Cinnah fısıltıları

KoltuÄŸunu Baykal'a kaptırdıBAÅžBAKAN Tayyip ErdoÄŸan'ın, randevularına geç kalma konusunda haklı bir ünü var. Ama genelde Çankaya Köşkü'ndeki programlara ucu ucuna da olsa yetiÅŸirdi. Ta ki 7 Ekim akÅŸamına kadar...CumhurbaÅŸkanı Ahmet Necdet Sezer'in konuÄŸu Bulgaristan CumhurbaÅŸkanı Geogi Parvanov onuruna verdiÄŸi akÅŸam yemeÄŸi, ErdoÄŸan için çok kritik bir güne, ‘‘tezkere rövanşı’’na rastlamıştı.ErdoÄŸan, Irak'a asker gönderme tezkeresinin kabul edildiÄŸi saate kadar, endiÅŸeli ve yoÄŸun anlar yaÅŸadı. Tezkere kabul edildikten sonra da rahatlayarak basın toplantısı düzenledi. Ama her mutlu anda olduÄŸu gibi saat hızla ilerliyordu. Ve ErdoÄŸan, Sezer'in geçen salı akÅŸamı saat 20.00'de verdiÄŸi yemeÄŸe 15 dakika gecikti.YERÄ°NÄ° DOLU GÖRÃœNCE ÅžAÅžIRDIErdoÄŸan salona hızla girdi ve Sezer'in konuk cumhurbaÅŸkanlarına verdiÄŸi yemeklerde her zaman oturduÄŸu yere yöneldi.Ancak Sezer ve konuk CumhurbaÅŸkanı'nın eÅŸinin yanında kendisine ayrılmasını beklediÄŸi yerde, anamuhalefet partisi CHP'nin Genel BaÅŸkanı Deniz Baykal oturuyordu.Bir an duralayan ErdoÄŸan görevlilerin de yardımıyla Baykal'ın karşı tarafına, Semra Sezer ile Olcay Baykal'ın arasına oturdu. Aslında oraya da normal protokolde TBMM BaÅŸkanı Bülent Arınç'ın oturması gerekiyordu. Ama BaÅŸkan Arınç da yemeÄŸe gelememiÅŸti.Geç gelen ErdoÄŸan da yerini kaybedip, TBMM BaÅŸkanı'ndan boÅŸ kalan yere, Semra Sezer'in yanına oturdu.GEÇ KALDIM ÖĞRETMENÄ°MOturur oturmaz da Semra Sezer'i gülümseyerek selamladı ve gecikmesinin nedenini aktardı. Emekli sınıf öğretmeni olan Semra Sezer de, belki de yıllarca derse geç kalan öğrencilerinin mazeretlerini dinlemeye alışık olmasının verdiÄŸi rahatlıkla ErdoÄŸan'ı gülümseyerek karşıladı.Gerçi ErdoÄŸan emekli öğretmen Semra Sezer'e ‘‘geç káğıdı’’ getirememiÅŸti. Ama sıcak, esprili bir dille, gönlünü alıp gülümsetmeyi baÅŸarmıştı.Meclis bülteninde ‘Yepyeni Åžafak’TBMM Basın ve Halkla Ä°liÅŸkiler Daire BaÅŸkanlığı, her gün ‘‘basın özetleri’’ni içeren bir bülten hazırlar. Geleneksel hale gelen bu bülten, yüksek tirajlı gazetelerden baÅŸlamak üzere öncelikle Meclis gündemine, daha sonra da ülke gündemine iliÅŸkin önemli haberleri kapsar. Tüm gazeteleri okumaya zaman bulamayan milletvekillerinin çoÄŸu güne bu özetleri okuyarak baÅŸlar.TERCÄ°HLER DEĞİŞTÄ°Son yıllarda bu küçük bülten, ilginç bir misyon üstlendi. Bültene alınan gazete tercihleri, Meclis yönetiminde hangi partinin ya da görüşün olduÄŸunu da bülten okurlarına hatırlatır oldu.Bu konuda ilk uygulama DSP-MHP-ANAP koalisyonu döneminde MHP'li Ahmet Çakar'ın Ä°dare Amiri olduÄŸu dönemde baÅŸladı. Çakar'ın MHP'nin yayın organı olan OrtadoÄŸu Gazetesi'nden aktarılan özetleri basın bültenine koydurması, diÄŸer partilerden milletvekillerinin tepkisine neden oldu.