Çiçekçiler Avrupa'da uzmanlaştıkları türlerle yayılacak
Güncelleme Tarihi:
A.A.
Oluşturulma Tarihi: Aralık 26, 2007 12:02
Türkiye saksı çiçekçiliği pazarının yüzde 90'ını elinde bulunduran Çukurova'daki firmalar, ihracatı artırmak için en büyük kozları olan hibuskus, areka, lantana ve begonvilla gibi türlerin üretiminde uzmanlaşmaya başladı.
Garden Koala Ltd. Şirketi sahibi Osman Yanık, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Mersin'in Tarsus ilçesinde kurulu, 40 bin metrekaresi sera, 40 bin metrekaresi ise açık alan olan tesislerinde, 20 yıldır saksılı süs bitkisi üretimi yaptıklarını bildirdi.
Çukurova bölgesinin, kesme gül üretiminde Türkiye'nin ihtiyacının yüzde 80'ini, saksılı süs bitkisi üretiminde ise yüzde 90'ını karşıladığını ifade eden Yanık, “Tesisimiz ise Çukurova'daki üretimin yüzde 40'ını gerçekleştiriyor. 2008 yılı içerisinde açık alanda üretim miktarımızı 100 bin metrekareye çıkarmayı hedefliyoruz” dedi.
Yanık, iç piyasanın yanı sıra çiçekçilik sektöründe dünyada tekel konumunda olan Hollanda'ya da yıllık 150-200 bin adet bitki satışı yaptıklarını ifade ederek, şöyle devam etti:
“Hollanda tekel konumunda olduğu için Türkiye de dahil tüm dünyadan bitkileri alıyor ve tüm dünyaya satıyor. Örneğin gülü, işçilik ucuz olduğu için ucuz üretim yapan Kenya ve Ekvador gibi ülkelerden, bonzaiyi Çin'den, başka tür bitkileri Kosta Rika'dan, Brezilya'dan, nerede ucuzsa oradan alıyor. Sektörde Hollanda tekelini kırmamız şu an imkansız görünüyor. Hedefimiz tür tür uzmanlaşıp, Avrupa ev ve bahçelerine yayılmak.”
UZMANLAŞMANIN ÖNEMİ
Türkiye'nin, çiçek üretimi açısından rakipleri konumundaki Akdeniz iklimine sahip İtalya ve İspanya gibi ülkelere karşı avantajlı konumda olduğunu ifade eden Yanık, “Bu ülkeler tarımsal üretimin getirdiği gelir yerine, başka alanlardaki gelirlere yönelmeye başladı. Bunun yanı sıra, AB üyesi olan bu ülkelere göre Türkiye'de işçilik daha ucuz. Bu etkenler bizim avantajlarımızı oluşturuyor” dedi.
Yanık, tesislerinde hibuskus, areka, lantana ve begonvilla gibi türlerin üretiminde uzmanlaşmaya başladıklarını ifade ederek, “Örneğin, Avrupa'nın yıllık hibiskus bitkisi ihtiyacı olan 400 bin adedin 150 bin adedini Türkiye karşılıyor. Hibiskus üretiminde uzmanlaşıp, mevcut üretimimizi ve kalitemizi korursak, bu türün tek üreticisi haline gelebiliriz. Giderek uzmanlaşılan tür sayısını artırırsak, yüksek gelir getiren tarımsal bir sektör olan çiçekçilik sektöründen payımızı alırız” diye konuştu.
Çukurova bölgesinin, kesme gül üretiminde Türkiye'nin ihtiyacının yüzde 80'ini, saksılı süs bitkisi üretiminde ise yüzde 90'ını karşıladığını ifade eden Yanık, “Tesisimiz ise Çukurova'daki üretimin yüzde 40'ını gerçekleştiriyor. 2008 yılı içerisinde açık alanda üretim miktarımızı 100 bin metrekareye çıkarmayı hedefliyoruz” dedi.
Yanık, iç piyasanın yanı sıra çiçekçilik sektöründe dünyada tekel konumunda olan Hollanda'ya da yıllık 150-200 bin adet bitki satışı yaptıklarını ifade ederek, şöyle devam etti:
“Hollanda tekel konumunda olduğu için Türkiye de dahil tüm dünyadan bitkileri alıyor ve tüm dünyaya satıyor. Örneğin gülü, işçilik ucuz olduğu için ucuz üretim yapan Kenya ve Ekvador gibi ülkelerden, bonzaiyi Çin'den, başka tür bitkileri Kosta Rika'dan, Brezilya'dan, nerede ucuzsa oradan alıyor. Sektörde Hollanda tekelini kırmamız şu an imkansız görünüyor. Hedefimiz tür tür uzmanlaşıp, Avrupa ev ve bahçelerine yayılmak.”
UZMANLAŞMANIN ÖNEMİ
Türkiye'nin, çiçek üretimi açısından rakipleri konumundaki Akdeniz iklimine sahip İtalya ve İspanya gibi ülkelere karşı avantajlı konumda olduğunu ifade eden Yanık, “Bu ülkeler tarımsal üretimin getirdiği gelir yerine, başka alanlardaki gelirlere yönelmeye başladı. Bunun yanı sıra, AB üyesi olan bu ülkelere göre Türkiye'de işçilik daha ucuz. Bu etkenler bizim avantajlarımızı oluşturuyor” dedi.
Yanık, tesislerinde hibuskus, areka, lantana ve begonvilla gibi türlerin üretiminde uzmanlaşmaya başladıklarını ifade ederek, “Örneğin, Avrupa'nın yıllık hibiskus bitkisi ihtiyacı olan 400 bin adedin 150 bin adedini Türkiye karşılıyor. Hibiskus üretiminde uzmanlaşıp, mevcut üretimimizi ve kalitemizi korursak, bu türün tek üreticisi haline gelebiliriz. Giderek uzmanlaşılan tür sayısını artırırsak, yüksek gelir getiren tarımsal bir sektör olan çiçekçilik sektöründen payımızı alırız” diye konuştu.