Güncelleme Tarihi:
Mevcut kur sisteminin aksayan noktaları bulunuyor. Çin esasen yuanın deÄŸerini dolar karşısında sabit tutarken, diÄŸer birçok para birimi ise dolar karşısında az ya da çok serbest biçimde dalgalı seyrediyor. Çin, sermaye hareketlerinin sıkı ÅŸekilde kontrol edildiÄŸi iki baÄŸlı döviz kuru sistemine sahip, diÄŸer birçok para birimi için cari iÅŸlemler ile sermaye hareketleri arasında böyle bir ayrım yapılmıyor. Bu durum, Çin'in para biriminin sürekli olarak deÄŸerinin altında kalmasına ve Asya'nın bu dev ekonomisinin kalıcı ticaret fazlası vermesine olanak saÄŸlıyor.                        Â
Daha da önemlisi bu düzenlenme, Çin yönetimine, insanları çok daha fazla çalışmaya itecek teÅŸvik politikaları uygulamadan, ihracatın kaymağını yeme fırsatı saÄŸlıyor. Bu uygulamanın etkisi vergilendirmeye benzemekle birlikte, daha iyi iÅŸleyen bir yapısı var.                        Â
Çin'in baÅŸarısını arkasındaki gizli sır da burada yatıyor. Bu uygulama, Çin'in diÄŸer ülkelerle olan iliÅŸkilerinde avantaj saÄŸlıyor. Bu aynı zamanda Çin'i, geliÅŸmiÅŸ ekonomileri derinden sarsan son finansal krizden de korudu. Çin için bu süreç sadece ihracatta düşüş yaÅŸadığı bir dönem olarak kaldı.             Â
Çin'in küresel finansal krizden beri dünya ekonomisinin sürücü koltuÄŸunda oturduÄŸunu söylemek de abartı olmaz. Bu ülkenin kur hareketleri, para birimleri üzerinde önemli etkiler yaptı. Euro bu yılbaşında sorun yaÅŸarken, Çin bekle ve gör politikasını benimsedi. Çin’in, alıcı olarak ortaya çıkmaması euronun deÄŸer kaybını hızlandırdı. Ancak Çin, euro/dolar paritesi 1.20 seviyelerine gelince, euronun uluslararası para birimi olma özelliÄŸini korumak için devreye girdi. Pekin’in euro alması, bu para birimindeki düşüşü tersine çevirdi.       Â
Son dönemde ABD Kongresi'nin, Çin'i bir kur manipülatörü olarak tanımayı amaçlayan tasarısı gerçek bir tehdit halini alınca, Pekin yönetimi yuanın dolar karşısında hafif oranda yükselmesine izin verdi. Ancak, aynı dönemde euro, yen ve diÄŸer para birimlerinin deÄŸer kazanması Çin'in dolar tarafında kaybettiÄŸi avantajı telafi etmesini saÄŸladı.        Â
Åžimdi ise Çin'in hakim durumu, hem dış hem de iç etkenler nedeniyle tehlike altında bulunuyor. Küresel ekonomideki yavaÅŸlama ülkeleri korumacı önlemlere itiyor. Japonya, Güney Kore ve Brezilya gibi ülkeler döviz piyasalarına müdahale ediyor.           Â
Eğer bu ekonomiler de, sermaye transferleri konusunda Pekin yönetiminin uyguladığına benzer kısıtlamalara başvurursa, Çin mevcut avantajlarından bazılarını kaybedebilir. Bunun da ötesinde, küresel döviz piyasaları altüst olabilir ve ekonomik durum daha da bozulabilir.
Yuanın değerlenmesi gibi cazip bir seçeneği sunabilecek olması nedeniyle sadece Çin, bu alanda bir uluslararası işbirliği sürecini başlatma konumunda bulunuyor. Çin, kendi sınırları içerisinde uzlaşma sağlayacak bir mekanizmayı zaten geliştirmiş durumda. Şimdi bir adım daha ileriye gidip, küresel çapta bir uzlaşmanın sağlanması sürecine katkıda bulunmalı. Bu girişim, dünyanın geri kalanı tarafından Çin'in yükselişini kabul etme ödülünü de beraberinde getirecektir...
Olumlu bir geliÅŸme yaÅŸanması olanağı çok fazla görünmüyor ancak yine de bunun için çaba göstermeliyiz çünkü uluslararası çapta bir iÅŸbirliÄŸi olmaması durumunda dünya büyük çalkantılı sürece doÄŸru yol gidiyor.    Â
* Bu yazı Financial Times'ta, "China must fix the global currency crisis" başlığıyla yayımlanan köşe yazısından derlenmiştir.
http://www.facebook.com/#!/HurriyetEkonet                        EkoNet'i Twitter'da takip etmek için: http://twitter.com/HurriyetEkonet       Â