Çiller: Ara dönemin patronu içerden değil

DYP Genel Başkanı Tansu Çiller, Türkiye'nin bir kaosla karşı karşıya olduğunu, bu kaosu kimin bitireceği, devleti kimin derleyip, toparlayacağı konusunda tam bir umursamazlık bulunduğunu savunarak, ''Hükümetin işgal yıllarının İstanbul hükümetlerinden hiçbir farkı kalmamıştır'' dedi. Çiller konuşmasında Bahçeli'ye de yüklendi ve "Sizi bu zilyete boyun eğmek zorunda bırakan zaruret nedir Sayın Bahçeli?" diye sordu.

Çiller, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, yaşanan krizin özde siyasi olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti:

HALKA RAĞMEN HALKI KURTARMA SENARYOSU

''Asıl kriz, yönetimin iradesini kaybetmiş olmasıdır. Halktan destek almayan, halktan ruhsat almayan hiç kimsenin, hiçbir gücün, Türkiye'yi dönüştürmesine imkan yoktur. Ortaya konan senaryo, halka rağmen halkı kurtarma senaryosudur.''

Hiçbir milletin aynı tecrübeyi tekrar tekrar yaşamaya bu kadar zorlanmadığını ifade eden Çiller, sözlerini özetle şöyle sürdürdü:

''Türkiye, siyaset kurumunu bütünüyle devre dışı bırakmayı öngören, bunu da açık açık ifade eden yeni bir ara döneme girmiştir. Bu ara dönemin patronu içeride birileri de değildir. Dolayısıyla bu sefer ödeyeceğimiz faturanın maliyeti de farklı olacaktır. Bilinmelidir ki, bu sefer bu fatura daha ağır ödenecektir. (10 milyar gelecek, dertler bitecek) düşüncesiyle ortalıkta dolaşanlar Dimyat'a pirince giderken, evdeki bulgurdan olduklarını yakında göreceklerdir. Ancak bugünkü şartlar ve tablo ne olursa olsun, son sözü söyleyecek olan millettir.''

NEDEN BOYUN EĞİYORSUNUZ SAYIN BAHÇELİ?

Bakanlar Kurulu toplantısında, ''birilerinin, kim olduğu bilinmeyen birileriyle konuşarak, onun talimatlarını bakanlara ilettiğini, böylece hükümetin tele konferans yoluyla ülkeyi yönetmeye başladığını'' savunan Çiller, ''kimi temsil ettiği anlaşılamayan birine Türkiye'nin kaderiyle oynama imkanı verildiğini'' öne sürdü. Bu durumu, bir başbakan yardımcısının da dile getirdiğini kaydeden Çiller, ''Bu durumda bu millet, hükümetin milliyetçi ortağından bir şeyi öğrenmek ister. Sizi bu zilyete boyun eğmek zorunda bırakan zaruret nedir sayın Bahçeli?'' diye sordu.

Sorunun siyasi kriz olmaktan çıkıp bir devlet meselesine dönüştüğünü de savunan Çiller, ''Bu krizden çıkmak için bağımsız bir devlet gibi yönetilme onurundan vazgeçmekten başka bir çıkar yol bulamayanlar gaflet ve delalet içindedirler. Bu ülke, bu millet böyle bir gafleti er ya da geç cezalandıracaktır'' dedi.

TÜRKİYE BU KADAR KELEPİR DEĞİL

Çiller, 10 milyar dolar bulmak uğruna devleti devlet yapan değerlerden vazgeçilemeyeceğini de vurgulayarak, ''Türkiye bu kadar kelepir bir ülke değildir'' diye konuştu.

İktidarın ''program yorgunu'' olduğunu belirten Çiller, yeni açıklanan ''güçlü ekonomiye geçiş programı''nı, ''milleti güçlü biçimde fakirleştirme programı'' olarak niteledi. Alınan borçların milletin sırtına yükleneceğini de ifade eden Çiller, ''Borç yiğidin kamçısıdır ama yiğide, yani millete verilirse'' dedi. Türkiye'nin şu anki ekonomisiyle AB kriterlerini tutturmasının mümkün olmadığını da vurgulayan Çiller, gelecekte yeni bir devalüasyon tehlikesine dikkat çekti.

Çiller, yürütmenin yargıya müdahalesi ve ekonomi konusunda iki ayrı gensoru hazırlığı içinde olduklarını da bildirdi. (Ankara/aa)