Güncelleme Tarihi:
Anayasa Mahkemesi, RP'nin kapatılmasına ilişkin gerekçeli kararını dün akşam açıkladı. Gerekçede, ilk kez Anayasa uygulanarak kapatılan RP ve yöneticileri laik düzene karşı ‘cihat’ ilan etmekle suçlandı.
Anayasa Mahkemesi dün RP'nin tüzel kişiliğine son veren Genel Başkanı Necmettin Erbakan ile altı arkadaşına yargılama izni veren gerekçeli kararını tamamladı. Gerekçede, ilk kez Anayasa uygulanarak kapatılan RP ve yöneticileri laik düzene karşı ‘cihat’ ilan etmekle suçlandı.
Gerekçeli kararda, RP lideri Erbakan'ın ‘‘Çok uluslu sistemi’’ savunması, ‘‘RP'nin iktidara gelişi kanlı mı olacak, kansız mı?’’ sözleri ve her konuşmasında ‘‘Hak düzeninden’’ bahsetmesinin ‘‘cihat’’ olduğu vurgulandı.
CEZAEVİ ZİYARETİ
Kararda Necmettin Erbakan'ın, ‘‘Bütün kesimler islami düzene geçene kadar savaş bitmeyecektir’’ ifadesine de yer verildi. Erbakan'ın bu sözleri RP'nin kapatılmasında delil olarak kabul edildi.
Gerekçeli kararda Refahyol döneminin Adalet Bakanı Şevket Kazan'ın, olaylı ‘Kudüs Gecesi’ni düzenleyen ve ‘‘Laiklere zorla şeriat enjekte edeceğiz’’ diyen Sincan Belediye eski Başkanı Bekir Yıldız'ı cezaevinde ziyaretinin, bu kişiyle eylem birliği içinde olduğunu gösterdiğini, destek anlamı taşıdığı ve sade bir ziyaret olarak yorumlanamayacağı vurgulandı.
Erbakan'ın, Başbakanlık Konutu'nda tarikat liderlerine iftar yemeği vermesinin laikliğe aykırı olduğu gerekçeli kararda savunuldu. Kararda, ‘‘Başbakanlık Konutu'nda iftar düzenlenerek, tarikat liderlerine devlet katında itibar kazandırılmıştır. Bu Cumhuriyet yasalarına aykırıdır’’ denildi.
Bir partinin ‘Laikliğe aykırı eylemlerin odağı olduğu’ gerekçesiyle kapatılması için bu eylemlerde ‘kararlılık’ ve ‘devamlılık’ kriterleri aranması gerektiği vurgulandı. RP ve sözcülerinin siyasal bir simge haline getirilen türban konusu başta olmak üzere, bu tür eylemlerde ısrarlı oldukları kaydedildi. Buna Erbakan'ın, ‘‘Rektörler başörtüsüne selam duracak' sözleri örnek gösterildi.
KILIÇ VE ADALI'YA UYARI
21 Mayıs 1997'de açılan RP davası tam 9 aylık süreç sonunda tamamlanabildi. 500 sayfaya yakın gerekçe dün Anayasa Mahkemesi Başkanı Ahmet Necdet Sezer ve Başkanvekili Güven Dinçer'in hafta sonu mesaisi ile ancak saat 20.00 sıralarında tamamlandı. Sayfaları tek tek mühürlenen karar, Anayasa Mahkemesi'nin arka kapısından polis eşliğinde yayımlanmak üzere Başbakanlık'a gönderildi.
Başkan Sezer'in, karşı oylarını yetiştiremeyen Haşim Kılıç ve Sacit Adalı'ya dün nazik bir uslüpla, ‘‘Karşı oylarınızı verin, kamuoyunda yanlış yorumlara neden oluyor’’ uyarısında bulunduğu da öğrenildi. Her iki üyenin bu uyarı üzerine karşı oylarını gönderdikleri öğrenildi.
İşte karar
Erbakan'ın, ‘Herkese insan hakkı ve inandığı gibi yaşama ve dilediği hukuku seçme hakkı vereceğiz. Biz geldiğimizde isteyen müslüman nikahını müftüye kıydıracak, isteyen hıristiyan kiliseye kıydıracaktır’ sözleri çok hukuklu sistemi istediğinin bir göstergesidir. Erbakan, Milli Nizam Partisi'nin kuruluşunda da aynı ifadelerine yer vermişti. Erbakan bu sözleriyle laiklik ilkesine aykırı olarak dine dayalı hukuk sistemini getirilmesini amaçlamaktadır.
Erbakan'ın, ‘Kanlı mı kansız mı ve patates dini’ sözleri dine dayalı devlet düzeni özlemini yansıtan konuşmalardır.
Tarikat liderlerine verdiği iftar yemeği ile Erbakan, RP'nin dini görüntü ve anlayışını laik devlet kurallarından daha üstün bir yer verdiğini gösteren bir davranıştır ve laiklik ilkesine aykırıdır.
