Cinnah fısıltıları

‘Büyük’ elçinin ölümüANKARA Koleji'ni bitirip diplomat olmak idealiyle Mülkiye'ye girmiÅŸti. Ancak aklı bir taraftan da yeÅŸil sahalardaydı. Futbolda olaÄŸanüstü yetenekliydi. Mülkiye'de öğrenci iken GençlerbirliÄŸi'nde ilk 11'e girerek 6 numarayla sol haf pozisyonunu üstlendi. Hafta içinde Ankara'da derslere giriyor, hafta sonlarını çoÄŸunluk deplasman maçları için Ankara dışında geçiriyordu.Ãœmit Milli Takımı'nın da deÄŸiÅŸmez sol hafıydı. Mülkiye'nin siyasi ÅŸubesini bu ÅŸekilde bitirdiÄŸinde, birinci ligin en çok gelecek vaat eden futbolcularından biriydi.FENERBAHÇE'DEN TEKLÄ°FO dönemden arkadaşı olan büyükelçi ve ÅŸimdiki CHP Genel BaÅŸkan Yardımcısı Ä°nal Batu'ya göre, ‘‘modern futbolun Türkiye'deki ilk temsilcilerindendi’’.Batu şöyle diyor: ‘‘Yani hem hücuma, hem savunmaya katılırdı. Ben maçlarına gider büyük zevkle izlerdim kendisini. Farklı bir futbol oynardı. Zamanının futbol kalıplarını aÅŸmış bir stile sahipti.’’Okulu bitirdiÄŸinde Fenerbahçe'nin transfer teklifiyle karşılaÅŸtı. FB, kendisine transferi için açık çek veriyordu.Tugay Özçeri, DışiÅŸleri'ne girmeyi kafasına koyduÄŸu için FB'nin teklifini geri çevirdi.Sınavı kazanıp DışiÅŸleri'ne girince yeÅŸil sahalara da veda etti.20 YILLIK NATO GÖREVİÖzçeri, sahadaki baÅŸarısını kısa zamanda DışiÅŸleri'nde de gösterdi. Londra görevinden dönünce merkezde DışiÅŸleri Bakanlığı Özel Kalem Müdürlüğü'ne getirildi, 1974'te bakan Turan GüneÅŸ'in özel kalem müdürlüğünü yaptı.Aynı yıl NATO'daki Türk delegasyonunda görevlendirildi. Bu atama, Özçeri'nin kariyerinde yaklaşık yirmi yıl sürecek olan olan NATO döneminin de baÅŸlangıcıydı.Türk delegasyonundaki görevini 1979 yılında NATO'nun uluslararası sekreteryasına geçiÅŸi izledi. NATO'nun en kritik görevlerinden biri olan ‘‘yürütme sekreterliÄŸi’’ni üstlendi ve NATO'nun iÅŸleyiÅŸini elinde tutan yetkili konumuna geldi.NATO Genel Sekreter Yardımcılığı yapmış olan Osman Olcay'dan sonra NATO'nun uluslararası sekreteryasında en yüksek konuma çıkmış ikinci Türk diplomatıydı.50 YAÅžINDA MÃœSTEÅžARÖzçeri, yaklaşık 9 yıl süren bu görevi sırasında önce Joseph Luns, ardından Lord Carrington olmak üzere iki NATO Genel Sekreteri ile çalıştı. Özçeri, 1988 yılında Mesut Yılmaz'ın bakanlığı sırasında DışiÅŸleri'ne döndü. Kısa bir süre NATO Daimi DelegeliÄŸi'ni yaptıktan sonra 1989 yılında DışiÅŸleri MüsteÅŸarlığı'na getirildi. MüsteÅŸar olduÄŸunda henüz 50 yaşındaydı. Irak'ın Kuveyt'e girmesiyle baÅŸlayan Körfez bunalımı döneminde DışiÅŸleri MüsteÅŸarlığı koltuÄŸunda Özçeri oturuyordu.Özçeri, 1991 yılı sonunda NATO daimi delegesi olarak yeniden Brüksel'e döndü ve yaklaşık 6 yıl bu görevde kaldı.Bunu, 1997'de merkeze dönüşü ve iki yıl süreyle Ekonomik Kültürel ve EÄŸitim ve Teknik Ä°ÅŸbirliÄŸi Ajansı'nın (TÄ°KA) baÅŸkanlığını yürütüşü izledi.KANSERÄ° YENDÄ°, AMA...Gelgelelim, Alzheimer hastalığı 1999 yılında Özçeri'yi yakalayacak ve fiilen çalışamaz konuma getirerek evine hapsedecekti. GençliÄŸinde lenf kanserini yenen Özçeri, bu kez yenik düşecekti.Tugay Özçeri, geçen hafta Ä°stanbul'da hayata gözlerini yumdu.Cenazesi Ãœsküdar Selimiye Camii'nde kılınırken, avluda aralarında Yalım Eralp, Nazmi Akıman, TanÅŸuÄŸ Bleda, Tugay Uluçevik gibi çoÄŸu DışiÅŸleri'nden gelen arkadaÅŸlarının ağırlıkta olduÄŸu 25-30 kiÅŸilik bir grup bulunuyordu.