Cinnah fısıltıları

Güncelleme Tarihi:

Cinnah fısıltıları
OluÅŸturulma Tarihi: Haziran 24, 2002 00:00

Tedavide yanlış yapılıyor şüphesiBAÅžBAKAN Bülent Ecevit'e ‘‘miyastenia’’ hastalığı nedeniyle kortizon tedavisi uygulanması, Türk tıp çevrelerinde ilginç bir tartışmanın konusu haline geldi. Ecevit gibi ileri yaÅŸtaki bir ‘miyastenia’ hastasına kortizon tedavisi uygulanması doÄŸru mudur, yoksa hatalı mıdır? En iyisi, bu soruya yanıt ararken sözü tıp biliminin bulgularına bırakmak.Bunun için baÅŸvuracağımız kaynak, Türkiye'nin önde gelen nörologlarının bir araya geldiÄŸi Türk Nöroloji DerneÄŸi'nin internet sitesi. SÄ°TENÄ°N ADRESÄ°Yanıt için bilgisayarınızın başına geçip, internete girip ‘‘turknorodern.org.tr’’ adresini yazmanız yeterli.Karşınıza sitenin ana sayfası geliyor.Åžimdi ana sayfadaki ‘‘faaliyetler’’ bölümünü tıklayın. Burada ‘‘derlemeler-çeviriler’’ alt baÅŸlığı ile karşılaÅŸacaksınız; onu da tıklayın. Ekrana düşen sayfada, nörolojinin uzmanlık alanına giren bütün hastalıklarla ilgili çok sayıda bilimsel yayın bulacaksınız.Bu yayınların bir bölümü çeviri; bir bölümü ise Türkiye'nin önde gelen nörologlarının bilimsel kongrelerde sundukları tebliÄŸleri içeriyor. Bunlardan bir tanesi özellikle önem taşıyor. Bu, 2000 yılında yapılan Türk Nöroloji Kongresi'ne sunulan bir tebliÄŸ. ‘‘Myastenai Gravis Tedavisindeki GeliÅŸmeler’’ baÅŸlığını taşıyor.TebliÄŸde, hastalığın tarifi yapıldıktan sonra tıp biliminin bu hastalığın tedavisinde baÅŸvurduÄŸu son yöntemler anlatılıyor. YAÅžLI HASTALARTebliÄŸin sonunda ‘‘YaÅŸlı Hastalar’’ diye ayrı bir paragraf açılmış. Bu paragraf, şöyle son buluyor: ‘‘Bu grup hastalarda yan etkileri nedeniyle korkitosteroidlerin kullanımı önerilmemektedir.’’Korkitosteroidlerden biri de kortizon. Bir baÅŸka deyiÅŸle, tıp bilimi, 65 yaşın üstündeki hastalarda kortizon kullanımını yasaklıyor.BaÅŸbakan Bülent Ecevit ise 78 yaşında. Yani, kortizon yasağı sınırını tam 13 yaÅŸ geçmiÅŸ.Meselenin bir baÅŸka boyutu daha var. Kortizona bağımlı hale gelen bir hastada kortizon kesildiÄŸi ya da doz olarak düşürüldüğü zaman metabolizmada belli tepkiler ortaya çıkıyor. Ancak, bu tepkiler ayrı bir tartışma ve yazı konusu.YANSIMIYOR AMA...Tıp çevreleri, bir süredir BaÅŸkent Ãœniversitesi Nöroloji Bölümü BaÅŸkanı Prof. Turgut Zileli'nin Ecevit'e uyguladığı kortizon tedavisi yönteminin isabet derecesini tartışıyor.Ecevit'in saÄŸlık durumunun hassasiyeti nedeniyle bu tartışma bugün sessiz bir ÅŸekilde yapılıyor, kamuoyuna yansıtılmıyor.Ancak bu tartışmanın gelecekte açık bir ÅŸekilde yapılacağını, tıp fakültelerinde örnek olay olarak okutulacağını tahmin etmek zor deÄŸil.Yeni saÄŸ kolTÃœRK kamuoyu onu artık RahÅŸan Ecevit'in yanında verdiÄŸi görüntüden tanıyor. BaÅŸbakan Bülent Ecevit Oran'da evinin bahçesinde basın toplantısı düzenlerken, geride RahÅŸan Hanım'la birlikte izleyen kiÅŸi o. Ya da RahÅŸan Ecevit'in hemÅŸerisi Åžebinkarahisarlılar ‘‘EniÅŸte, yanındayız’’ yazılı pankartlarla Oran'a gelip miting yaptıklarında, DSP'nin seçim otobüsünün üstünde RahÅŸan Hanım'ın yanında kürsüyü idare eden, konuÅŸmacıları tek tek mikrofona davet eden, tanıtan da o. Yani DSP Genel BaÅŸkan Yardımcısı RahÅŸan Ecevit'in yeni ‘‘saÄŸ kolu’’ DSP Genel Saymanı Mecit ÅžekercioÄŸlu. Ä°nÅŸaat mühendisi olan ÅžekercioÄŸlu, bir yapı-denetim firmasının sahibi. Siyaset ve DSP ile aynı anda tanışmış. 