Çıktık açık alınla...

Türkiye'nin ‘‘hafif serseri, çapkın’’ dergisi TEMPO onuncu yaşını kutluyorGİDEREK GENÇLEŞEN DERGİYıllar geçti. Bu on yılda neler değişmedi ki... Ama önümüzdeki hafta 521. sayısıyla onuncu yaşına girecek olan Tempo giderek gençleşti, güzelleşti, yıllara meydan okudu. Kapakları, yazıları, fotoğrafları okuyucuları tarafından hep sevildi. Yukarıda görülen Meclis'teki Polis fotoğrafı en popülerlerden. TEMPO'NUN GENEL YAYIN YÖNETMENİ MUHİTTİN SİRER:Gelecek on yılı planlıyoruzTempo sıkıcı bir haber dergisi değil...- Evet. Hayat haberden ibaret değil. Haberi izliyoruz, bir miktar dinliyoruz ama birebir kullanmıyoruz. Mümkün olan en az harcamayla yenebilecek en iyi yemeği nerede yiyebileceğimizi öğrenmek de ihtiyaçlarımız arasında. Yedi film arasından haftada bir kez gidebileceğimiz bir filmin seçimine yardımcı olmak da ihtiyaç. Tabii ki Turgut Özal'ın zehirlenmiş olabileceği haberi de çok önemli. Bu hayatın kendisi. Haber, hayat yani yaşam tarzı ve kültür, Tempo'nun sacayakları.Böyle bir haber dergisine herhalde itiraz edenler de olmuştur...- Tempo, piyasada iyi dolaşan, kılık, kıyafeti düzgün, hafif kravatlı, hafif serseri bir dergi. Tabii ki çapkın. İmajlara her zaman sinir olan birileri çıkmıştır. Kalın gözlüklü, her zaman derli, toplu, asla kaçamak yapmayanlar diğerlerine itiraz etmişlerdir. Ama Tempo, bu sevimli imajını hem okurlarına hem de reklamverenlere kabul ettirebilmiş bir dergi.Zaten okurların talepleri Tempo'yu hep gençleştiriyor...- Tempo'nun politikasının kabullenilebilirliğini Türkiye'deki değişime bağlıyorum. Ben gençken Guguk Kuşu'nu, ödül aldıktan on yıl sonra seyredebildim. Artık Londra ve New York'taki filmler, aynı anda burada gösterime giriyor. Artık daha iyisi talep ediliyor. Zaten biz de daha iyisini yapmak istiyoruz. Şu anda gelecek on yılı planlıyoruz.Tempo kimin dergisi?- Tempo, hayatın dergisi. Hayat nasıl çelişkilerden oluşuyorsa, hayatın bu çelişkilerini Tempo'da bulmak mümkün. Sıkı, şaşırtıcı haberler, keyif yapılabilecek yerler, eskilerin vazgeçilmez sağlamlığı, yeni insanların yarattıkları ve eskilere karşı verdiği savaş, yepyeni başarı öyküleri ve kültür alanında yaratılmış önemli sayılabilecek yapıtların hepsi birarada. Tempo hepsini kucaklamak istiyor. Bu özelliklere sahip herkes bizim okuyucumuz. Nerede ve ne şekilde yaşarsa yaşasın. Olan bitenden haberdar olmak istiyorsa, iyi yaşamaya özeniyorsa ve kültür hayatını takip etmekten hoşlanıyorsa, nerede olursa olsunlar Tempo onlara ulaşmak istiyor.Tempo çalışanlarını çok mutlu görüyoruz...- Düsturumuz, eğlenerek çalışmak, eğlenirken çalışmak da diyebiliriz. Gazeteciliğin vazgeçilmeyecek unsuru olan heyecanı gecenin ikisinde sayfa yaparken eğlenceye dönüştüremezsek, bu herkes için ıstırap olur. Başka çaremiz olmadığı için eğlenerek çalışıyoruz. En çok da birbirimizle eğleniyoruz. Bu hava dergide hissediliyor...- Genç bir dergi. Gençlere kolaylıkla ulaşıyor. Asık suratlı değil. Fotoğraflara çok önem veriyoruz. Komik, muzır ve muzip olmaya özen gösteriyoruz. Fotoğraf konusunda deli gibi bir sistemle çalışıyoruz.Siyah-beyaz fotoğraflara yer veriyorsunuz...- İlle de renkli veya siyah-beyaz diye bir takıntımız yok. Hatta siyah-beyazı daha zarif buluyoruz. Ancak Tempo'nun büyük bölümü, aslı renkli.