Güncelleme Tarihi:
BAĞCILAR’da yaşayan Şerif Çağan (44) 10 yıldır evli olduğu ikisi ikiz, 11 çocuğunun annesi Nimet Çağan’ı (39) geçen perşembe günü 37 yerinden bıçaklayarak öldürdü. Cinayet sonrası en küçüğü 1, en büyüğü 19 yaşında olan çocukları mahalle sakinleri teselli etti. Yakalanan Şerif Çağan tutuklanarak cezaevine gönderildi. Şerif Çağan işlediği korkunç cinayetin nedenini savcılıkta verdiği ifadede ayrıntılarıyla anlattı. Eşiyle bazen tartıştığını ancak şiddet uygulamadığını, iş bulduğunda tekstil işinde çalıştığını söyleyen Çağan şunları anlattı:
‘TELEFONUMUN KAMERASINI AÇTIM’
“Geçen kız kardeşim bize gitmiş. Kapıyı uzun uzun çalmış eşim kapıyı açmamış. Kuşkulandım. Karımın başka bir erkekle ilişkisi olduğu kanısına vardım, bilinçaltıma yerleşti. Bunu eşime sorduğumda ‘Uyuyordum, duymamışım’ diye cevap verdi. İkna olmadım. 19 Kasım’da cep telefonumun kamerasını açıp yatak odasındaki bir sehpanın altına koydum. Karım eve erkek alıyorsa bu durumu tespit edecektim. Dışarı çıktım. Birkaç saat sonra eve döndüğümde telefonu alıp görüntüleri izledim.”
39’UNCU DAKİKA
İfadesinin devamında görüntülerde 39’uncu dakikada evin dış kapısının çalındığını, eşinin kapıyı açtığını ve içeri bir erkeğin girdiğini, ayaklarını gördüğünü anlatan Çağan şöyle devam etti: “Bu şahsın sesinden erkek olduğunu anladım. 1.5 yaşındaki kızım Revşan’a ‘Kız’ diye seslendi. 48’inci dakikada yatak odasından kameranın açısından üst tarafı görünmeyen sadece dizlerinin 5 parmak yukarısına kadar çıplak olan bir erkek şahsın görüntüye girdiğini gördüm.”
‘OĞLUMUZUN BACAĞI’ DEDİ
“Nimet yatakları düzenliyordu. Durumu 3 gün sonra erkek kardeşlerime anlattım. Görüntüleri gösterdim. Bana ‘Boşan’ dediler. Eşimle konuştum, inkâr etti. 2 gün sonra görüntüleri çocuklarıma ve eşime izlettim. Eşim o kişinin 5 yaşındaki oğlumuz Bilal olduğunu söyledi. İnanmadım, görünen bacaklar, benim bacaklarım gibiydi.”
‘O kaçtı, ben kovaladım’
11 çocuk annesi eşini öldüren Şerif Çağan cinayet gününü ise şöyle anlattı: “5 Kasım günü sabah 07.30’da uyandım. Çocuklar uyuyordu. Kafamdaki kuşkuyu gidermek için karım Nimet’i uyandırdım, ‘Görüntülerdeki kişi kim, söyle’ dedim. Karım ‘Öyle bir şey yok’ dedi. Beni aldattığına kanaat getirdim. Sonra tekrar tekrar sordum inkâr edince kendimi kaybettim. Mutfaktan daha önce aldığım kırmızı saplı bıçakla karıma vurmaya başladım. Vücudunun birçok yerine vurdum. Mutfağa kaçtı. Arkasından gittim. Her taraf kan olmuştu. Olayın şokuyla bıçağı yere attım. Ellerimi yıkadım. Çocuklar hâlâ uyuyordu. Evden kaçtım. Çok pişmanım.”