Şevki Yılmaz'ın konuşmalarında cihat çağrılarında bulunduğu ve şeriat düzenini savunduğu anlaşılmaktadır. Yılmaz'ın, Atatürk ilkeleri ve laiklik karşıtı söz ve eylemleri bilinmesine karşın önce belediye başkanı ardından milletvekili seçtirilmiştir. Bu RP'nin, laiklik karşıtı söylem ve eylemleri benimsediğinin açık kanıtıdır.
Hasan Hüseyin Ceylan'ın devletin askeri kuvvetlerini alenen tahkir ve tevzif suçlarından bir, halkın din duygularını kullanarak kin ve nefrete tahrik suçundan da bir ve Atatürk'e hakaretten iki olmak üzere dört fezlekesi vardır. Ceylan'ın milletvekili seçtirilmesi, bu kişinin eylemlerinin davalı RP tarafından da benimsendiğini göstermektedir.
Ahmet Tekdal'ın Kanal D'deki ve 1993'deki Hac konuşmaları laikliğe aykırıdır. Tekdal da şeriata dayalı devlet düzeni kurmak istemektedir.
Kayseri Belediye Başkanı Şükrü Karatepe, 10 Kasım konuşması nedeniyle bir yıl hapis cezasına çarptırılmıştır. Bu konuşmasıyla müslümanların içindeki kin ve nefreti eksik etmemelerini isteyerek halkı laik düzene karşı olmaya çağırmıştır.
İbrahim Halil Çelik, ‘Çok kan dökülecek fıstık gibi olacak’ demiştir. Bu da şeriat düzeni istemenin göstergesidir.
Bekir Yıldız'ın, Adalet Bakanı Şevket Kazan tarafından ziyaret edilmesi onun hukuk dışı eylemlerinin benimsendiği ve onaylandığı anlamına gelir. Kazan'ın ziyareti Yıldız tarafından başlatılan ve yürütülen laiklik cumhuriyet ilkelerine aykırı siyasi gösteri ve eylemlerin RP tarafından benimsendiğini ve desteklendiğini gösteriyor.
Erbakan'ın konuşmasının amacı Kanal 7'ye yardım toplamaktır. Erbakan herkese açık olan bir toplantıda, hakkın hakim olması için televizyonun önemine değinerek, bunu hava kuvveti, veya topçu kuvveti gibi kelimelerle anlatılmış. Konuşmada dine dayalı bir devlet kurulmasının sağlanması için televizyonun önemine değinilmekte.
Refah’ın ömrü 15 yıl sürdü
RP, 19 Temmuz 1983'te, 12 Eylül askeri yönetiminin getirdiği siyasi yasaklar nedeniyle Necmettin Erbakan'ın yokluğunda avukat Ali Türkmen tarafından kuruldu. 1987 yılında yapılan referandumla siyasi yasaklar kaldırıldı ve Erbakan, 11 Ekim 1987'de RP Genel Başkanı seçildi. 20 Ekim 1991 tarihinde yapılan genel seçimlerde MÇP ve IDP ile ittifak kuran RP, yüzde 16.8 oy alarak 62 milletvekiyle TBMM'ye girdi. 19 MÇP'li ve 4 IDP'linin ayrılması, İstanbul Milletvekili Hasan Mezarcı'nın da ihraç edilmesiyle RP, Meclis çalışmalarını 38 kişilik grubuyla sürdürdü. 27 Mart 1994 tarihinde yapılan yerel seçimler, RP'nin zaferiyle sonuçlandı. Yüzde 19 oy alan RP, İstanbul, Ankara, Konya, Kayseri, Erzurum ve Diyarbakır Büyükşehir Belediyeleriyle 28 il ve 400'e yakın ilçe ve belde belediye başkanlıklarını kazandı. 24 Aralık 1995 yılında yapılan genel seçimler ise RP'nin birinciliğinin resmen ilanı oldu. RP, 158 milletvekiliyle birinci parti oldu. Erbakan, üç ay süren Anayol koalisyonunun ardından ‘dönüşümlü başbakanlık modeliyle’ DYP Genel Başkanı Tansu Çiller ile Refahyol'u kurdu. 28 Haziran 1996'da göreve başlayan Refahyol, Erbakan, 18 Haziran 1997'de görevin Çiller'e verilmesi istemiyle istifasını Cumhurbaşkanı'na sunmasıyla sona erdi. Demirel, ‘‘Hükümetin ülkedeki gerginlikler nedeniyle istifa ettiğine’’ dikkat çekerek ve ANAP, DSP ve CHP'nin yaptıkları anlaşmayı da gözeterek hükümet kurma görevini Mesut Yılmaz'a verdi. Böylece 55'inci hükümet kuruldu ve Refahyol 29 Haziran 1997 tarihinde resmen sona erdi. Henüz Refahyol iktirdarda ve Erbakan da başbakanken 21 Mayıs 1997'de, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş, ‘Laiklik karşıtı eylemlerin odağı haline geldiği’ gerekçesiyle RP'nin kapatılması için dava açtı. Sonuçta RP, mahkeme kararıyla kapatılan 23'üncü parti oldu.
