Cinnah fısıltıları

Güncelleme Tarihi:

Cinnah fısıltıları
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 11, 2005 01:27

Best of Atilla Koç

KÜLTÜR
ve Türizm Bakanı Atilla Koç, önce ‘Türkiye’de memur olmak turist olmak gibi’ diyerek makam koltuğuna oturdu.

Sonra da uyuyan fotoğraflarıyla gazetelerin birinci sayfalarına...

Koç uyumadığı bir sırada, turizm sezonuyla gaf sezonunu birlikte açtı.

DAKİKA 1 GOL 1

Önce ‘Ruslar sonradan zengin olmanın görgüsüzlüğüyle fazla para bırakıyor’ dedi. Ardından Muğla’da bir kahvenin açılışını yapıp ‘Türkiye kültürüyle vardır. Ben de onun bakanı olarak. Laf yetivesin gari, selamünaleyküm. Hadi açıverelim şu gaveyi gari’ diyerek, kurdeleyi kesti.

Sonra neler demedi neler:

Birinci önceliğim kitap okumaktır. Kitap okumam da aşçı yemeği gibi bir şey. Her şeyden okurum. Bir gecede birkaç kitabı karıştırırım. (22 Şubat)

‘ESPRİTÜEL’ HAYAT

Golf turizmi için Belek seçilmiş. Ama bunun Kuşadası’na çıkması lazım. Golf sahalarının 18 delikli ve birbirine yakın yerlerde 3 saha şeklinde yapılması gerektiğini ben de yeni öğrendim. (25 Şubat)

Ben Türkçe’yi iyi konuşurum ama arada sırada espritüel hayatım böyle bir söz söylettiyse özür dilemek erdemdir. Özür de dilerim. (7 Nisan)

Siz çektikçe uyuyacağım (18 Nisan)

TABİATI SÖYLETMEZ

Az gelişmiş ülkelerde şiir, gelişmiş ülkelerde ise roman gelişmiştir. (18 Nisan)

Bundan böyle kimse uyurken fotoğrafımı çekemeyecek. Artık siyah güneş gözlüğü takacağım, böylelikle kimse benim gözlerimi dinlendirirken kapalı olarak fotoğraf çekemeyecek. (27 Nisan)

Ben tabiatım icabı kötü söz söylemem ama milletvekili olmadan önce çok küfür ederdim. (1 Mayıs)

Ben uyurken bile, uyanıklardan daha fazla hizmet ederim. (27 Mayıs)

KADİFEDEN KESESİ

Türk turizmindeki en büyük tehlikeyi söyleyeyim. Denizli bölgesindeki bazı turistik halı mağazaları, ipek Hereke halısı diye sıradan halıları en az 3 bin dolardan turistlere satıp kazık atıyorlar. Sonra da turistin adresine kargoyla tapon, sıradan halıları gönderiyorlar. Bu, ülkeye ihanettir. Bunlar turizmin katilleri; vicdansız adamlar. (7 Haziran)

Bir İstiklal Marşımız var, bir de 28 Şubat’tan sonra 10. Yıl Marşı var, onu söylüyoruz hep beraber. Bir de çok sıkışırsak, Kadifeden Kesesi’ni...

UYUYAN GÜZEL MİYİM

Şimdi isterseniz bir gözümü kapatayım siz de çekin. Ben başbakanlığın emirlerini yerine getirme konusunda edebi, terbiyesi olan bir adamım. Bak girişte ‘Uyuyan güzel Burdur’ diyor, Bu ben miyim? (11 Haziran)

Siz istediğiniz kadar benim gözümü kapalı gösterin. Zaten gerek yok, makam arabamda sabahtan beri uyuyarak geldim. (11 Haziran)

Söylendiğine göre, bu ihaleden düşen payla o bakan boşandığı eşine ve yeni eşine gayrimenkul almış. Firma ismi veremem. Hakaret davası açılır diye çekindim. Bunu ispatlayamam. Ancak anlattıklarımın birinci kısmı doğru. Diğer anlattıklarım dedikodu. (Yüce Divan’daki ifadesinden 23 Haziran)

KAFA ÇEKME BAYRAMI

Ben burada misafirim. Misafir ev sahibinin danasıdır, nereye çekerlerse oraya gider. (27 Haziran)

Ben Aydın efesiyim, efeler kıvırtmaz. (27 Haziran)

Kurtuluş bayramı bu fırsattan kafayı çekme ve eğlenme bayramı. Ben içkiye karşı olduğum için bu lafı söylemiyorum. Kurtuluş değil, kuruluş. Yani o tarihlerin birçoğu palavra zaten. Mağlubiyetleri her yıl anmamalı, beş yılda bir olabilir. (28 Haziran)

Şakşuka Efe sözünün bir anlamı yok. Ben şakşukanın hem şarkısını hem yemeğini severim. Ama ben şakşuka değilim, ben hünkarbeğendiyim. Çünkü beni halkım da, sayın Genel Başkanım da çok beğeniyor. (29 Haziran)

‘HUMOUR’ SEVİYOR

Eleştirenlere hiç kızmadı Koç. Espriler yapıp kahkahalar patlatmayı sürdürdü. Ta ki karısıyla birlikte Sisam’da uyurken fotoğrafları çekilinceye ve karısına atfen ‘Sisam’a romantizm için geldik’ cümleleri gazetelerde çıkıncaya kadar.

