Çin işi Hint işi

Güncelleme Tarihi:

Çin işi Hint işi
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 24, 2002 13:15

CHP, 'Bilim, Yönetim ve Kültür Platformu' kurdu ve bu platformun üyesi Ufuk Batum'u geçtiğimiz Haziran ve Temmuz'da Hindistan ile Çin'e gönderdi. Bilgi Teknolojileri açısından bu ülkelerde inceleme yapan Batum'un, Hindistan raporu Haziran sonunda açıklandı. Halen hazırlanmakta olan Çin raporunun özetini ilk kez Hürriyet İK Gazetesi yayınlıyor. Batum, önümüzdeki aylarda BT sektörünün diğer önemli ülkeleri İrlanda, İsrail ve ABD'ye de gidecek. CHP, bu ülkelerde yapılacak incelemelerin ardından 'Türkiye Bilgi Teknolojileri Modeli ve Stratejisi'ni oluşturacak.

Hindistan ve Çin... Dünyanın en kalabalık iki ülkesi. Hindistan'da bir milyar 50 milyon, Çin'de 1.3 milyar kişi yaşıyor.

Dünya bu iki ülkeyi biraz hayranlık, biraz da şaşkınlıkla izliyor. Halen komünizmle yönetilen Çin son yedi yılda yüzde 10-11'lik büyüme oranını yakaladı. 1.2 trilyon dolarlık gayri safi milli hasılasıyla ABD, Japonya, Almanya, İngiltere ve Fransa'dan sonra dünyanın altıncı büyük ekonomisi haline geldi. Çin'e 1979'dan bugüne kadar yaklaşık 470 milyar dolar yabancı sermaye girdi. Aynı sürede Türkiye'ye gelen yabancı sermaye miktarı ise yalnızca dokuz milyar dolar...

Hindistan, özellikle 1997'den bu yana bilgi teknolojileri alanında atağa kalkmış durumda. 2001 yılı sonu itibariyle ulaşılan sektörel istihdam yaklaşık 500 bin kişi, ihracat ise yaklaşık sekiz milyar dolar. Yani Hindistan'ın toplam ihracatının yüzde 21'i.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) geçtiğimiz aylarda bu iki ülkeyle beraber bilgi teknolojileri alanında ön plana çıkan İrlanda, İsrail ve ABD'yi mercek altına aldı. Partinin 'Bilim, Yönetim ve Kültür Platformu', üyeleri Ufuk Batum'u Haziran'da Hindistan'a, Temmuz'da ise Çin'e gönderdi. Çalışmalar 3 Kasım seçimleri nedeniyle yavaşlasa da, gelecek aylarda diğer üç ülkeye de gidilecek. Tüm incelemelerin ardından 'Türkiye Bilgi Teknolojileri Modeli ve Stratejisi' oluşturulacak.

Batum'un Hindistan hakkında hazırladığı rapor geçtiğimiz haftalarda bir basın toplantısıyla kamuoyuna açıklandı. Çin raporu ise henüz hazırlık aşamasında. Batum'un Çin'de yaptığı incelemelerin sonuçlarını ilk kez Hürriyet İK Gazetesi yayınlıyor. Batum, Çin'e 1979'dan bugüne kadar yaklaşık 470 milyar dolar yabancı sermaye geldiğini söylüyor. 1979 yılı Çin için adeta bir dönüm noktası olmuş. Ülke, dışa açılma ve dünya pazarlarıyla ekonomik entegrasyon için düğmeye basmış. Batum, Çin'in önceliklerini belirlediğini, ağırlıklı sektörlerini seçtiğini ve yola koyulduğunu kaydediyor. Dünyada yaşanan son ekonomik krizlerin bile Çin gibi önceliklerini belirlemiş bazı ülkelere yaradığını vurguluyor:

‘‘Örneğin, 11 Eylül'den sonra yaşanan şirket krizleri, kársızlık ve sermaye hareketleri Hindistan ve Çin gibi ülkelere bir avantaj sunuyor. Maliyet avantajı peşinde koşan çokuluslu şirketler yazılım işlerini outsource (dış kaynak kullanımı) modeliyle Hindistan'a kaydırıyor. Sermaye ve üretim ise Çin'e, İrlanda'ya, Macaristan ve Polonya'ya gidiyor.‘‘

Bilgi teknolojileri (BT) pazarına bakıldığında da Çin'de önemli bir büyüme olduğu görülüyor. Türkiye BT pazarı geçtiğimiz yıl yüzde 50 küçülme yaşarken, Çin BT pazarı yaklaşık yüzde 20 büyüdü. 1998'de 25 milyar dolar olan pazar büyüklüğünün bu yıl sonunda 42 milyar dolara ulaşması bekleniyor.

