Çin ve Google savaşının en önemli sonucu

Bu savaş, bilgi teknolojisinin geldiği nokta ile yine 15'inci yüzyıldan beri dünyaya hakim olan batının gücüne darbe vuran doğunun yükselen gücü Çin arasındaki çatışmayı temsil ediyor.

İngiliz Guardian gazetesinde Timothy Garton Ash imzasıyla yayımlanan bir makalede, yaşanan durumla ilgili olarak bu çekişmenin galibinin kısa süre içerisinde ortaya çıkmayacağı savunuldu.

UZUN VADEDE FAYDALI

İki dev arasındaki çekişmenin büyümesin, Google'ın bu ülkedeki faaliyetlerinin sonlanmasına kadar gidebileceğini belirten Ash, bunun kısa vadede Çin’e zarar verecek bir gelişme olsa da uzun dönemde Çin'e daha büyük faydalar sağlayabileceğine dikkat çekiyor.

Çin'de şu anda faaliyet gösteren internet sitelerinde bu ülke için tartışmalı simalar olan Budist lider Dalai Lama ve insan haklarına yönelik eylemlerinden dolayı hapiste olan Liu Xiaobo ile ilgili arama yapıldığında, sonuçların taraflı veya gerçek dışı olduğu görülüyor.

Bu durum da aslında özgürlüğün sembollerinden biri haline gelen internet gibi bir aracın kullanımının devletlerin kendi amacı için kullanılabileceğini göz önüne seriyor.  

Makalede, Çin'de internet kullanımı ile ilgili yazılar kaleme alan Rebecca MacKinnon'un da görüşlerine yer verildi.

MacKinnon, "Tek yönlü bir bakış açısıyla doğduysanız, size yeni bir bakış açısı gösterilene ve bu bakış açısına göre yaşamanın hem mümkün hem de daha iyi olduğunu anlayana kadar, normal bir yaşantıya sahip olduğunuzu düşünürsünüz. [Çin ile Google arasındaki sansür savaşı] manşetlerde kalmaya devam ettikçe, pek çok kişi bu tek yönlü bakış açısının farkına varacak ve bu açmazdan kurtulmanın yollarını arayacak" dedi.

İKİ İYİMSER DÜŞÜNCE

MacKinnon'un yaptığı tespit iki iyimser düşünceyi içeriyor, bunlardan ilki birçok internet kullanıcısının ulusal ve siyasi önyargının medya araçları aracılığıyla destekleniyor olmasını umut etmesi.

İkinci iyimser düşünce ise bu durumun, insanların tek bakış açısından kurtulup, alternatif seçenekleri kazanma düşüncesine yönlendirilmesi.

Bilgi teknolojilerindeki gelişmeler genellikle, toplumda bu tür bir dönüşümün tetikleyicisi olarak görülüyor. Ancak, yine de bunun her rejimde otomatik olarak gerçekleşen bir durum olduğunu düşünülmemeli. Zira, Rusya ve Çin gibi ülkelerin bu araçların kullanılmasını etkin şekilde engelleyebilmesi, bu fikri destekliyor.

ÜÇ ÖNEMLİ AKTÖR

Makalede 21'inci Yüzyılın ilk yıllarının yaşandığı bu dönemde oynanan büyük oyunun üç önemli aktörü olduğunda da vurgu yapıldı. Ash, bu üç aktörü devletler, şirketler ve sanal dünyanın sakinleri olarak tanımladı ve yaşanan güç dengesinde hepsinin kendine özgü gücü ve yeri olduğuna dikkat çekti.

Ash, insanların bilgiye erişmesinde dört farklı yolun bulunduğunu söyleyerek bu yöntemleri şu şekilde sıraladı:

1- Devletin vatandaşının hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağını belirlediği durum

2- Büyük arama motorlarının kullanıcın adına bilgiyi derleyip, seçtiği durum

3- Hiç bir sansür olmadan, bireyin her türlü bilgiye eriştiği durum

4- Üç aktörün üzerinde uzlaştığı yasaklar dışında herkesin her türlü bilgiye eriştiği durum

Yazar makalesinin sonunda ise devletlerin, şirketlerin ve sanal dünyanın sakinlerine düşen görevin ise herkesin üzerinde anlaştığı, hangi bilgilerin yasaklanacağıyla ilgili kuralların uygulanmasını sağlamak olduğunu söyledi.