Çiller, Demirel'e sessiz darbe yaptı

Güncelleme Tarihi:

Çiller, Demirele sessiz darbe yaptı
Oluşturulma Tarihi: Aralık 17, 2001 02:00

Cüneyt Arcayürek'in son kitabı, yine yakın tarihimize ışık tutuyor. Kitaptaki anılara göre Doğan Güreş döneminde Hava ve Deniz Kuvvetleri komutanlarının görev sürelerinin birer yıl uzatılmasına Demirel ‘‘Sırası gelen gider’’ diyerek karşı çıktı. Çiller, emrivaki ile generallerin terfilerini iki kuvvet komutanının görev süresi uzatılmış gibi ayarladı. Bu bir ‘‘sessiz darbe’’ydi.

Gazeteci yazar Cüneyt Arcayürek ‘‘Büyüklere Masallar, Küçüklere Gerçekler’’ adlı dizinin yedinci kitabı olan ‘‘Sessiz Darbe’’de, Süleyman Demirel'in 1994 yılında ‘‘Benim arkadaşlarım uyuşuk. Mücadeleyi, kavgayı (tabi Çiller'e karşı) ben açamıyorum’’ sözlerine yer verdi.

Arcayürek, Sessiz Darbe adlı kitabında ağırlıklı olarak Doğan Güreş'in Genelkurmay Başkanlığı döneminde iki kuvvet komutanının görev süresinin uzatılmasıyla ilgili olarak Başbakan Tansu Çiller, Genelkurmay ve Cumhurbaşkanlığı arasında yaşanan krizi aktardı. Demirel'in Güreş döneminde Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Halis Burhan ve Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Vural Bayazıt'ın görev sürelerinin birer yıl uzatılmasına karşı çıkarak ‘‘Sırası gelen gider’’ dediğini belirten Arcayürek, daha sonra Demirel'in iki komutanın görev süresinin uzatılmasını kabul etmek zorunda kalışını şöyle anlattı:

‘‘Demirel'in karşı çıkmasına rağmen Çiller, bir emrivaki ile üst düzey generallerin terfilerini iki kuvvet komutanının görev süresi uzatılmış gibi ayarladı. Demirel'i onaylamaya zorlamak için ince bir taktik uygulandı. Hava ve Deniz Komutanlıkları'nda hiç kimse orgeneral ve oramiral yapılmadı. Böylece iki Kuvvet Komutanı'nın görev süresinin uzamaması durumunda iki önemli göreve atanacak en üst rütbeli subay kalmadı.’’

Demirel'in bu emrivaki karşısında kararnameyi onaylamasını ‘‘sessiz darbe’’ olarak nitelendiren Arcayürek'in kitabında ilginç konu başlıklarıyla birçok olay yer alıyor.


Muhafız Alayı’nı Bosna’ya gönderin


(23-25 Mart 1994 Romanya gezisi, Bükreş) Aynı sabah Bosna Hersek'e asker gönderme olayı patladı. Hikmet Çetin, Çiller'in herhangi bir gaf yapmasını önlemek için Demirel'in büyükelçilikteki basın toplantısından sonra geziye katılan gazetecilere bilgi verdi. Heyette bulunanları kahvaltıya çağırmıştı Demirel. Genelkurmay Başkanı'nın gönderilecek rakamla ilgili 2 bin 700 askerin ‘‘hem fazla, hem de hazırlıksız olduğunu’’ söylediğini aktardı ve ortaya şöyle bir konuşma yaptı:

‘‘Öyleyse dedim Genelkurmay Başkanı'na, Köşk'ün Muhafız Alayı'nı gönderin Bosna Hersek'e. Beni de bekçiler muhafaza eder.’’


Bu hatunla olmuyor


‘‘Mesele de bu’’ dedi Demirel: ‘‘Bu hatunla olmuyor. Herkesin birleştiği nokta bu. Bu hatunun yanında, destekçisi olan kimse yok. Mesela görev verdiği, yanına aldığı bir kadın var. Kocasını da tanırım. Geçende geldi. Neler anlattı, neler! Yanından geçiyor, üç gün selam vermiyormuş. ‘Herhalde bu anlattığınız Dana Hanım olsa gerek' dedim.’’


Askerler Güneydoğu’da RP’ye oy vermişlerdi


(21 Mart 1994 seçimleri sonrası) Gülüştük! Necdet Seçkinöz ile Emel Yatmaz odadan çıktıktan sonraydı. Bana iletilen kimi notlara değindim: Askerler Güneydoğu'da RP'ye oy vermişti. Rivayet bu. ‘‘Olmaz’’ dedi, kesin bir sesle. ‘‘Olabilir‘‘ dedim. Ama kaynak söylemedim. Oysa bu savı odama gelen Deniz yaveri Remzi bana söylemiş ‘‘Askerlerin Güneydoğu'da bu yönde oy kullandığını’’ anlatmıştı. İkinci Başkan Çörekçi ile Genel Sekreter Tolun Paşa'nın da kimi sözleri yankılanıyordu kulislerde. Güya Çörekçi Paşa ‘‘Şimdi elinize yeni bir oyuncak verdik, onunla oynarsınız’’ demiş gazetecilere.


TRT’ye savaş açacağım


Demirel, ‘‘Ben bu TRT'ye savaş açacağım’’ diye ekledi. Demirel'i zaten gösteren tek televizyon TRT. O da kısa veriyor. Söylediğine göre Demirel'in can alıcı noktalarını vermiyor konuşmalarının. ‘‘Hiç bir yere çağırmayacağım, yanıma almayacağım’’ diyor. Kararlı gibi. Demirel'in TRT saplantısı çok derindi: ‘‘ardeşim’’ diye başladı, ‘‘TRT devlet televizyonu. Ben orada görünmeliyim.’’


Hepsi bakankolik


Arcayürek: Belki Kırca'nın derdi, hükümetin bozulması ve yeni hükümette Dışişleri Bakanı olmak.

Demirel: Yok canım. Dün de bugün de, hangi bakanlık olursa olsun. Coşkun Kırca, (başlıyor gülmeye) Münif... Cavit Çağlar, hepsi bakankolik. Geçende söyledim. (Geçen akşam yemekte Çağlar ile birlikteymiş) ‘‘Bakan olup ne yapacaksınız?’’ dedim. Tabi Çağlar'a değil. Genel anlamda. O da var içinde.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!