Çift sandık tartışması

Güncelleme Tarihi:

Çift sandık tartışması
Oluşturulma Tarihi: Aralık 15, 2015 00:03

CUMHURBAŞKANI Tayyip Erdoğan’ın, yeni anayasa için gerekirse başkanlığın ayrı bir sandıkla referanduma sunulması önerisi tartışılıyor.

Haberin Devamı

Muhalefet, Erdoğan’ın formülünü, “Başkanlık için kılıf arayışı, kendi arzusunu meşrulaştırma çabası” olarak niteledi. Başbakan Ahmet Davutoğlu ise Cumhurbaşkanı’nın önerisini dün A Haber’de katıldığı programda değerlendirdi:

GÖNÜL İSTER Kİ

“İki referandum ve farklı yöntemler, bunların hepsi konuşulabilir. Ama TBMM’nin aldığı karar da milletin kararıdır. Gönül ister ki TBMM’de uzlaşma sağlansın ve referanduma gitmeye bile gerek kalmasın. Hep beraber anlaşalım, millet bundan memnun olur. Ama diyelim ki o olmadı, millete gidilir tabii. Bu sistemin değişmesi de bu sistemin içinden olacak. Bu anayasaya bağlılık yemini etmişiz, bu anayasayı işleteceğiz, mecburen. Sayın Cumhurbaşkanımız, başbakanlık yaptığı için bütün hukuki sorumluluğun bakanlar ve başbakanlar üzerinde olduğunu biliyorlar. Ama yeni bir sistem kuracaksak bu sistem net olmalı. Ben karma hiçbir sistemin olumlu sonuç getireceğini düşünmüyorum. Benim tercihim; pür, net... Yetki ve sorumluluk dağılımının net olduğu bir sistem. Şu anda dikkati dağıtmamak lazım.”

Haberin Devamı

GÖZÜNÜ KARARTMIŞ

Muhalefetten yöneticilerin değerlendirmeleri de şöyle:HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş: “Cumhurbaşkanı, kendi yapmak istediklerine bir kılıf arayışında. Anayasa için iki sandık kurulmasının kabulü mümkün değil. Kendisi düşünüyor, taşınıyor, ‘Başkanlığı bu halka nasıl yediririm, hangi hilelerle, hangi desiselerle nereden dolanabilirim’ diye her gün yeni bir yöntem buluyor. Başkanlık arzusu neredeyse gözlerini karartmış vaziyette.”TÜRKİYE TAŞIYAMAZMHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman: “Türklük kavramının anayasadan çıkarılmasına dair verilen sözlerin gereğini yerine getiremediği için, o dönemde masaya tekmeyi vurdu. İktidar oldukları için dillerinin altındaki baklayı çıkartarak yine bu konuları gündeme taşıdılar. PKK’ya verdikleri sözlerin gereğine uygun yeni bir anayasa yapmayı hesap ediyor. Başkanlık sistemi Türkiye’nin taşıyabileceği bir sistem değil.”  

 Askeri varlığın yeniden tanzimi

BAŞBAKAN Ahmet Davutoğlu, Başika’daki askerlerin yer değiştirmesini dün A Haber’de şöyle değerlendirdi: “Irak’ta attığımız her adımı mümkün olduğu kadar Irak yönetimiyle istişare etmeye özen gösterdik. Askeri gereklilikler neyse onu yaptık. Askeri bir tehdit varsa bunun için güç kaydırdık. Güvenlik tehdidinin durumuna göre de yeniden tanzim için gerekli adımları da attık. Yeniden tanzimden kastım şudur; bir tehdit sözkonusu olduğunda takviye yapılır, tehdidin dozu düştüğünde takviye başka yere kaydırılır. Ama nihai vaziyette oradaki faaliyet devam eder. Şu anda atılan adım da bir yeniden tanzim, oradaki askeri varlığımızın yeniden düzenlenmesi şeklinde.Genelkurmayımıza verdiğimiz talimat açıktır; askeri gereklilik neyse onu yapın; ne fazla ne eksik. (Peşmergeye eğitim görevi) O devam ediyor. Nereye çekildi, ne oldu, bunlar belli bir askeri mahremiyet içinde yürüyen faaliyetler. Bazen tahkim, bazen yeniden tanzim. Şartlar son derece dinamik, şartlar ne gerektiriyorsa o yapılır.” 

Haberin Devamı

Gidin Mısır’a bakalım

BAŞBAKAN Ahmet Davutoğlu, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Türkiye yarı açık cezaevine döndü” sözlerine tepki gösterdi“Bu ifade doğru değil. Sayın Kılıçdaroğlu bunu muhalefet yapmak için söylüyor olabilir. Ama böyle bir hususu kabul etmemiz mümkün değil. Allah aşkına hangi yarı açık cezaevinden bahsediliyor ki! Halkın yüzde 85’i seçime katılmış, yüzde 97 temsil oranı oluşmuş. Gidin Mısır’da seçim yapın bakalım. Mısır’da kaç seçime katılım oranı biliyor musunuz? Yüzde 5 civarında. Zorlayarak yüzde 14’e çıkarmaya çalıştılar.

DAHLİMİZ OLMADI

Son iki gazetecinin tutuklanmasında da öncekilerde de hiçbir şekilde dahlimiz olmamıştır. Yargı, bağımsızlığı içinde gerekli kararları alır. Basın mensuplarına dönük uygulamalarda her zaman daha özgürlükçü bir tutum takınalım ama herhangi bir vatandaş kesimine özel ayrıcalık getirilmesi hukuk ilkesi açısından doğru değil.”

BAKMADAN GEÇME!