Batum, Hindistan'ın yazılım ve hizmet ihracatının hızla yükseldiğini, aynı büyümenin Çin'de donanım alanında görüldüğünü söylüyor. Her ülkenin kendi dinamiklerini göz önüne alarak belli bir branşlaşmaya gittiğini belirtiyor. Türkiye'nin aynı yolu seçmemesi halinde belli sektörlerde Çin'e karşı büyük bir güç kaybına uğrayacağı görüşünde:

‘‘Çin 2001 sonunda Dünya Ticaret Örgütü'ne girdi ve bunun gereklerini yapıyor. Taklitler ortadan kalkıyor. Çin kendi markalarını yaratmaya, üretimde kaliteyi yükseltmeye, emeğe saygı duymaya başlıyor. Yolumuzu belirlemezsek birkaç yıl içinde tekstil, dokuma, hazır giyim, deri, kimya, gıda, otomotiv, elektronik eşya ve yedek parça gibi iş kollarımız Çin üretimine karşı pazar ve güç kaybedecek, maliyet sorunlarıyla karşılaşacak. Bu yeni bir dalga işsizliğe, üretimsizliğe ve sıkıntıya yol açacak.‘‘

Çin'de halen yeteri kadar nitelikli 'beyaz yakalı' çalışan bulunamıyor. Bu açığı kapatmak için 10 yıldır Çin üniversitelerinde değişim yaşanıyor. 10 yıl önce sınırlı sayıda üniversitede verilen bilgisayar mühendisliği eğitimi bugün çok daha fazla üniversitede veriliyor. Uluslararası işletme, pazarlama, işletme yönetimi, insan kaynakları alanında eğitim veren üniversite sayısı da hızla artıyor. Mezunların 'İngilizce' bilmesine önem veriliyor. Üniversite öğrencilerinin sayısı 1985'ten 2000'e gelindiğinde üçe katlanarak 5.6 milyona çıkmış durumda. Boston Üniversitesi'nin hesaplamalarına göre 20 yıl içinde Çin, yılda 400 bin üniversite mezunu verecek düzeye gelecek. Yani, ABD'yi yakalayacak.

ÖZETLE HİNDİSTAN RAPORU

Hindistan'da 2001 sonu itibariyle BT sektöründe 500 bin kişi çalışıyor. Yazılım ihracatı ise yaklaşık sekiz milyar dolar.

BT alanındaki Hintli şirketlerin bazıları hızla bir milyar dolar ciroya yaklaşıyor. Gelirlerinin yüzde 85-90'ını dış pazarlardan sağlıyorlar.

2008 yılı için BT'de istihdam hedefi üç milyon kişi, ihracat 60 milyar dolar.

Başta matematik ve diğer temel bilimler olmak üzere tüm mühendislik alanlarında eğitim veren üniversiteler, dünyanın diğer başarılı ve isim yapmış üniversiteleriyle yarışacak durumda.

İngilizce'nin yaygın ve etkin bir şekilde konuşulması ve bilinmesi özellikle BT sektöründe önem taşıyor.

Hintliler son 30 yıldır başta ABD olmak üzere Kanada, İngiltere gibi gelişmiş ülkelere göç ediyorlar. Bu kişiler bulundukları ülkelerde önemli pozisyonlara gelmiş durumdalar ve bunu Hindistan için kullanıyorlar.

BT sektörünün büyümesi ve ihracata yönelmesi için devlet gerekli desteği ve teşviği sağlıyor. Korumacı değil, rekabetçi bir ortam var.

Üniversiteler ve diğer öğrenim kurumları BT sektörünün gelişmesi için yeniden yapılandırılmış.

