Güncelleme Tarihi:
“Why China must Do More to Rebalance its Economy” başlıklı yazıda Wolf, 23 Eylül tarihli yazısında çin’in iki hafta önce toplanan Dünya Ekonomik Forumu zirvesindeki haline bakılırsa, ülkenin krizi atlattığını söylemenin mümkün olduğunu, ama toparlanmanın an itibariyle kredilerdeki ve sabit yatırımlardaki yükselmeden kaynaklandığını ifade etti.
“Uzun vadede çin’in tüketimi artırarak ekonomisini yeniden dengeye getirmeye ihtiyacı var.” diyen Wolf yazısında, Başbakan Wen Jiabao’nun “Çin ekonomisinde görülen istikrar ve toparlanma henüz sabit, sağlam ve dengeli değil” sözlerine yer verdi.
Sayısal verilerin de çin’de güçlü bir toparlanmaya işaret ettiğini ifade eden yazar ülkede gayrisafi yurtiçi hasılanın (GSYH) 2009 yılının ilk yarısında yüzde 7,1 arttığını, 2009 yılı için beklenen toplam büyüme rakamlarının yüzde 8,3 olacağını ifade etti.
“2010 yılında ise yüzde 9,4 büyüme bekleniyor” diyen Wolf, “Asya’nın devi”nin 2010 yılında dünyanın en büyük ikinci ekonomisi olacağını belirtti.
İŞ İÇ TALEPTE BİTİYOR
Ekonomist Bilgi Birimi’nin verilerine göre bu yıl reel iç talep rakamlarının yüzde 11,5 oranında artacağını ifade eden Wolf, çin’in böyle bir artışa ihtiyacı olduğunu savundu.
Hanehalkı tüketiminde yüzde 9,3’lük büyüme beklendiğini belirten yazar, ekonominin asıl lokomotifi olan reel sabit yatırım değerlerinde de yüzde 14,8’lik büyüme beklendiğini ortaya koydu.
“Eğer bu durum gerçekleşirse yatırım rakamları geçtiğimiz on yıl içinde ilk kez GSYH’den daha hızlı büyümüş olur. Böyle bir grafik güç değil güçsüzlük simgesidir. Sermayenin tamamının üretime katılmadığına işaret eder, kapasite fazlasının daha da artması riskini yaratır” diyen Wolf, büyüme oranlarının düşüşünün ardından yatırımdaki yıkılmanın talepte büyük bir delik açacağını savundu.
çin KENDİNİ KURTARDI, YA DÜNYAYI?
Wolf, çin adına yaşanan en umut verici gelişmenin ülkenin cari hesap fazlası ve ticaret fazlasının küçülmesi olduğunu ifade etti.
Yazar ihracatta yaşanan düşüşün ithalatta yaşanandan fazla olmasının sevindirici olduğunu, ancak çin ticaretinde yaşanan dalgalanmalar dolayısıyla kesin bir değişimden bahsetmenin zor olduğunu belirtti.
Wolf, çin’in kasasında ekonominin güvenliği için gerekenden fazla döviz olduğunu (2009 Haziranı’nda 2.132 milyar dolar; GSYH’nin yüzde 40’ından fazla) ve bu paranın artmaya devam edeceğini sözlerine ekledi.
çin’deki dövizin toplamda abd hükümetinin elindeki döviz miktarına (6 trilyon dolar) erişeceğini belirten Wolf şöyle devam etti:
“Çin’in para biriminin önümüzdeki yıllarda ciddi oranda değer kazanması kaçınılmaz ve istenen bir durum. Çinliler bu duruma direndikçe kayıpları da artacak. Bu kayıpları azaltıp daha fazla döviz biriktirmekten vazgeçmeleri gerek.”
FAİZLERİN DÜŞMESİ YUAN’IN DEĞERLENMESİ GEREK
Başbakan Wen’in Dünya Ekonomik Forumu’nda söylediği “Ekonomiyi yeniden yapılandırmaya odaklanmalı, büyümeyi hızlandırmak için iç talebi ve tüketimi artırmalıyız” sözlerini hatırlatan Wolf, reel döviz kurunda yaşanacak bir değerlenmenin buna yardımcı olacağını savundu.
çin’in 2000’lerin ortalarında oluşan dış ticaret ve cari hesap fazlalarının tekrarlanması mümkün olmayan bir durum olduğunu da sözlerine ekleyen Wolf bu yıl yaşanan kısa vadeli dengelenmenin geçici bir fırsat olduğunu ifade etti.
“Bu durum çin ekonomisini tüketim kanallı dengelenmeye yöneltmeli” diyen yazar bunun hem çin’in hem de küresel ekonominin faydasına olacağını savundu.
Wolf sözlerini söyle sonlandırdı:
“Eğer bu yılın başarıları bizi bu yöne iterse krizden uzun dönemde fayda sağlanabilir. washington’da bugünlerde dedikleri gibi ‘kriz ziyan edilecek bir şey değildir’. Bu cümlenin dilbilgisi bozuk olsa da sadece abd için değil genel olarak haklılığı reddedilemez.”