Güncelleme Tarihi:
ANAP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Keçeciler'in, ‘DYP hükümete girsin’ çağrısına DYP'den ‘ret’ yanıtı geldi. DYP Lideri Tansu Çiller dünkü DYP Grubu'nda, ANAP'a iki kez ellerini uzattıklarını belirtti ve seçim ittifakı önerisinden sonuç alamadıklarını söyledi. ANAP'la köprüleri atan Çiller, ‘‘Bundan böyle bu sayfa kapanmıştır’’ dedi. Çiller, ‘‘Artık bu tarihi sorumluluk sırtımızdan kalkmıştır. Bu tarihi fırsatı iki kez kaçıranlar, tarih önünde iki kez hüküm giyeceklerdir’’ sözleriyle, ANAP'la ortak olmayacakları mesajı verdi.
DYP Genel Başkan Yardımcısı Hasan Ekinci de, ‘‘Bu hasta iflah olmaz. Meclis'te defin muamelesi yapılma noktasına gelmiş bir cenaze hükümetin altına kim girer?’’ tepkisini gösterdi. Ekinci, ANAYOL döneminde 10 milletvekili fazlaları bulunmasına karşın Başbakanlık ve TBMM Başkanlığı'nı ANAP'a verdiklerini anımsatarak, ‘‘Biz hükümete girme işini daha önce yaptık ama aradığımızı bulamadık’’ dedi.
DYP Genel Başkan Yardımcısı Hayri Kozakçıoğlu ise ‘‘En kısa zamanda seçime gitmek için kurulacak hükümete gireriz’’ dedi. Grup Başkan Vekili Saffet Arıkan Bedük de, ‘‘Teklifi ciddi bulmuyoruz’’ diye konuştu.
HÜKÜMET ARSIZ MİSAFİR
Çiller, grup konuşmasında hükümetin halen görevde olmasının, demokratik siyasetin gerekleri ve eşyanın doğasına aykırı olduğunu ileri sürdü. Çiller ‘‘Koltuğa yapışan Yılmaz mucize bekliyor. Hükümet o koltuğun kiracısı bile olmaktan çıktı. Anasol-D hükümeti Türkiye gündeminin arsız misafiri olmaktan başka birşey değil’’ dedi. Hükümetin hem şikayet ederek, hem de seçimden kaçarak, ‘siyasi mazoşizm’ uyguladığını öne süren Çiller, hükümetin irtica programıyla demokrasiyi ikinci kez arkasından hançerlediğini savundu. Halkın sorunlarının hükümetin sorunu olmadığını iddia eden Çiller, şöyle devam etti:
‘‘Peki hükümetin sorunu nedir? Sadece ve sadece kendisidir. Bu hükümetin maliyeti her geçen gün katlanmaktadır. Büyük iddialar, büyük destekler ve büyük güç odaklarının hükümeti, 6 ayda küçük hesapların hükümeti haline dönüştü. Bunun ne olduğunu da gizlemiyorlar. ANAP'lılar birbirlerini ‘vagon-çuvalla' götürmekle suçluyor. Böylece siyasi literatürümüz iki kavram daha kazandı.’’