BT sektörüne girişimcilerin, bürokrasinin, siyasetçilerin, basının ve halkın sahip çıkması sağlanmış.

BT alanındaki gelişmelere karşın ülke çapında fakirlik ve sefalet çok yaygın. Kişi başına milli gelir 455 dolar.

Ülke 2001'de yüzde 5.4 büyürken, bu yılki hedef yüzde 5.5-6. Enflasyon oranı ise yıllık yüzde beş.

İLİŞKİ DEĞİL BAŞARI TOPLUMU OLMALIYIZ

CHP Bilim, Yönetim ve Kültür Platformu üyesi Ufuk Batum, bilgi teknolojileri sektörünün Türkiye için çıkış olanakları sunduğunu söylüyor: ‘‘BT, büyümenin, hızlı kalkınmanın öncelikli sektörlerinden biri olursa, verimliliğe ve şeffaflığa sağlayacağı katkı açısından Türkiye için çıkış olanakları sunuyor. Türkiye, son 10 yıl boyunca sektördeki dünya gelişmeleri göz önüne alındığında arzu edilen üretim ve istihdam seviyelerine ulaşamadı. Bu alanda üretici olamadığı gibi teknolojinin sınırlı tüketicisi durumunda. Özellikle 2001 ekonomik kriziyle beraber tüketim de önemli oranda düştü. Türkiye, BT alanında gerekli önlemleri hızla alamaz ve hayata geçiremezse, daha büyük işsizlik, daralma ve sıkıntı yaşayacak. Zaman hızla akıyor ve aleyhimize gelişiyor. Bilgi ve teknolojiyi hem üreten hem de kullanan bir toplum olmamız gerekiyor. Aksi halde belli gelişmeler ve dengeler bizi Afganistan, Bangladeş seviyesine indirebilir. Verimlilik ve şeffaflık bilgi teknolojilerinin doğru kullanılması ve konumlandırılmasıyla sağlanacak. Bu rekabeti ve etiği, rekabet ve etik de verimlilik ile kaliteyi sağlayacak. Artık yalnızca 'ilişki' toplumu olmaktan çıkmalı, 'başarı' toplumu olmaya geçmeliyiz.‘‘

ÇİN NASIL BAŞARIYOR

Yazılım ve donanımda gelişmiş ülkelere kıyasla büyük maliyet avantajları var.

Yerli ve yabancı donanım üreticileri için iç pazar çok cazip. Öncelikle iç pazar için kurulan üretim tesisleri ölçek ekonomisini hızla yakalıyorlar. Diğer ülkelere göre katlamalı bir fiyat avantajı oluşturuyorlar, sonra da ihracata yöneliyorlar.

Çin'in çevresinde bulunan ülkelerde (Tayvan, Kore, Japonya, Singapur, Hong Kong, Malezya) elektronik ve diğer donanımda büyük başarı yakalanmış durumda. Bunlar hızla anakara denilen Çin'e yöneliyorlar. Çin'de büyüyen iç pazar ve düşük maliyetler çok uygun ve cazip imkanlar sunuyor. Sermaye, işgücü, bilgi birikimi hızla Çin'e kayıyor.

Ülke dışında yaşayan Çinliler, ülkelerinin gelişimi için para, vizyon ve proje katkısı sağlıyor.

Mühendislik, bilgisayar, işletme eğitimi veren üniversite ve bu üniversitelerin öğrenci sayısı hızla artıyor.

Ufuk Batum kimdir?

35 yaşındaki Ufuk Batum Robert Kolej ve Boğaziçi Üniversitesi Makine Mühendisliği mezunu. ABD'de bulunan Clemson Üniversitesi'nde işletme yüksek lisansı yaptı. 29 yaşında dünyanın en büyük rulman şirketi Timken'in Türkiye ve Türk Cumhuriyetler Genel Müdürü oldu. Ardından Çukurova Grubu'na bağlı BT şirketi Mapco'da genel müdürlük yaptı. CHP'ye projeler hazırlayan Batum halen Türkiye Etik Değerler Merkezi'nde genel müdürlük ve Finansal Forum Gazetesi'nde köşe yazarlığı yapıyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!