Ä°CRAATIN İÇİNDENÅžimdiki basın bülteninde ise Yeni Åžafak Gazetesi'nin haberleri, dikkat çekiyor. Genellikle AKP hükümetini ve Meclis yönetiminin hizmetlerini öven haberlere bültende öncelik verilirken, büyük tirajlı gazetelerin haberleri sonlara atılmaya baÅŸlandı. Tabii, iktidara yakın görüşlere sahip köşe yazarlarının yazıları da Meclis bültenini süslüyor artık.‘Mini’ sohbetANKARA Çayyolu'na kurulan yeni alışveriÅŸ merkezinin açılışında da, törene ünlü iki manken Aysun Kayacı ve ÇaÄŸla Åžikel ‘‘minimini’’ etekle katıldı. Açılış töreninin protokol konukları ise AKP'nin iki bakanıydı. İçiÅŸleri Bakanı Abdülkadir Aksu ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali CoÅŸkun kurdeleyi mini etekli manken Aysun Kayacı ile birlikte kestiler. Törende Aksu'nun ilgisi daha çok pandomim gösterisi yapan erkek sanatçıda odaklaÅŸtı. Esprili, keyifli sohbetleri, doÄŸduÄŸu Ercinzan’ın Kemaliye Ä°lçesi'ne baÄŸlı BaÅŸpınar Köyü için dizelediÄŸi ÅŸiirleri, yazdığı ‘‘MahzunlaÅŸmış Yine Pınarın Başı’’ gibi ÅŸarkıları ile tanınan CoÅŸkun ise manken Aysun Kayacı ile tokalaÅŸarak bir süre sohbet etti. ANAP kökenli, liberal görüşlü Bakan CoÅŸkun zaten kadına saygıda kusur etmez, mini etekli ya da tesettürlü ayırt etmezdi.Elçiler kararnamesi hayal kırıklığıDIŞİŞLERÄ° Bakanlığı'nda aylardır tam bir yılan hikáyesine dönen büyükelçiler kararnamesi sonunda hayal kırıklığı yaratan bir finalle sonuçlandı. Hayal kırıklığının nedenleri muhtelif. Bunlardan biri, kararnamenin dar tutulmuÅŸ olması ve merkezde artık kangren halini alan yığılmayı, tıkanıklığı çözecek bir açılım getirmemesi. Kararname, reformcu bir anlayışı yansıtmıyor. Ä°kinci neden, kararnamenin liyakat faktörünün deÄŸerlendirilmesi açısından kırık not almış olması. Özellikle iki atama, bakanlığın koridorunda konsensüs yaratmadı.Ä°K POLÄ°TÄ°KASI YANLIÅžBirincisi, her zaman en zor iÅŸlere koÅŸturulan, son olarak yerel halk ve aÅŸiretlerin eÄŸilimini ölçmek üzere Irak'a gönderilen Büyükelçi Selim KaraosmanoÄŸlu'nun herkesi ÅŸaşırtan bir kararla Abu Dabi'ye gönderilmesiydi. Büyükelçi olarak ilk çıkışını BaÄŸdat'a (1996-2001) yapmış olan KaraosmanoÄŸlu için bu kez Abu Dabi'nin öngörülmesi, ciddi bir deÄŸerlendirme hatasını yansıtıyor. Daha önce Ä°srail BüyükelçiliÄŸi (1995-99) yapmış olan ve kuvvetli bir sicile sahip olan Barlas Özener'in kararnameyle Malezya'ya gönderilmesi de, insan kaynaklarının (Ä°K) rasyonel kullanımı açısından hatalı bir tercih olarak göze çarpıyor.DÄ°RİÖZ ELÇİ OLDU Kararnameyle 65 yaÅŸ sınırına yaklaşıp emeklilik menziline giren Vatikan Büyükelçisi Filiz Dinçmen, Abu Dabi Büyükelçisi Ãœnal Ãœnsal ve Litvanya Büyükelçisi Nazım Belger ise merkeze alınıyorlar. Ãœst kademelerdeki bu gibi sıkıntılı atamalara karşılık, kararname 7 diplomatın ilk kez büyükelçi unvanı kazanmasına sahne oldu. Bu isimler içinde Türk kamuoyunun yakından tanıdığı DışiÅŸleri Sözcüsü Hüseyin Diriöz de var. Diriöz Ãœrdün Büyükelçisi oldu.Â