Güncelleme Tarihi:
ABD Temsilciler Meclisi’nde dün gece görüşülen yasanın kabulünün ardından İngiliz Times gazetesi için bir analiz kaleme alan Tony Halpin, “soykırım”ın tanınmasıyla ilgili siyasi savaşın, eninde sonunda basit bir hesaba dayandığını belirtti: “1.5 milyon kurbanın anısına saygı göstermek için Türkiye’yle ilişkileri bozmaya değer mi?”
Başkan Barack Obama, seçim kampanyası sırasında, 1915-1923 yılları arasında yaşanan kıyımları 24 Nisan’da yapılacak anma törenlerinde “soykırım” olarak tanıma sözü vermişti. Obama, “Ben Ermeni Soykırımı’nın bir iddia, şahsi bir görüş ya da bir bakış açısı olduğunu düşünmüyorum. Bence [Ermeni Soykırımı] tarihi kanıtlarla şüpheye yer bırakmayacak şekilde desteklenen bir olgudur. Başkan olarak Ermeni Soykırımı’nı tanıyacağım” demişti.
Halpin, Obama’nın geçen yıl yaptığı açıklamada, Ermenistan’la Türkiye arasındaki tarihi “futbol diplomasisi”ni ve imzalanan protokolleri desteklemek adına bu sözünden geri adım attığını belirtti. Tarihi meselelerle ilgili bir komisyon kurulmasını da öngören bu protokoller şu an çıkmaza girmiş durumda. Bu da Ankara’da Obama’nın seçim kampanyası sırasında vereceği sözü bu kez tutacağı yönündeki korkuları artırıyor.
“TEHCİR VE KIYIM”DAN “BÜYÜK FELAKET”E
ABD’de başkanlar her yıl 24 Nisanlarda anma konuşmaları yapıyor. Obama'dan önceki başkanlar da yaptıkları açıklamalarda kıyımları kabul etti ancak Türkiye’nin talepleri doğrultusunda, yaşananları “soykırım” olarak tanımlamadı. George W. Bush, 1915 olayları için “tarihsel kitle kıyımları” demiş; Başkan Clinton, “tehcir ve kıyım” sözlerini yeterli görmüş; Obama ise “Büyük Felaket” anlamına gelen Ermenice terim “Meds Yeghern”i kullanmıştı.
Ankara’nın ABD’yi “soykırım”ın tanınmasının ilişkilere ciddi anlamda zarar vereceği yönünde uyardığını hatırlatan Halpin, Türkiye'nin NATO’nun tek Müslüman ülkesi olduğunun altını çizdi. İncirlik Hava Üssü’ne ev sahipliği yapması ve F-35 savaş uçakları gibi ABD’ye ait kritik savunma projelerinin bir parçası olması Türkiye’nin elindeki kozları artırıyor.
Türkiye, NATO’daki müttefiklerini yaşanacakların sonuçlarıyla ilgili tehdit etmeye devam ediyor ancak, Ankara’nın “Ermeni soykırımı”nı uzun yıllardır kabul eden Rusya’yla ilişkileri hiç bu kadar samimi olmamıştı. Halpin, Türkiye için temel doğalgaz tedarikçisi Rusya’yla samimiyet kurmanın ABD’ye yöneltilen ateşli konuşmalardan daha değerli olduğunu ifade etti.
EN DEĞERLİ TAZMİNAT
“Dışişleri’nden Geoffrey Robertson’ın geçtiğimiz günlerde yayımlanan araştırmasının ikna edici sonuçlarına karşın, İngiliz hükümeti de Ermeni meselesiyle ilgili benzer şekilde omurgasız bir tavır sergiliyor” diyen Halpin, Londra’nın Türkiye’yi üzmekten çekindiği için Ulusal Holokost Anma Günü’nde bile “Ermeni soykırımı”ndan bahsetmediğini ifade etti.
İşin ironik tarafı, modern Türkiye, geçmişte yaşananlarla ilgili olarak suçlanmıyor. Erivan bugünkü sınırları kabul etti ve bir zamanlar Ermenistan’ın batısı olarak görülen ancak bugün Türkiye sınırları içinde kalan topraklar üzerinde bir iddiası olmadığını açıkladı.
Tazminatlar, uzlaşma sürecinin bir parçası olacak. Ancak 1915 olaylarında hayatta kalanlar ve dünyanın her yerinde yaşayan akrabaları için Türkiye’nin acılarını tanıması ve özür dilemesi en değerli tazminat olacak.