Çılgın Türk’ten NTV Tarih’e tarih dersi

Güncelleme Tarihi:

Çılgın Türk’ten NTV Tarih’e tarih dersi
Oluşturulma Tarihi: Nisan 08, 2010 17:19

Dersimiz Atatürk filmini tarihçilere izletip hataları tesbit eden NTV Tarih dergisinin iddialarına filmin senaryosunu yazan Turgut Özakman cevap verdi.

Haberin Devamı

Sayfamızda yer verdiğimiz haber üzerine Özakman’ın gönderdiği yazıyı aynen yayınlıyoruz.

Sayın gazetenizin 2 Nisan günlü sayısının 4. sayfasında, Sayın Sefa Kaplan’ın “Dersimiz Atatürk de tarihten sınıfta kaldı” başlıklı bir yazısı yer almıştı. Yazar, NTV tarih dergisinde yayımlanan yazının özetini yapmış. Bir kısım eleştirileri aktarmış. Yazısının başlığında da NTV tarih dergisindeki yazının başlığını güçlendirerek kullanmış. NTV’deki başlık şöyle: Dersimiz Atatürk tarihten kaldı.
Hürriyet internette bu haber üç-dört gün art arda yayımlandı.

Yazının çıktığı gün Eskişehir’e gittim, dün akşam döndüm. Yanıtım bu yüzden gecikti.

Bakalım Dersimiz: Atatürk sahiden tarihten sınıfta kalmış mı? Yoksa sınıfta kalanlar başkaları mı?
Filmi izleyip yanlışları saptayanlar ve ortak imzalı bir yazı yazan sayın yazarlar şunlar: Ahmet Kuyaş, Necdet Sakaoğlu ve Derya Tulga. Atatürk filmleriyle ilgilenmeye Veda filmi ile başlamışlar, Dersimiz: Atatürk ile devam ediyorlar. Daha önce gösterilen Mustafa filmindeki olay, olgu ve bilgi yanlışlarıyla ilgili olarak ben kısa bir kitap yazıp yayımlamıştım. Bu üç sayın yazarın Mustafa’daki yanlışlar hakkında görüşleri yok. Varsa, görmedim, özür dilerim.
Sayın yazarlar NTV dergisinde Dersimiz: Atatürk filminde buldukları 12 yanlışı (!) sayıyorlar. Önce birkaçına değineyim:

Haberin Devamı

İddialarına göre meğerse “M. Kemal Paşa, askerlik mesleğine Sakarya Savaşı sonrası değil, ondan evvel dönmüş.” Böyle yazıyorlar, Milli Mücadele tarihine ve Atatürk biyografisine müthiş bir buluş ekliyorlar. Sakarya Savaşı’ndan sonra askerliğe döndüğünü söylemek yanlışmış.

Doğrusu: M. Kemal Paşa 8 Temmuz 1919 gecesi askerlikten istifa etmiş ve Başkomutan olarak yönettiği Sakarya Savaşı zaferi üzerine Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 19 Eylül 1921 tarihli kararı ile kendisine Mareşal rütbesi ve Gazi sanı verilmiştir. M. Kemal Paşa böylece askerlik mesleğine dönmüş, ilk kez üniforma diktirmiş ve giymiştir. Bu böyle.

FİLMİ NASIL İZLEMİŞLER

Diyorlar ki:

“...Sakarya önlerine gelen Yunan ordusu tek başınaydı. “Bütün dünyayı yenmiş olmak” gibi bir durum olmazdı, olamazdı.”
Filmi seyretmeyen de filmde ‘Sakarya önlerinde dünyayı yenmek’ gibi bir iddia var sanır. Böyle bir iddia, ifade, diyalog, anlatım, sözcük, hece söz konusu bile değil. Filmi nasıl izlemişler, anlamadım. Uyduruyorlar demeye terbiyem engel, zihinleri karışmış demekle yetineceğim. Bu da böyle.
Diyorlar ki:
“M. Kemal Paşa Samsun’a ordu komutanı olarak değil, ordu müfettişi olarak yollandı.”
Arada fark var sanıyorlar galiba. Ordu komutanlarına, barış zamanlarında ordu müfettişi denirdi. Yetkiler aynı, sadece unvan değişiktir. Bu Osmanlı usulü, cumhuriyet döneminde de bir süre yürürlükte kalmıştır. Müfettiş deyince ordu komutanlığından farklı bir görev sanan yazarlar var. Kolay ve doğru anlaşılması için komutan dedim. Üstelik uzun bir tarihi özetleyen bir film bu. Tarih kitabı değil. Müfettiş yerine komutan deyince nasıl önemli bir tarihi yanlış meydana geliyor acaba?
Bu da böyle.

Haberin Devamı

Çılgın Türk’ten NTV Tarih’e tarih dersi

FOTOĞRAF YOK DİYE GERÇEKLERİ RET Mİ EDECEĞİZ

Diyorlar ki:
“Atatürk’ün bir hocayla ya da başkasıyla kucaklaşıp öpüşürken gösteren bir fotoğrafı yoktur.”
Güvenilir anılar okunursa kucaklaştığını gösteren birçok sahne bulunur. Üstü başı çamurlu köylüyü de sevgiyle kucaklamış, öpüşmüştür (Nazmi Kal, Feridun Cemal Erkin’in anıları, s. 189, okuyunuz.)
Filmde kucaklaşma var, öpüşme yok. Öpüşmeyi de sayın yazarlar eklemiş. Allah Allah. Filmi seyrettiklerinden kuşku duymaya başladım. Gelelim kucaklaştığını gösteren fotoğrafı yok iddiasına. Bir olayı anlatmak için ille fotoğrafının olması mı gerekir? Atatürk Sakarya Savaşı’nın başında attan düşüp bir kaburgasını kırdı ama yaralı bir fotoğrafı yok. Conkbayırı’nda göğsüne bir şarapnel değdi, saatini parçaladı ama bunun da fotoğrafı yok. Ne yapmalı, fotoğrafı yok diye bu gerçekleri reddetmeli, bir film çevrilirse bu sahneleri canlandırmamalı mı? Biliyor musunuz? Büyük Taarruz’la ilgili hemen hemen hiçbir fotoğraf yoktur. Biri Büyük Taarruz’un filmini çekerse yandı. Fotoğrafı yok diye sayın yazarlar sınıfta bırakacaklar.
Daha bazı iddiaları ve hepsinin de yanıtı var. Ama Hürriyet’in verdiği imkanı suiistimal etmeyeyim. Tam yanıtımı Dersimiz: Atatürk filminin web sitesinde bulacaksanız. Adresi şöyle: www.dersimizatatürk. com.
Okuyunuz, neşelenirsiniz.
Saygılarımla.

 

 

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!