1999 ocak ayında bir arkadaşının tavsiyesi ile siyasete atılıp, DSP Ankara Ä°l Yönetim Kurulu üyesi seçilmiÅŸ. 1999'un aralık ayında RahÅŸan Ecevit'ten aldığı davet, hayatının akışını deÄŸiÅŸtirmiÅŸ. Ä°lk kez görüştüğü RahÅŸan Ecevit'in önerisi üzerine Ankara Ä°l BaÅŸkanlığı görevini üstlenmiÅŸ. Ardından parti içindeki basamakları teker teker çıkmış. Ä°l baÅŸkanlığının ardından 2001 nisan ayındaki kurultayda Parti Meclisi üyeliÄŸine, daha sonra da Genel Saymanlık görevine getirilmiÅŸ. Genel Sekreter Hayri Diri'nin istifasından sonra da RahÅŸan Ecevit'in yeni ‘‘saÄŸ kolu’’ haline gelmiÅŸ.HER KABULDE YANINDARahÅŸan Hanım, bütün kabullerinde yanında mutlaka onun da bulunmasını istiyor. RahÅŸan Ecevit ile bu kadar yakın çalışmasını nasıl deÄŸerlendirdiÄŸi sorulduÄŸunda ÅžekercioÄŸlu, ‘‘Hayatımda ulaÅŸabileceÄŸim en güzel nokta’’ demekle yetiniyor. ‘‘Siyasetteki hedefiniz nedir?’’ sorusuna verdiÄŸi ÅŸu yanıtla da tam bir DSP'li olduÄŸunu gösteriyor: ‘‘DSP'de böyle hedefler yoktur. Parti adına çalışma hangi görevi getirirse, onu yaparız.’’ Unutmadan hatırlatalım: ÅžekercioÄŸlu DSP Ankara Ä°l BaÅŸkanı iken, BaÅŸkent Ãœniversitesi Hastanesi'nin 4 katlık imar iznine istisna getirilerek 8 kat üzerinden inÅŸa edilmesine de kuvvetli bir muhalefet göstermiÅŸti. Ankara BüyükÅŸehir Belediye Meclisi'nde BaÅŸkent Rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal'ın inÅŸaat planlarına muhalefet eden DSP'li üyelerin arkasındaki teknik direktör ÅžekercioÄŸlu'ndan baÅŸkası deÄŸildi. ÅžekercioÄŸlu, sonradan Bülent Ecevit'in BaÅŸkent Hastanesi'nin o tartışmalı katlarından birine yatırılacağını nereden bilebilirdi?Çok özel PMGEÇEN hafta sonu DSP Parti Meclisi'nin toplanacağı haberi, gazetecilerde büyük bir meraka yol açtı. DSP önemli bir karara mı yöneliyordu? Gazeteciler toplantının gündemini öğrenmek için dört koldan saldırıya geçtiler. Grup yöneticileri arandı, genel merkez yöneticilerine soruldu. Ä°lk yanıtlar şöyle geldi:Biz bunları önceden bilemeyiz. Gündemi ancak toplantı sırasında öğrenebiliriz.Genel BaÅŸkan Yardımcısı RahÅŸan Ecevit ile arasının bozuk olduÄŸu konuÅŸulan partinin Genel Sekreteri Hasan Gülay da toplantıyı sekreterine bırakılan nottan öğrendi. Bazılarının da aklına, ‘‘Acaba Genel Sekreter görevinden mi alınacak?’’ diye kurt da düşmedi deÄŸil. Ancak birkaç saat sonra genel merkeze yakın bir yönetici gündemi açıklayınca her ÅŸey anlaşıldı. DSP parti Meclisi, yasa gereÄŸi parti hesaplarını onaylamak üzere toplanacaktı. Sonucu öğrenene kadar neler çektiTELEVÄ°ZYONDA maçın bir bölümünü seyretmiÅŸ, ikinci yarının sonuna doÄŸru devlet baÅŸkanları ve DışiÅŸleri bakanlarıyla birlikte toplantı salonuna geçmek zorunda kalmıştı.DoÄŸrusu aklı maçta kalmıştı.Kısa bir süre sonra birden salonun dışından heyecanlı bir uÄŸultunun yükseldiÄŸini duydu. Demek ki gol atılmıştı. Ama golü atan kimdi? Türkiye mi, Senegal mi?OturduÄŸu yerde merak içinde kıvranmaya baÅŸladı.Bu arada AB dönem baÅŸkanı Ä°spanya'nın BaÅŸbakanı Jose Maria Aznar'ın salondaki görevlilerden birini yanına çağırdığını fark etti.Bu görevli salonun dışına çıktı. Kısa bir süre sonra geri döndü ve doÄŸruca Aznar'ın yanına gidip, kulağına bir ÅŸeyler fısıldadı.Aznar, karşısına ciddiyet içinde dizilmiÅŸ AB