Güncelleme Tarihi:
Olay, 31 Aralık 2022'de Meram ilçesi Ahmet Özcan Caddesi'nde meydana geldi. Ali Gönül (23), otomobiliyle arkadaşı Abdullah Atlı'yı sanayi sitesine götürmek için yola çıktı. Ahmet Özcan Caddesi'ne geldiklerinde araçtan inen Altı, çevreden tabancayla ateş edilmesiyle yaralandı. Ağır yaralanan Abdullah Atlı, arkadaşı Ali Gönül tarafından otomobille Meram Eğitim Uygulama ve Araştırma Hastanesi'ne götürüldü. Tedaviye alınan Atlı, doktorların tüm müdahalesine rağmen yaşamını yitirdi. Olayın ardından bölgedeki mobese ve güvenlik kamera kayıtlarını inceleyen polis, Abdullah Atlı ile aralarında husumet bulunan ve 50 suçtan kaydı olan Alpaslan Arabacı, 2 suçtan kaydı olan sevgilisi Rabia Tugay ve Tuğçe Esen'i gözaltına aldı. Suçlarını itiraf eden şüpheliler, sevk edildiği mahkemece tutuklandı.
'TASARLAYARAK ÖLDÜRMEK' SUÇUNDAN İDDİANAME DÜZENLENDİ
Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 'Ruhsatsız silah satın alma' ve 'Tasarlayarak adam öldürme' suçlarından yargılanmaları talep edilen iddianame Konya 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Tutuklu Alpaslan Arabacı, Rabia Tugay ve Tuğçe Esen'in yargılanmasına başlandı. Duruşmaya tutuklu 3 kişinin yanı sıra, taraf avukatları ve öldürülen Abdullah Atlı'nın eşi Merve Atlı ve annesi Selda Harmankaya hazır bulundu.
'UYUŞTURUCU ALMAK İÇİN YANLARINA GİTTİM'
Tuğçe Esen, tehdit ve baskı altında olduğunu öne sürerek yalnız savunma yapmak istediğini söyledi. Bunun üzerine mahkeme heyeti diğer 2 sanığı salon dışına çıkardı. Tuğçe Esen, savunmasında şunları iddia etti:
''Olaydan 7 gün önce eşimden boşanmıştım. Eşim vasıtasıyla diğerlerini tanıyorum. Uyuşturucu kullanıyorum. Konya'ya uyuşturucu almaya gelmiştim. Daha sonra Rabia ve Alpaslan ile birlikte aramızda para toplayıp, Aksaray'a uyuşturucu almaya gittik. Orada 6 bin lira dolandırıldık. Rabia, Abdullah'tan bahsetmişti. Alparslan'ın evinde silahları görmüştüm. O gece Abdullah bana tanışmak için mesaj attı. Daha sonra bana uyuşturucu vereceğini söyledi. Ertesi gün Abdullah'la buluşmak için evden çıktık. Beni yol üzerinde bilmediğim bir yerde indirdiler. Abdullah ile telefonla konuşurken bana 'Rabia'nın elinde silah var' dedikten sonra telefon kapandı. Daha sonra beni tekrar arabaya aldılar. Rabia ve Alparslan'ın elinde silah gördüm. 'Niye öldürdünüz?' diye sorduğumda, Alparslan bana 'Adam olmayanın cezası yatılmaz' diyerek cevap verdi. Ben onların yanına sadece uyuşturucu almak için gitmiştim. Tahliyemi talep ediyorum."
Mahkeme Heyeti, Tuğçe Esen'in savunmasının ardından Alpaslan Arabacı, Rabia Tugay'ı tekrar mahkeme salonuna aldı.
'MÜŞTEKİLERDEN ÖZÜR DİLERİM'
Alparslan Arabacı da savunmasında duruşma salonunda bulunan Abdullah Altı'nın ailesine dönüp, özür dilediğini ve helallik istediğini belirterek, ''Müştekilerden özür dilerim. Tasarlayarak yapmadım. Rahmetliden 1-2 kez uyuşturucu aldım. Daha sonra benden 4 bin 500 lira alıp uyuşturucuyu vermedi. Paramı da geri vermedi. Rahmetli olaydan 4-5 gün önce evime gelip, bana silah doğrulttu ve küfür etti. Ben de kendimi savunmak bir tabanca satın aldım. Olay günü ise onu yolda gördüm. Konuşmak için yanına gitmek istediğimde bir el silah sesi geldi. Rabia o sırada ateş etmiş ancak ben Abdullah bana doğru ateş etti sandım. Hedef gözetmeksizin bir el ateş ettim. İsteyerek ya da tasarlayarak yapmadım. Arkada kalanlardan özür diliyorum. Haklarını helal etsinler" ifadelerini kullandı.
'KORKUTMAK İÇİN ATEŞ ETTİM'
Rabia Tugay ise savunmasında, ''Abdullah, benim çocukluk arkadaşım. Alparslan ise benim sevgilim. İkisinin arasında uyuşturucu yüzünden husumet vardı. Olay günü Tuğçe bize arkadaşımla görüşeceğim dediği için gitmek istediği yere bıraktık. Eve dönerken Abdullah'la karşılaştık. Abdullah'ı durdurmak istedim ancak durmadı. Daha sonra ise korkutmak için hedef gözetmeksizin ateş ettim" diye konuştu.
Öldürülen Abdullah Atlı'nın olay günü yanında olan arkadaşı Ali Gönül de tanık olarak dinlendi. Gönül, ifadesinde "Bu kişileri tanımıyorum ve ilk defa görüyorum. Abdullah, olay günü sanayiye gitmek için beni çağırdı. Onun evinde kahvaltı yaptıktan sonra çıktık. Daha sonra yol üzerinde bir arkadaşıyla görüşeceğini söyledi. Ben de onu indirdim. Sonra kafamı eğip telefona daldım. 1-2 defa silah sesi duydum. Sonra Abdullah, 'Vuruldum' diye bağırarak arabaya bindi. Ben de can havliyle hastaneye kendi arabamla götürdüm" dedi.
Mahkeme heyeti savunmaların ardından dosyadaki eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. (DHA)