Cinnah fısıltıları

Devlet iÅŸte bu odadan yönetiliyorBU odayı yolu Ankara'ya düşen herkes bilir. Hükümetle bir iÅŸiniz varsa BaÅŸbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan'ın odasına bir ÅŸekilde uÄŸramanız gerekecektir. Koalisyon içindeki en hassas pazarlıklar bu odada yapılır. Ankara'da hükümetin geleceÄŸini ilgilendiren kararlar, atamalar bu odadan çıkar. Hükümet kopma noktasına geldiÄŸinde, son dakikadaki uzlaşı formülleri yine bu odada kotarılır.KENARDAKÄ° SANDALYEBir kararın uygulamaya konmasında bir çarkın bir diÅŸlisi aksıyorsa, ayar buradan yapılır. Bu odanın ayrıntıları, Türk kamuoyuna ilk kez Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni ErtuÄŸrul Özkök'ün ‘‘Orta Odada Rus Ruleti’’ baÅŸlıklı yazısıyla yansımıştır. Bu odanın en ilginç özelliÄŸi, Özkan'ın makam masasının kenarında duran sandalyedir. Bu sandalyenin sahibi BaÅŸbakanlık MüsteÅŸarı Ahmet ÅžaÄŸar'dır.Özkan, masada bir telefon konuÅŸması yapıp bir karar aldığında, bu karar otomatik olarak yanında oturan MüsteÅŸar ÅžaÄŸar'a iletilmiÅŸ olur. ÅžaÄŸar da aynı masanın kenarındaki telefonu çevirip anında gereÄŸini yapar. HEMEN DEVREDEDÄ°RO an Özkan'a kritik bir bilgi gerekiyorsa, ÅžaÄŸar'ın açık duran ve devletin bütün bilgilerinin kayıtlı olduÄŸu bilgisayarı hemen yardıma koÅŸacaktır. Özkan nasıl BaÅŸbakanlık'ta Ecevit'in saÄŸ koluysa, ÅžaÄŸar da Özkan'ın saÄŸ koludur. BaÅŸbakanlık MüsteÅŸarı, devlet bürokrasisinin en yüksek dereceli memurudur. Mülkiye mezunu olan ve uzun yıllar Maliye müfettiÅŸliÄŸi yapan ÅžaÄŸar, bu göreve BaÄŸ-Kur Genel Müdürlüğü ve Çalışma Bakanlığı MüsteÅŸarlığı gibi bürokratik görevlerin ardından 1998 başında gelmiÅŸtir. ECEVÄ°T'Ä°N YANIBAÅžINDAÖzkan-ÅžaÄŸar ikilisinin üslendiÄŸi bu oda, BaÅŸbakan Bülent Ecevit'in makamının hemen yanı başındadır. Özkan'ın masasındaki bir telefon doÄŸrudan Babakan Bülent Ecevit'e baÄŸlıdır.Bu telefon çalınca Hüsamettin Özkan, BaÅŸbakan'ın aradığını anlar ve hemen ayaÄŸa kalkarak konuÅŸur, saygıdan ceketinin düğmelerini ilikler. Ecevit çağırdığında yanına gitmesi en çok 10 saniyeyi bulur.YÃœZÃœNDE HÃœZÃœN VARGelgelelim, 4 Mayıs tarihinden bu yana Ecevit saÄŸlık sorunları nedeniyle BaÅŸbakanlığa hiç gelmemiÅŸ ve bu süre içinde Özkan Ecevit'i yalnızca bir kez görebilmiÅŸtir.Bu yüzden hüzün ki en çok yakışandır bugünlerde Hüsamettin Özkan'aTürkiye'nin son üç yıllık siyaset tarihinin yazıldığı bu odada...VatandaÅŸ promosyonuYER SSK lokali. Çalışma Bakanı YaÅŸar Okuyan, gazete ve televizyonların Ankara temsilcileri ve köşe yazarlarına bakanlığının üç yılını deÄŸerlendiriyor. Sorular bölümünde bir gazeteci Yalova Hastanesi'ne YaÅŸar Okuyan isminin verilmesine gösterilen tepkileri hatırlatıyor. Bakan, klasik Demirel üslubunu çaÄŸrıştıran bir yanıt veriyor. ‘‘Biz mi istedik?’’ deyip, isminin verildiÄŸi yerleri sıralamaya baÅŸlıyor: Çorum'da da koca bir caddeye bizim ismimiz verilmiÅŸ. Tunçbilek'te 15 bin metrekare parka bizim ismimiz verilmiÅŸ. MuÄŸla Dalaman'da bir parka, Antalya Konyaaltı Belediyesi bir yere bizim ismimizi vermiÅŸ. Düzce ve Bolu belediyeleri de bizim ismimizi bir yerlere vermiÅŸler. Hayır mı diyelim. Ben ne yapayım yani? Bu isim vermeler gerçekten sevgiden mi kaynaklanıyor, yoksa ‘‘iÅŸini bilir’’ ANAP'lı belediye baÅŸkanlarının bakanının gözünü boyama taktikleri mi?Kim, ne diyorÄ°DAM cezasının kaldırılması, Kürtçe öğrenim-yayın gibi gereklilikleri yüzünden hükümette büyük gerginliÄŸe yol açan AB'nin ‘‘Sevilla Zirvesi’’, içeriÄŸi yetmiyormuÅŸ gibi ÅŸimdi de ‘‘telaffuzu’’ yüzünden tartışma yarattı. Türkiye adına büyük önem taşıyan zirvenin yapılacağı Sevilla kenti, Ankara'da üç ayrı biçimde telaffuz ediliyor. Kulislerde ise ‘‘Sevilla'nın doÄŸru okunuÅŸu hangisi?’’ sorusuna yanıt aranıyor. Gioacchino Rossini'nin ünlü operası ‘‘Sevil Berberi’’ne de adını veren bu kent, Ä°spanya'nın büyülü bölgesi Endülüs'te bulunuyor. Ä°ÅŸte bu hafta sonu gerçekleÅŸecek zirve öncesinde, Ankara'daki ‘‘Sevilla telaffuz’’ raporu: SEVÄ°L'CÄ°LER ANAP lideri Mesut Yılmaz, kentin ismini ‘‘Sevil’’ olarak telaffuz ediyor. Emekli Büyükelçi Şükrü ElekdaÄŸ da köşe yazılarında ‘‘Sevil’’ diye yazmayı tercih ediyor. SEVÄ°LLA'CILAR MHP lideri Devlet Bahçeli, Türkçe telaffuzu ile okuyor, yani yazıldığı gibi ‘‘Sevilla’’ diyor. CumhurbaÅŸkanı Ahmet Necdet Sezer de Türkçeci olarak ‘‘Sevilla’’ diyen gruptan. SEVÄ°YA'CILAR DışiÅŸleri Bakanı Ä°smail Cem ve kurmayları ise bu kelimenin Ä°spanyolca telaffuzun doÄŸru olacağından yola çıkarak, ‘‘Seviyya’’ diyorlar. GörüleceÄŸi gibi koalisyon içinde AB konularında patlak veren çatlak, zirvenin yapılacağı Sevilla kentinin telaffuzunda bile geçerli.Benden 30 vekil garantiGEÇEN pazartesi günü BaÅŸbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli'nin baÅŸkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu, beklenenin aksine esprilerle geçti. Bir ara BaÅŸbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan, söz alarak, bu yasama dönemi sonuna kadar TBMM'den geçmesi gereken önemli yasalar olduÄŸunu anımsattı ve ortaklara şöyle seslendi: Görüşmeler sırasında hükümet olarak en az 200 milletvekilini Genel Kurul'a getirmemiz ÅŸart.Özkan, ciddi bir havada söylemiÅŸti bu sözleri. BaÅŸbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz, gülümseyerek sordu:Siz DSP olarak kaçını garanti ediyorsunuz?Özkan, usta bir poker oyuncusu gibi önce Yılmaz'ın elini görmek istedi: Size göre hareket edeceÄŸiz.BaÅŸlar, Yılmaz'a döndü. Bakalım, TBMM'de 79 milletvekili bulunan Yılmaz, ne diyecekti? Yılmaz ‘‘Ben 30 tanesini garanti ediyorum’’ dedi. Yılmaz'ın verdiÄŸi bu garanti büyük ölçüde tuttu. Bu da grubunun gücünü göstermesi açısından fikir verici olabilir mi? Hatırlanacaktır; 9. CumhurbaÅŸkanı Süleyman Demirel'in görev süresini uzatılmasına iliÅŸkin Anayasa oylamasında, Yılmaz'ın ANAP grubu 30'un da altına düşmüştü!Sayıştay BaÅŸkanı’na güvensizlik mektubuSayıştay BaÅŸkanlığı'na seçilen Mehmet Damar, bütün milletvekillerine birer yazı göndererek ‘‘kendisine gösterdikleri güvenden’’ ötürü teÅŸekkür etti. DSP Kütahya Milletvekili Emin Karaa ise, Damar'a ilginç bir yanıt verdi. Karaa, Damar'a gönderdiÄŸi yanıtta, ‘‘Ben seçimlerde size deÄŸil, diÄŸer aday Biltekin Özdemir'e oy verdim. Dolayısıyla ÅŸahsınıza bir güvenim söz konusu deÄŸildir. Görevinizde baÅŸarılar dilerim’’ dedi.Â