liderlerine dönerek ÅŸu kısa açıklamayı yaptı:‘‘Şimdi aldığım bilgi ışığında Türkiye'nin Senegal'i 1-0 yenerek yarı finale çıktığını deklare ediyorum.’’Salonda herkes CumhurbaÅŸkanı Ahmet Necdet Sezer ile DışiÅŸleri Bakanı Ä°smail Cem'e doÄŸru döndü.Cem, derin bir nefes aldı.Her dümende o...BAÅžINDA denizci ÅŸapkası, gözünde güneÅŸ gözlüğü, üzerinde tişört... Moda sahillerinde hızla ilerliyor. BaÅŸbakan Bülent Ecevit'in rahatsızlandığı günden bu yana yaÅŸadığı sıkıntı ve gerilimi bir nebze olsun atma niyetinde. Uzun süredir akÅŸamları eski balıkçı dostların cep telefonundan aramalarının alevlediÄŸi deniz tutkusu da en büyük özlemi...Yanında ne koruma var, ne de makam otomobili. Biraz ileride kıyıda bir arkadaşının ‘‘Bahriyeli’’ isimli balıkçı sandalını görünce içi biraz daha kaynıyor.Balıkçı sandalı denilse de öyle kayığın biraz iricesi falan deÄŸil. Tam 5.5 metre boyunda. Kıçta da Volvo marka 25 beygirlik motor.Sandala yaklaÅŸtığında arkasından gelen ses her ÅŸeyi bitiriyor:‘‘Vay, abim benim. Ne yapıyosun burada?’’Tebdili kıyafetin tüm örtüsü bir anda dökülüyor. O an deÅŸifre oluyor. Herkesin yanına gelmeye baÅŸladığı bir anda, kendisini sandala atıyor... Yanında kendisinin de ‘‘Dayı’’ dediÄŸi, eÅŸinin dayısı Turan Berksan... Hemen dümene geçip, BoÄŸaz'a doÄŸru tam gaz yol almaya baÅŸlıyor. BoÄŸaz'ı neredeyse boydan boya kat edip Beykoz açıklarına kadar geliyorlar. Oltalar atılıyor. Ä°lk sarıkanat oltaya geliyor. Ardından bir istavrit... Bir sarıkanat daha, bir daha...Kovanın yarısı doluyor. Oradan Karadeniz açığına... Burası daha bereketli... Gün inmeye baÅŸlayınca iki kova dolusu balıkla eve dönüş baÅŸlıyor. Bahçede mangal hazır...Sandalın dümeni gibi, mangalın idaresini de kimseye bırakmıyor.Balığın da denizin de bir günlük keyfini yaşıyor. Kim mi bu kiÅŸi?Sandalın yanı sıra koalisyonun da dümenini tutan BaÅŸbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan...AKP'de fiziksel deÄŸiÅŸim estetiÄŸiSON dönem Türk siyasetine damgasını vuran kavramların başında ‘‘deÄŸiÅŸim’’ geliyor. Siyasi hareketlerin yanı sıra birçok siyasetçi için de sık sık gündeme geliyor bu kavram. Ama, her halde en çok da AKP için. Ä°lk olarak Genel BaÅŸkanı Tayyip ErdoÄŸan için ‘‘deÄŸiÅŸti-deÄŸiÅŸmedi’’ tartışmaları yaÅŸandı. KONUÅžMALARIN YAZARITartışmalar daha sonra, bizzat AKP'nin kendisi için ‘‘Eskinin devamı mı, deÄŸil mi?’’ diye sürüp gitti. Ancak, AKP'de son günlerde yaÅŸanan bir olay bütün bu ‘‘deÄŸiÅŸim’’ tartışmalarına yepyeni bir boyut kazandırdı. Olayın kahramanı, AKP'deki deÄŸiÅŸim tartışmalarının mimarı da olan ErdoÄŸan'ın danışmanı ve konuÅŸma metinlerinin yazarı Ömer Çelik.Daha doÄŸrusu, köşe yazarlığı da yapan Çelik'in geçirdiÄŸi bir deÄŸiÅŸimi konu alıyor bu tartışma. Bu deÄŸiÅŸim öyle ideolojik, kavramsal bir deÄŸiÅŸim deÄŸil. Bu kez fiziksel bir deÄŸiÅŸimden söz ediyoruz. BURNUNU DÃœZELTTÄ°RDİÇelik, geçtiÄŸimiz günlerde sessiz sedasız bir estetik operasyonu geçirerek, burnunu düzelttirdi. Çelik'in burun operasyonu, AKP'deki deÄŸiÅŸim tartışmalarıyla ilgili esprili deÄŸerlendirmelere de neden oluyor. Bugünlerde en güncel kulis esprisi ÅŸu:‘‘AKP'de deÄŸiÅŸim estetikle baÅŸladı.’’ HAZIRLAYAN HÃœRRÄ°YET EKÄ°BÄ°Muharrem Sarıkaya, Turan Yılmaz, Saffet Korkmaz, UÄŸur ErganÂ
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!