Koç, son günlerde biraz küskün ve kırgın, ‘Yahu ben politikada ‘humour’u (mizah) seven insanım. O Batılı politikacıların ne kadar ‘humour’u varmış. Hatta bizim Cumhuriyet’in birinci meclisinde espri, ‘humour’ varmış. E benim medeniyetimde latife, latif gerekir diye; güzelliğe güzellik gerekir’ diye yakınıyor.

25 KİLO VERECEK

Sisam’da karısıyla birlikte uyuyan fotoğraflarının yayınlanmasına da içerliyor.

Koç artık kararını vermiş. Eylüle kadar espri yapmayacak. Ayrıca ABD’den arayan bir doktorun tavsiyesiyle de sıkı bir diyete giriyor.

Yakınlarına ‘Meğer şişmanlıktan uyuyormuşuz. Ben, 18 saat çalıştığım için uyuduğumu zannediyordum. Eskiden de diyet yapıyorduk ama pazartesi başlayıp salı bitiyordu. 20-25 kilo vermem gerekiyormuş. Sıkı diyete başlıyorum’ diyor.

Koç, gazetecilere ne kadar küsse de espri yapmaktan da geri kalmıyor: ‘Gönül gözüm açıktı ama... İnşallah bundan sonra daha zayıf ve gözleri hiç kapanmayan bir adam göreceksiniz.’

Erdoğan’ın çevresinde ezeli rekabet tablosu

BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan
’ın sıkı bir Fenerbahçeli olduğu biliniyor. Çünkü Fenerbahçe’nin yenilgilerinden sonra üzüntüsünü, galibiyetlerinden sonra ise sevincini dışa vurmaktan çekinmiyor. Erdoğan’ın tersine, yakınındaki insanlar futbol konusunda son derece ketumlar. Hangi takımı tuttuklarını kolay kolay açığa vurmuyorlar. Başbakan’ın ‘derin ekibi’nin tuttukları takımları ortaya çıkarabilmek arkadaşımız Turan Yılmaz’ın küçük çaplı bir araştırmaya girişmesini gerektirdi. Peşinen söyleyelim, bulduğu tablo hayli renkliydi.

FB AĞIRLIĞI

Erdoğan
Ailesi’nde ağırlık Fenerbahçe’de. Büyük oğlu Ahmet Burak, küçük oğlu Necmettin Bilal, büyük kızı Esra ve küçük kızı Sümeyye babaları gibi Fenerbahçeli. Ailedeki tek istisna Emine Erdoğan. O ise Beşiktaşlı. Ancak aile dışına çıkınca FB dengesi değişiyor.

GS 2. SIRADA

Kardeşi Mustafa Erdoğan ile her zaman yanında bulunan yeğeni Ali Erdoğan fanatik ölçüde Galatasaraylı. En yakınındaki isimlerden özel danışmanı Mücahit Aslan, Özel Kalem Müdürü Hikmet Bulduk ile dış gezilerinde hep yanında yer alan Özel Kalem Müdür Yardımcısı Çağatay Kılıç Galatasaraylı.

2’Sİ TRABZON’LU

Başdanışmanı Nabi Avcı ve basın danışmanı Ahmet Tezcan ve doktoru Koray Gürsel Beşiktaşlı. Koruma Müdürü Ali Uzuner ile özel fotoğrafçısı Yasin Aras ise Trabzonsporlu.

DERİN FB’LİLER

Gelelim ‘derin ekip’teki Fenerbahçelilere. Hiç de az sayılmaz.Danışmanları Ömer Çelik, Egemen Bağış, Yalçın Akdoğan ile Maksut Karal’ın ayrılmasının ardından yakın korumalığını üstlenen Başkomiser Halit Özgül ile diyetisyeni Fahrettin Özdemir de Fenerbahçeli.

GİZLİ ÇEKİŞME

Toplarsak, aile ve ‘derin ekip’teki taraftarlık dağılımı şöyle; FB 9, GS 5, BJK 4, TS 2. Bu dağılım ‘derin ekip’teki gizli çekişmeyi yeterince yansıtıyor olsa gerek...

Askeri mahkemede numaralı tribün

YER
eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral İlhami Erdil’in ‘görevi ihmal, görevi kötüye kullanma ve haksız mal edinmek’ iddialarıyla yargılandığı, Genelkurmay Askeri Mahkemesi. Modern, tertemiz salonda düzenli, titiz, disiplinli ama nazik bir atmosfer var. Öyle ki bu atmosfer Dünden Bugüne Tercüman Gazetesi yazarı Nazlı Ilıcak’a ‘Keşke bizi de burada yargılasalar’ dedirtiyor. Ama salona sığmak ne mümkün! Duruşmalar, 48 metrekarelik bir salonda, yani büyük bir evin salonu büyüklüğündeki alanda yapılıyor. 39 sanıklı Özel Kuvvetlerde Yolsuzluk Davası’nın duruşmalarına 10-15 basın mensubu da katılıyor. Salonda, birinci derece akrabalardan başlamak üzere -sınırlı sayıda da olsa- izleyici de yerini alıyor. Askeri Mahkeme, basının yoğun ilgi gösterdiği çok sanıklı bu davalar için çareyi, duruşma salonuna sandalyeler yerleştirip, üzerlerini de numaralamakta bulmuş. Sanıklar numaralarına göre sandalyelerine yerleşiyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!