Oluşturulma Tarihi: Haziran 16, 2003 01:53
AKP'de vücut dili kursları
HEMEN her politikacı, vücut dilini kullanmaya önem verir. Ama bu önem, AKP'de teorisi ve pratiği ile ‘sevda’ya dönüştü. Başbakan Tayyip Erdoğan vücut dili konusunda en net mesajını, nisan ayında Ankara Sanayi Odası'nın (ASO) Genişletilmiş Meclis Toplantısı'nda verdi. Her iktidarın kendi üst bürokrasisi ile çalışması gerektiğini savunan Erdoğan, ‘‘Niye? Frekanslarım tutacak. Vücut dilini yakalayabilecek, leb demeden leblebiyi anlayacak’’ dedi. Bu yakşamına uygun olarak da vücut dilini, sıcak teması, yabancı konuklarından bile esirgemedi. AKP Diyarbakır Milletvekili Aziz Akgül de aynı süreçte TBMM çalışanlarına ‘‘vücut dilini kullanma kursları verilmesi’’ önerisini getirdi.
Bu teori
Sonunda AKP bir ilke imza atarak, milletvekillerine, ‘‘Vücut dilini de kullanarak doğru, düzgün ve etkili konuşma tekniği’’ eğitimi vermeye başladı. AKP Genel Merkezi'ndeki derse yaklaşık 70 milletvekili katılıyor. Objektif Strateji adlı şirketle anlaşan AKP yönetimi, isteyen tüm vekillerine bu eğitimi vermeyi planlıyor. Dersin programı özetle şöyle:
‘‘Vücut dilini de kullanarak doğru, düzgün ve etkili konuşma, kürsü performansı, özgüvenle hitap etme, yaratıcı düşünce, zihinsel performans ve müzakere teknikleri.’’
İlk derse katılan milletvekilleri ise en önemli sorunlarını şöyle sıraladılar:
El-ayak dolaşması Kürsüye çıkınca elim ayağım birbirine dolanıyor, ne yapacağımı şaşırıyorum.
Unutturan heyecan Meclis kürsüsünde 70 milyonun bizi izlediğini düşünce söyleyeceklerimizi bile unutuyoruz. Heyecandan her şeyi unutuyoruz.
Kabalaşmadan polemik Kürsüde konuşurken muhalefetten sürekli laf atılıyor. Bu atılan laflar karşısında kabalaşmadan ama kendimizi de ezdirmeden kendimizi nasıl ifade eder, karşılık verebiliriz?
Bu da pratik
BAŞBAKAN Erdoğan geçen ay İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi'nin ziyaretinde sık sık uyguladığı vücut diline dayalı ‘sıcak diplomasi’yi geçen hafta Lüksemburg Başbakanı Jean Claude Juncker'den de esirgemedi. Üstelik bu kez sıcak temas karşılıklıydı. Erdoğan konuğuna samimi bir tavırla yaklaşırken, Juncker de tokalaşmadan direkt Erdoğan'ın boynuna sarıldı. Ardından iki başbakan bu selamlaşmayı birbirlerini yanaklarından öperek noktaladılar.
Halefi hariciye kökenli mi olacak?
BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan, bürokrasinin bütün üst kademe isimlerini değiştirirken MİT'in başındaki Şenkal Atasagun'a dokunacak mı?
Bir ara emekli Orgeneral Edip Başer için sondaj yapılmış olması, bu yönde bir niyetin bulunduğunu gösteriyor.
Gelgelelim, Anayasa'ya göre MİT Müsteşarı'nın atanırken bütün MGK üyelerinin onayının alınması gerekiyor. Bu durumda Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve MGK'nın beş asker üyesinin imza atmayacağı bir ismin MİT'in başına getirilebilmesi pratik olarak mümkün değil.
Erdoğan'ın da bu nedenle 1992'de dönemin Başbakanı Süleyman Demirel'in Büyükelçi Sönmez Köksal'ı MİT'in başına getirmesinde olduğu gibi yeniden Dışişleri formülüne dönebileceği konuşuluyor.
KULİSLERDEKİ İSİMLER
Kulislerde iki büyükelçinin ismi geçiyor. Bunlardan biri, Dışişleri'nin istihbarat ve araştırmadan sorumlu Genel Müdürü ve daha önce Bakü Büyükelçiliği yapmış olan Ecvet Tezcan.
İkinci isim ise Lizbon Büyükelçisi Zergün Korutürk. Bu yöndeki spekülasyonlara Zergün Korutürk'ün Dışişleri'ne girmeden önce MİT'de kısım amiri ve analizci olarak altı yıl görev yapmış olması yol açıyor.
Ancak MİT Müsteşarı'nın değiştirilmesinin her zaman sıkıntı yaratan bir konu olduğuna dikkat çeken uzmanlar, mevcut statükoyu korumanın sonunda hükümet açısından en az baş ağrıtan çözüm olarak görülebileceğini belirtiyorlar.
İstavroza AKP bakışı
2. Jean Paul'ün Papa oluşunun 25. yıldönümü, geçen hafta Vatikan'ın Ankara Büyükelçiliği'nde düzenlenen bir törenle kutlandı. İstanbul Fener Rum Patriği Bartolomeos törendeki konuşmasında, tüm dünyaya barış çağrısı yaptı. Törende Ankara'daki yabancı misyon şeflerinin önemli bir bölümü hazır bulunurken, Türk katılımcıların sayısı bir hayli düşük kaldı.
Türk konuklar arasında TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Mehmet Elkatmış ile AKP Milletvekilleri Abdurrahman Anik ve Fevzi Berdibek dikkat çekti. Bartolomeous'un İngilizce yaptığı konuşmasından önce Latince yapılan ayinde Hazreti İsa'nın adı ‘‘Jesus’’ diye geçtikçe, konferansa katılan Hıristiyanlar her seferinde istavroz çıkarırken, AKP'liler yan gözle durumu izlemekle yetindiler.
Önce gül, sonra öpücük
MALİYE Bakanı Kemal Unakıtan'ın eşi Ahsen Unakıtan'ın, türbandan modern eşarba geçişiyle attığı adım büyük yankı yarattı. Gelgelelim, Ahsen Hanım'ın attığı bir başka önemli adım daha var. Geçenlerde katıldığı bir toplantıda eşini pembe gülle karşıladı Ahsen Hanım, ardından herkesin gözü önünde kocasının yanağına bir de buse kondurdu. Pembe gül ve buseyi bir araya getiren bu duygusal fotoğrafın, Türkiye'deki muhafazakár çiftlerde pek rastlanan bir durum olmadığını belirtmeye gerek yok.