A.A.
Oluşturulma Tarihi: Kasım 01, 2006 14:05
“Halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek ve aşağılamak” suçundan yargılandığı davada beraat eden Sümerolog Muazzez İlmiye Çığ, “Halkı ayırmak gibi bir fikrinin olamayacağını” söyledi.
Beyoğlu 2. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, 93 yaşındaki Muazzez İlmiye Çığ ile İsmet Öğütücü katıldı.
Duruşmada Çığ'ı, eski Devlet Bakanı Önay Alpago'nun da aralarında bulunduğu 25 avukat temsil etti. Duruşmada kimlik tespiti yapılan Muazzez İlmiye Çığ'a evli olup olmadığını soran hakim İrfan Adil Uncu, Çığ'ın cevabını beklemeden katibe “dul” dedi.
Bunun üzerine Çığ'ın, “Dul artık kullanılmıyor galiba. Bekar” demesi salonda gülüşmelere neden oldu.
Çığ'ın medeni durumu tutanağa “bekar” olarak yazdıran hakim Uncu, Çığ'a, ”kitabında eşinden bahsettiğini belirterek o nedenle öyle söylediğini” bildirdi.
Duruşmada sorguları yapılan sanıklardan Çığ, “Benim böyle halkı ayırmak gibi fikrim olamaz.
Atatürk ilkelerine bağlı bir kişiyim. Herkesi birleştirmeye uğraşıyoruz. Suçlamayı asla kabul etmem” diye konuştu.
İsmet Öğütücü de, hakkındaki suçlamayı kabul etmeyerek, eski savunmasını tekrar ettiğini bildirdi.
SAVCILIK MÜTALAASI
Esas hakkındaki görüşünü açıklayan Cumhuriyet Savcısı Mehmet Akıllı, “Haklı kin ve düşmanlığa tahrik ve aşağılama” suçunun oluşması için tahrikin soyut saygısızlığın ötesinde, bir halk kesimine düşmanca tavır gösterilmesini sağlamaya yönelik olması gerektiğini kaydetti.
Sanıkların özel kastının bulunması gerektiğini belirten savcı Akıllı, bu amacı güderek “bir halk kesimini kin ve nefrete tahrik etmeye yönelik” davranışların sözle sınırlı kalmasının suçun yasal unsurlarının oluşması açısında yeterli görülmeyeceğini anlattı.
Savcı Akıllı, söz konusu suçun diğer bir unsurunun da eylemin kamu güvenliğini tehlikeye düşürecek şekilde gerçekleşmesi olduğunu hatırlattı. Bu açıdan somut bir tehlikenin varlığının bulunması gerektiğini belirten Akıllı, suça konu kitapta bu unsurun oluşup oluşmadığının iyice araştırılması ve irdelenmesi gerektiğini kaydetti.
Kamu güvenliğinin bozulması tehlikesinin somut olgulara dayanılarak varlığının tespit edilmesi gerektiğini anlatan Akıllı, “Cumhuriyet Savcılığı olarak sanıkların eylemlerinde bu tür bir tehlikenin gerçekleşmediği kanaatindeyiz. Bu itibarla unsurları oluşmayan suçtan her 2 sanığın ayrı ayrı beraatlerine karar verilmesini kamu adına talep olunur” dedi.
BERAAT KARARI
Suç unsuru taşıdığı iddia edilen yazılardaki eleştiri, yorum ve kitabın tamamı incelendiğinde suçun yasal unsurlarının oluşmadığı sonucuna varıldığını belirten hakim Uncu, bu nedenle Çığ'ın beraatine hükmetti.
Hakim Uncu, İsmet Öğütücü'nün de 5187 sayılı Basın Kanunu'nun 11. maddesi uyarınca sorumluğu bulunmadığından beraatine karar verdi.
DURUŞMA ÇIKIŞI ALKIŞLI KARŞILAMADuruşma çıkışında kendisine destek vermek amacıyla adliyeye gelenlerin alkışlarıyla karşılanan Muazzez İlmiye Çığ, yakınlarının yardımıyla polisin oluşturduğu barikatın önüne kadar getirildi.
Burada kendisine destek verenlere teşekkür eden Çığ, “Sizler arkamızdasınız. Bu memleket asla batmaz. Bu memleket daha ileriye gider. Hepinizi çok seviyorum” dedi.
Grubun arasından birinin “Ömrünle bin yaşa” diye bağırması üzerine Çığ, ”Benim yaşamam değil, siz aynı şeyleri devam ettirin, en mühim olan bu” diye konuştu. Çığ, daha sonra otomobiline binerek adliyeden ayrıldı.
ADLİYEDE YOĞUN ÖNLEMSümerolog Çığ'a destek vermek amacıyla çok sayıda sivil toplum kuruluşu temsilcisi ve bazı sanatçılar da Beyoğlu Adliyesine geldi. Yoğun güvenlik önlemi alınan adliye binasına, destek için gelenlerden bazılarının girmesine izin verildi. Bu sırada polisler ile binaya girmek isteyenler arasında zaman zaman tartışmalar yaşandı.
Muazzez İlmiye Çığ'ın yargılandığı duruşmayı, ressam Bedri Baykam, oyuncu Zafer Ergin, ilk kadın vali Lale Aytaman, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti eski başkanlarından Nail Güreli, Çığ'ın kızları Esin Çığ ve Yuli Weston'ın da aralarında bulunduğu bir grup izledi.
Avukatların çokluğu, salonun küçük olması ve izleyicilerin de bulunması nedeniyle sanıkları göremeyen hakim Uncu ile avukatlar arasında bu nedenle kısa bir tartışma yaşandı.