Özçeri'yi son yolculuÄŸuna uÄŸurlayanlar arasında eski bakanı Mesut Yılmaz, eski TBMM BaÅŸkanı Ä°smet Sezgin ve CHP'den Ä°nal Batu da vardı.AÅŸiret uzmanı aranıyorHÃœKÃœMETÄ°N, Irak'a Türk askerinin gönderilmesine bu ülkedeki aÅŸiretlerin nasıl baktığı konusunda nabız yoklanması talimatını vermesi üzerine DışiÅŸleri Bakanlığı tarihinde ilk kez aÅŸiret diplomasisine giriÅŸti.AÅŸiret diplomasisi iki koldan yürütülüyor. Bir taraftan eski BaÄŸdat Büyükelçisi Selim KaraosmanoÄŸlu aÅŸiretlerle bizzat Irak'ta görüşürken, diÄŸer taraftan Ankara'ya davet edilen aÅŸiret liderleri DışiÅŸleri merkezinde kabul ediliyor. AÅŸiret reislerinin geleneksel giysileriyle DışiÅŸleri'ne giriÅŸ çıkışları da gazeteciler açısından ilginç görüntüler yaratıyor. Bakanlık mensupları arasındaki espriler de diplomasinin aÅŸiret boyutu üzerinde ÅŸekilleniyor.AÅŸiretlerden sorumlu bir birimin kurulması gerektiÄŸi konusunda herkes mutabık gözükürken, bu birimin ÅŸube müdürlüğü mü yoksa daire baÅŸkanlığı düzeyinde mi olması gerektiÄŸi konusunda görüş ayrılığı var.Bu arada GüneydoÄŸu'daki büyük aÅŸiretlerden sözleÅŸmeli personel olarak uzman tutulması da diÄŸer öneriler arasında. Babasının Ä°ngilizcesini beÄŸenmiyorBAÅžBAKAN Recep Tayyip ErdoÄŸan, yeni evlendirdiÄŸi oÄŸlu Harvard öğrencisi Bilal'den ÅŸikáyetçi. Åžikáyetin nedeni, Bilal'in babasının Ä°ngilizcesini tiye alması. BaÅŸbakan'ın önceki akÅŸamki 30 AÄŸustos davetinde gazetecilere aktardığına göre, sorun evde konuÅŸurlarken ErdoÄŸan araya Ä°ngilizce bir iki sözcük sıkıştırınca çıkıyor. ErdoÄŸan, şöyle konuÅŸtu:‘‘Ben ne zaman Ä°ngilizce konuÅŸsam Bilal bana gülüyor, baba o sözcük öyle telaffuz edilmez diyor, sonra doÄŸru telaffuzu anlatıyor.’’ ErdoÄŸan, ‘‘O size gülünce siz ne yapıyorsunuz?’’ sorusuna ‘‘Hiç, ben de ona gülüyorum’’ karşılığını verdi. Belli ki, ErdoÄŸan eleÅŸtiri oÄŸlundan gelince pek mesele yapmıyor, aksine memnun oluyor.Felsefe Kongresi’nde DışiÅŸleri köstebeÄŸiKÖSTEBEK deyince, hemen casus anlamında almayın. Sadece ÅŸaka.Geçenlerde Ä°stanbul'da yapılan 21. Dünya Felsefe Kongresi sırasında onu ünlü Alman filozof Jurgen Habermas'ın yanında görenler, kongreye tebliÄŸ sunan felsefe profesörlerinden biri zannettiler.Oysa Aydın Sezgin, o sırada Paris BaÅŸkonsolosluÄŸu görevine gitmeye hazırlanan bir DışiÅŸleri görevlisiydi. Peki, kongreyle ilgisi nereden geliyordu? Daha önce beÅŸ yıl süreyle Basın Yayın Genel Müdürlüğü görevini yürüten Aydın Sezgin, bu sırada Dünya Felsefe Kongresi'nin Türkiye'de düzenlenmesi için yoÄŸun çaba göstermiÅŸ, organizasyon komitesinde de yer almıştı.Toplantıya komite üyesi olarak katılıyordu.Felsefeye de entelektüel düzeyde ilgiliydi. Basın Yayın Genel Müdürlüğü'nden ayrıldıktan sonra Hacettepe Ãœniversitesi felsefe bölümünde doktora dersleri almıştı.Talihin bir cilvesi olarak DYP son seçimde yüzde 9.5 ile barajın altında kalmasaydı, Aydın Sezgin bugün Paris'te baÅŸkonsolos olarak göreve baÅŸlamak yerine Denizli milletvekili olarak TBMM sıralarında oturuyor olacaktı.Â