Hayırlı olsun
Partisi tarihe karışan Erbakan, yeni oluşum için daha önce milletvekilleriyle yaptığı değerlendirme toplantılarının ikincisini de dün il başkanlarıyla sürdürdü. Ankara'da ASKİ Sosyal Tesisleri'ndeki toplantı sürerken, gerekçeli kararın Resmi Gazete'de yayımlanmak üzere Başbakanlığa gönderildiği telefonla Erbakan'a bildirildi. Haber üzerine duygulanıp bir süre sessiz kalan Erbakan, ‘‘Hayırlı olsun’’ demekle yetindi. Oldukça üzgün olduğu görülen Erbakan, toplantıdan ayrılıp Balgat'daki evine çekildi.
Sıradan vatandaş
RP'nin kapatılmasına ilişkin gerekçeli kararın Resmi Gazete'de yayımlanmasıyla birlikte başta Genel Başkan Necmettin Erbakan olmak üzere Kocaeli Milletvekili Şevket Kazan, Ankara Millletvekili Ahmet Tekdal, Rize Milletvekili Şevki Yılmaz, Urfa Milletvekili Halil İbrahim Çelik ve Ankara Millletvekili Hasan Hüseyin Ceylan'ın milletvekillikleri düşecek. Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Şükrü Karatepe de politika yapamayacak. Böylece Erbakan ve 5 RP'li, ‘sıradan vatandaş’ haline gelecek. Erbakan ve 5 arkadaşı haklarındaki dava dosyalarına istinaden her an tutuklanabilecek. Bununla birlikte DGM Başsavcılığı'nın, sürpriz bir gelişme olmaması halinde, gözaltı istemeyip fezlekeler geldikten sonra harekete geçeceği öğrenildi. DGM Başsavcılığı, RP'lilerin fezlekelerinin TBMM'den kendilerine ulaşır ulaşmaz işleme koyacak. Başta Erbakan ve öteki RP'lilerin ifadelerini aldıktan sonra davalar açılacak. Bu arada, Ankara DGM Başsavcılığı da Almanya'da bulunan Şevki Yılmaz ile umre için Suudi Arabistan'a giden Halil İbrahim Çelik'i yakın takibe aldı. Yılmaz ve Çelik, Türkiye'ye gelmezlerse, haklarında gıyabi tutuklama kararı çıkarılacak, Türkiye'ye iadeleri istenecek.
Gerekçeli karar 36 günde yazıldı
ANAYASA Mahkemesi, 16 Ocak 1998 günü verdiği kapatma kararının gerekçesini 36 gün sonra tamamladı. RP'lilerin kararın çok erken yazıldığı iddialarının aksine Yüksek Mahkeme, DEP'i kapatan kararın gerekçesini 15 günde yazmıştı. Anayasa Mahkemesi'nin İç Tüzüğü'ne göreyse heyetin aldığı kararların Resmi Gazete'de yayımlanması için belirli bir süre sınırlaması yok. Gerekçenin yazımı ile RP'nin mallarına da el konulacak. Ancak, RP'nin tüm malvarlığı ‘emanetçilerin’ üzerinde olduğu için Tasnif Kurulu, herhangi bir mala el koyma imkanına da sahip bulunmuyor.
Erdoğan: Aday değilim
İSTANBUL Büyükşehir Belediye Başkanı Tayyip Erdoğan, RP'nin yerine kurulacak olan partinin genel başkanlığına aday olabileceği yönündeki açıklamasına, Erbakan'dan sert tepki gelince, geri adım attı. Erdoğan, dün ‘‘Aday değilim’’ derken, Erbakan'ın ‘‘Sanki ben öldüm de miras paylaşıyorlar’’ yönündeki sözlerini ise ‘‘Medyanın uydurması’’ diye yorumladı. Erdoğan, Erbakan'ın dün gazetelerde yer alan sözleriyle ilgili soruları şöyle yanıtladı:
‘‘Bakın sözlerinizin hepsi A'dan Z'ye uydurmadır, yalandır. Bugün saat 11.00 da muhterem Hoca'nın daveti üzerine Ankara'ya gidiyorum. Bizler de kendileriyle istişareler yapacağız. Söylenenlerin hiçbirisi ne kendi üslubudur, ne de düşüncesidir. Hazırladığınız bir kurt sofrası var. O kurt sofrasında bizleri yemek istiyorsunuz. Ama kusura bakmayın biz size büyük geliriz.’’
BULUŞMA BUGÜN
RP milletvekilleri arasında yapılan ankette ismi çıkan ve 150 RP milletvekilinden 100'ünün desteği aldığı belirtilen Erdoğan, bugün Erbakan'la biraraya geliyor. RP kulislerini dalgalandıran bu buluşma, Erbakan'ın bugün Ankara'da yeni partiye ilişkin belediye başkanlarıyla yapacağı görüşme çerçevesinde gerçekleşecek.