü yer aldı. Aynı forumda ErdoÄŸan sol görüşlü yazar, ÅŸair Bertolt Brecht'in, ‘‘Gerçek ilerleme, ileri olmakla deÄŸil, ilerliyor olmakla saÄŸlanır’’ cümlesini de anımsattı.ErdoÄŸan'ın geçen yıl 10 Aralık'ta Washington'da yaptığı konuÅŸmada da birçok alıntı vardı. Albert Einsten'ın, ‘‘Bir önyargıyı deÄŸiÅŸtirmek, atomu parçalamaktan bile zordur’’ sözlerini aktaran ErdoÄŸan, aynı konuÅŸmada Fransız tarihçi Fernand Braudel'den de alıntı yaptı.TASAVVUF DENGESÄ°KonuÅŸma metninde bu denli ‘Batılı’ düşünür, yazar, bilim adamına yer veren ErdoÄŸan, dengeyi ise tasavvuf ile saÄŸladı.ErdoÄŸan, Mevlana'nın ‘‘Bizden öncekilerin söyledikleri, bizim dostumuz, arkadaşımızdır; bize yol göstericidir’’ sözünü de konuÅŸmasının baÅŸlangıcında dinleyenlerle paylaÅŸtı.Ancak aynı konuÅŸmanın sonunu Charles Dickens'dan bir alıntı ile baÄŸladı:‘‘Hem yepyeni ve aydınlık bir dünya yaratma gücüne sahibiz, hem de dünyanın önemli bir bölümünü baskıya ve karanlığa terk etme tehlikesiyle karşı karşıyayız.’’ESKÄ°SÄ° GÄ°BÄ° OKUYAMIYORErdoÄŸan AKP'nin 1. OlaÄŸan Büyük Kongresi'nde ise, Martin Luther King'in 40 yıl önce yaptığı ve ‘‘I have a dream’’ cümlesiyle tarihe geçen konuÅŸmasından esinlenerek ÅŸunları söylüyordu:‘‘Benim bir rüyam var. Türkiye'nin her yerindeki insanımızı refaha kavuÅŸturmak...’’KonuÅŸmalarını ünlü yazarlardan alıntılarla süsleyen ErdoÄŸan 3. Ankara Kitap, Kültür ve Sanat Fuarı'nda baÅŸbakanlık makamına geldikten sonra, eskisi kadar kitap okuyamadığından yakındı.Bu durumda alıntılar için danışmanlarına iÅŸ düşüyordu. ErdoÄŸan yurtdışında yaptığı konuÅŸmalarda DışiÅŸleri'nden de destek alırken, yurtiçi ve dışındaki hemen tüm konuÅŸmalarının çoÄŸu siyasi danışmanı Ömer Çelik'in elinden geçiyordu.SIRADA KÄ°MLER VARMetinlerde, siyaset ‘master’ının ardından doktorasını sürdüren Çelik'in entelektüel havası etkili olunca, Necip Fazıl Kısakürek ve Gökalp'ten alıntılar yapan ErdoÄŸan'ın yelpazesi de geniÅŸledi. Siyaset doktorası yapan Çelik'in akademik odaklanmalarına baÄŸlı olarak, yakında ErdoÄŸan'ın konuÅŸmalarında Herbert Marcuse, Maurice Duverger, Antonio Gramsci, Louis Althusser gibi isimlere rastlama olasılığımız yüksek görülüyor.’La havle’ terapisiTürkiye'de tespihin birbirinden farklı birçok kullanım alanı var. Bazısı tespihi delikanlılık aksesuvarı olarak kullanır; parmaklarının arasında dolaÅŸtırır ya da son model arabasının vites koluna takar, bazısı dini hislerle...STRESLE MÃœCADELE Bazısı sigarayı bırakınca elindeki boÅŸluÄŸu tespih ile doldurur, bazıları içinse tespih strese karşı bir oyalanma aracıcıdır. Yaklaşık 2000 tespihlik bir koleksiyonu olan ATO BaÅŸkanı Sinan Aygün de strese karşı tespih çekerek mücadele edenlerden.CHP Genel BaÅŸkanı Deniz Baykal da, gizli gizli ‘‘tespih terapisi’’ yapan siyasiler arasında. Genellikle soÄŸukkanlı bir stil çizen Baykal, belki sabrını biraz da tespihe borçludur.ELEÅžTÄ°RÄ°YE ÇARE Partisindeki muhalif isimlerin kendisine yönelttikleri eleÅŸtirileri dinlerken, sabır eÅŸiÄŸi ne kadar zorlanır bilinmez. Ama Baykal, belki de bir sıkıntı anında ve sabır tükenince söylenen ÅŸu cümleleri içinden geçirerek çekiyordur tespihini:‘‘La havle vela kuvvete illa billa hil aliyyil azim. Ya rabbim, aklımıza mukayyet ol, amin...’’İslam’ın futbol gibi kurala ihtiyacı yokRamazan ayı AKP'li milletvekillerinin yanı sıra, TBMM'de, partide de birtakım deÄŸiÅŸiklikler yaratır. Meclis lokantası boÅŸalır, toplantılar iftar sonrasına alınır. Bu deÄŸiÅŸikliklerden belki de en alışılmadık olanı, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Diyanet Ä°ÅŸleri BaÅŸkanlığı'nın bütçe görüşmeleri sırasında yaÅŸandı. AKP Kayseri Milletvekili Taner Yıldız, bütçe konusundaki konuÅŸmasını ‘‘cuma vaazına’’ dönüştürdü. Yıldız'ın ‘‘konuÅŸması’’ ya da ‘‘bütçe hutbesi’’ özetle şöyle:Nasıl futbol oynarken, elimi kullanacağım dediÄŸinizde size gidin hentbol oynayın diyorlarsa, Ä°slamiyet'in de yeni kurallara ihtiyacı yok. Ä°slamiyet'e yeni kurallar koyma yetkisi ne Diyanet Ä°ÅŸleri BaÅŸkanı'na, ne de baÅŸkasına verilmiÅŸtir.Bir insan ömrünü ÅŸarap fıçısında geçirse ve dayanamıyorum içiyorum derse sadece günahkárdır. Ancak aÄŸzına içki koymamış bir insan Ä°slamiyet'i tanımıyorsa, o dinden çıkar. Bunları olduÄŸu gibi kabul etmek zorundayız. Esnetmeye çalışmaya gerek yok.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!