Güncelleme Tarihi:
İsraf illetinin tam karşı kutbunda yer alan bir hastalıktır. İsrafın saçıp savurma biçimindeki ifratından doğan tahrip cimrilikte hiç harcamama, kimseye bir şey vermeme tefritinin sergilediği aşırılıktan doğar.
Gerçekte olan yoksulluğun mahvedemediği insanı, cimrilik hayali bir yoksullukla, yoksulluk korkusuyla mahveder. Cimri, varlık içinde yokluktan kıvranan, su kaynağında oturup da susuzluktan ölen bir nasipsiz günahkárdır.
Allah'a inanan bir ruh, nimetlerin sonsuzluğuna da inanır ve elindekileri gönül zevkiyle başkalarının yararına açar. Buna infak diyen Kuran, cimriliği de, infakı durdurarak Yaratıcı'nın vericilik, lütufkárlık niteliğine darbe indiren bir bedbahtlık olarak görür. Böyle olduğu içindir ki Allah'a imanın öncüleri olan peygamberler, cömertliğin de öncüleri olmuşlardır. Onlar, Allah'ın hazinesinin, verdikçe artan bir hazine olduğunu bilmiş ve ellerine geçeni dağıtmanın tarifsiz mutluluğunu yaşamışlardır.
Peygamberler ahlakının belirgin niteliklerinden biri cömertlik, belirgin nefret noktalarından biri de cimriliktir.
Kuran'ın cimrilikle ilgili ayetlerinden anlaşılan odur ki, cimriliği besleyen iki temel maraz vardır: Başkalarına asla muhtaç olmama tutkusu (istiğna) ve Allah'ın nimetlerine nankörlük. Leyl suresi 8-10. ayetler, cimriliğe yakalanan benlikte istiğna illetinin de kaçınılmaz olduğunu gösteriyor. Cimri, başkalarına asla muhtaç olmama duygu ve tutkusunun, gafil bir kölesidir. Harcamaya, paylaşmaya gitmez, başkalarına muhtaç hale gelme ihtimalini düşünür. Egosu, bu ihtimali hatırladıkça azar ve ‘‘sakın ha!’’ diye sürekli ihtarda bulunur. Mantık şudur: Harcarsan biter, şuna-buna boyun eğmek zorunda kalırsın, sen başkasına boyun eğecek adam mısın?
İstiğna, putperestliğin niteliklerinden olduğuna göre (bk. Alak 6-7) her cimrilik biraz putperestlik taşır.
Nisa 37. ayet, cimriliğin nankörlük bazını gündeme getirmektedir. Her cimri, Allah'ın nimet ve lütuflarını gizleyen bir nankördür.
Muhammed suresi 38. ayet, cimriliğin esas zararının sahibine geleceğini belirterek bir fıtrat kanununu hatırlatıyor. Aynı ayet, cimrinin örtülü bir biçimde Allah'ı fakir ilan ettiğine de dikkat çekerek bu psikoza tutulanları uyarıyor: Allah zengindir, verin, vermek Allah'ın hazinesinde eksiltme yapamaz. Vermediğiniz takdirde siz kendinizi yoksulluğa itersiniz.
Hz. Peygamber'in ‘‘dertlerin en berbatı’’ diye tanıttığı (Bk. B. humus; Zehebi 180) cimrilik illetine tutulanların, ibadetleri ne ölçüde fazla olursa olsun, cennete giremeyecekleri de hadislerde belirtilmektedir. (Bk. T. birr; Zehebi 179).
Bahse son verirken, cömertliğin sultanı Peygamberimizin şu ölümsüz sözünü kaydedelim:
‘‘Cömertçe ver; arşın sahibi azaltacak diye korkma.’’