OluÅŸturulma Tarihi: Nisan 29, 2002 00:00
Fazıl Say'ı dinlerken...Geçen cuma akşamı Türk-Japon Kültür Merkezi konser salonunda bütün konuklar yerlerini almıştı. Ön sırada ABD Büyükelçisi Robert Pearson, yanında Japon Büyükelçisi Shiego Takenaka, biraz ileride de eşi Gülden Taşar'la birlikte Turizm Bakanı Mustafa Taşar oturuyordu.Ve dünyaca ünlü piyanistimiz Fazıl Say, alkışlar arasında sahneye çıktı, piyanonun başına geçti.Say, Japonya'da Türkiye yılı ilan edilen 2003 yılı hazırlıklarına katkıda bulunmak üzere düzenlenen konserin ilk bölümünü Bach ve Ravel'in eserlerine ayırmıştı. Say önce Bach'ın La Minör Prelüdü'nü çaldı. Bu eser Liszt tarafından piyanoya uyarlanmıştı. Ve Fazıl Say'ın sihirli parmaklarının piyanonun tuşları üzerinde dolaşmaya başlamasıyla birlikte, salonu büyülü bir müzik kaplayıverdi. Herkes kendisini bu büyüye bıraktı.İşte tam bu sırada ön sırada oturan Turizm Bakanı Mustafa Taşar'ın gözleri kapandı.Fazıl Say'ın müziğinin büyüsü, Bach'ın matematik armoni dizileri ile birleşince Taşar'ın gözkapaklarını düşürüvermişti.Ve salondaki konuklar bir taraftan pür dikkat Fazıl Say'ı dinlerken, diğer taraftan göz ucuyla ön sırada uyuyan Bakan'ı izlemeye başladılar.Büyük bir konsantrasyonla piyanosuyla bütünleşen Fazıl Say, Mustafa Taşar'ın hemen yanı başında uyuduğunu fark etmiş miydi?Bu sorunun yanıtı açıklık kazanmadı. Ancak fark ettiyse, bu görüntü Fazıl Say'a ‘‘Uyuyan Bakan’’ adlı bir piyano sonatı bestelemesi için ilham vermiş olabilir.Peter Ilych Tchaikovsky'nin ‘‘Uyuyan Güzel’’ balesi müziğinden sonra bu kez Fazıl Say'dan ‘‘Uyuyan Bakan’’ sonatı... Muhtemelen minör değil, majör bir makamdan.Ve Türkiye'nin yurtdışındaki tanıtım atağında fon müziği olarak kullanılmak üzere...Baraj kahkahasıHER 23 Nisan Ulusal ve Egemenlik Bayramı'nda olduğu gibi, bu yıl da çocuklar devlet büyüklerinin, siyasilerin koltuklarına oturdular ve bir hayal gerçek oldu.Çok kısa bir süre için de olsa Türkiye'nin yönetimi çocukların eline geçti. Bu kısa süreli devir teslim törenleri sırasında en ilginç ve komik olanı, ANAP Genel Merkezi'nde yaşandı. Henüz ilkokul beşinci sınıf öğrencisi olan 11 yaşındaki Batuhan Geçit, törenle Mesut Yılmaz'ın koltuğuna oturdu ve birden koltuktan aldığı iktidar duygusuyla karşısındaki gazetecilere ilk demecini patlatıverdi: ‘‘Tek başına iktidar olursam, yeşil saha ve oyun parkları yapacağım. Bütün okullarda bilgisayar sistemi kuracağım. Tüm öğrencilere yabancı dil imkánı sağlayacağım. Sokak çocuklarının sorunlarına çözüm bulacağım.’’Geçit, tam bu noktada birden durdu. Belli ki kafasına takılan bir düşünce vardı. Bir süre kafasındaki düşünceyi tarttıktan sonra devam etti: ‘‘Eğer barajı geçersek tabii...’’ Mesut Yılmaz da gülüyordu gülmesine ama bu baraj meselesinin yine gündeme gelmesine iyice canı sıkılmıştı. Yılmaz, Geçit'in kulağına eğilerek bir şeyler söyledi. Ne dediği anlaşılmadı. Geçit, Yılmaz'dan gelen uyarı üzerine durumu düzeltmek üzere şöyle konuştu:‘‘Yüzde 30'luk barajı demek istemiştim...’’ Galiba partilerimizin durumlarını okuyabilmek için kamuoyu yoklamalarına bakmaya ihtiyaç yok.Çocuktan al haberi, yeter...ABD'li kızlar İVAN’ları dağıttıARTIK ne soğuk savaş, ne casuslar savaşı... Artık futbol savaşı yapıyor ABD ile Rusya başkentin halı sahalarında... Ankara, yaklaşan Dünya Futbol Şampiyonası finali öncesinde iki dev arasındaki ‘‘Erken final’’e tanıklık etti dün. Ankara'da oluşturulacak ‘‘diplomatlar ligi’’ çerçevesinde ABD ve Rusya Büyükelçilik personeli halı saha futbol maçında karşı karşıya geldi. Her iki takım oyuncularının da kendi ülkelerinin milli formaları ile sahaya çıktığı müsabakada, sonuç beklenenin aksine, futbolda dünyada pek bir varlık gösteremeyen ABD takımının lehine oldu. Üstelik kadrosunda iki de kadın futbolcu bulunduran ABD, Rusya'ya karşı 4-1'lik bir zafer elde etti. Rıza EZER / ANKARA Fener’i ‘duymama’ sorularıGenelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt,
Fenerbahçe'ye tutkuyla baÄŸlı bir komutan. Fenerbahçe Ankara'ya geldiÄŸi zaman maçları kaçırmıyor. Hafta sonları Fenerbahçe'nin maçları olduÄŸunda tabii televizyonun başından kalkılmıyor. Orgeneral Büyükanıt'ın Fenerbahçe aÅŸkı, onu bulunduÄŸu ortamlarda sıkça Fenerbahçe ile ilgili sohbetlerin de içine itiyor. Geçenlerde dost bir ülkenin büyükelçilik konutunda verilen oturmalı resmi bir protokol yemeÄŸinde olduÄŸu gibi... Olay şöyle gerçekleÅŸti: Masada oturan ve Fenerbahçeli olmayan bir davetli, Büyükanıt'ın hemen yanında oturan yabancı bir sefireye ÅŸu soruyu yöneltti:‘‘Bir yıldır Türkiye'desiniz. Herhalde bu süre içinde ülkemizi yeterince tanımışsınızdır?’’ ‘‘Tabii... Elimizden geldiÄŸi kadarıyla tanımaya çalışıyoruz’’ diye yanıtladı sefire. ‘‘Peki Fenerbahçe'nin adını hiç duydunuz mu?’’ diye sordu davetli.Sefire, bu soruya boÅŸ gözlerle baktı, ‘‘Hayır’’ anlamında başını salladı.‘‘Hiç mi, bir kere bile mi duymadınız Fenerbahçe'nin adını’’ diye üsteledi konuk.‘‘Hayır, hiç duymadım’’ diye yanıtladı sefire.Davetli, ‘‘Nasıl duymazsınız, Türkiye'nin en büyük futbol takımı’’ diye yineledi.‘‘Duymadım ki...’’ diye yanıtladı sefire.KULAK MÄ°SAFÄ°RÄ°Sefire, Fenerbahçe konusunda neden bu kadar üstüne gelindiÄŸine bir anlam verememiÅŸti. Haksız da sayılmazdı. Çünkü, bu tuzak sorularla verilmek istenen mesaj, sefirenin hemen yanında oturan ve diyaloÄŸa ister istemez kulak misafiri olan Orgeneral Büyükanıt'a gidiyordu.Orgeneral Büyükanıt'ın gözlerinde ‘‘Bu yaptığınızı yanınıza koymayacağım’’ ifadesini taşıyan acı bir tebessüm vardı ve kaÅŸları fena halde kalkmıştı.Avrupa BirliÄŸi brifingine katıldıGazetemiz yazarı Emin ÇölaÅŸan Avrupa BirliÄŸi'ne genellikle eleÅŸtirel bir çizgide yaklaşır, AB'nin özellikle PKK'yı terörist örgütler listesine dahil etmemesini eleÅŸtirir. Basına sızan e-mail'lerinde kullandığı dikkatsiz ifadelerle büyük eleÅŸtiri toplayan AB'nin Ankara'daki Büyükelçisi Karen Fogg da sıkça ÇölaÅŸan'ın köşesinde misafir edilmiÅŸtir. Geçenlerde AB Genel Sekreteri Büyükelçi Volkan Vural'ın Ankara basını için AB konularında verdiÄŸi davetin en sürpriz konuÄŸu Emin ÇölaÅŸan'dı. ÇölaÅŸan, Türkiye-AB iliÅŸkilerinin genel bir dökümünün yapıldığı, Kopenhag siyasi kriterlerinin masaya yatırıldığı bu brifingi dikkatle izledi, sorular yöneltti. Åžimdi yanıtı aranan soru, AB Temsilcisi Karen Fogg'un ÇölaÅŸan'ın AB Genel SekreterliÄŸi'nde brifinge katılmasını nasıl yorumladığı ve bu durumu e-mail'lerinde Brüksel'e nasıl rapor ettiÄŸi. Fogg'un yorumu, Büyükelçi Vural'ın Ankara Koleji'nden sınıf arkadaşı olan ÇölaÅŸan'ı tam üyelik konusunda ikna ettiÄŸi ÅŸeklinde olabilir. Haftanın soru ve yanıtlarıGenelkurmay ile AKP Genel BaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan arasında müşterek olan tek ÅŸey nedir?Fenerbahçe...Denizcilikten Sorumlu MHP'li Devlet Bakanı Ramazan MirzaoÄŸlu, yüzmeyi nerede öğrendi?KırÅŸehir Kaman'da köyün hemen yanından geçen derede...Â
button