Güncelleme Tarihi:
Kahvaltılı toplantı, TBMM Tören Salonu'nda gerçekleştirildi.
İŞTE 'TERÖRE KARŞI ULUSAL MUTABAKAT METNİ'
Çiçek, toplantıda şu mesajları verdi:
Terörün tanımında anlaşmamız gerek. Benim terörist dediğime biri gerilla, özgürlük savaşçısı diyorsa tedbirlerde, alınacak kararlarda çok farklı noktalara gidişi getirebilir. O nedenle terminolojiye bir bakmalı.
Bu mücadelede sihirli bir formül yok. Her ülkenin işbirliği yapması gereken bir olgudan söz ediyoruz. Bu konuda yeterince işbirliği söz konusu değil. Sorunun üstesinden biz kendimiz geleceğiz. En fazla destek verdiklerini söyleyenler bile yapması gereken onda biri katkıyı vermediler. Elden gelen sorunu çözmede yeterince katkısı olmadı.
Bu mücadeleyi yapmış ülkelerin tecrübelerinden yararlanmak lazım
Demokrasi ve hukuk içinde kalarak mücadele etmeyi terör örgütleri katiyen kabul etmiyor, o nedenle yönetimler olağanüstü yöntemlere başvurmak zorunda bırakan yol ve yöntemleri deniyor.
Terörle mücadele eden tüm ülkeler bunu en evvel güvenlik meselesi görmüş, Türkiye olarak biz de uzun süre böyle gördük. Polisiye olay, belli bir gölge ile sınırlı diye algıladı. Böyle görürseniz alacağınız tedbirler de bununla sınırlı olacak, olay bölgesi ile sınırlı kalacak.
Güvenlikçi politikalar egemen olmuş. Siyasetçi böyle çözmek istemiş: Ama böyle kabul ettiğinizde Türkiye’nin bugün yaşadığı sıkıntılar karşınıza çıkmıştır. Teröristin üzerinden eylem koyduğu konular ihmal edilmiş. İleride bu konular çözüme kavuşturulunca da terör örgütü bunu kendi propagandasına bağlamış, başarılı olmuşlar
Demokrasiyi geliştirmek, hak ve özgürlükleri dahi ileri bir noktaya götürmek için aldığınız kararlar bile terör örgütüne ben olmasaydım bunlar olmaz şeklinde bir propaganda zemini sağlamaktadır Türkiye de böyle bir sıkıntıyı yaşamaktır kanaatimce.
Bizim AB sürecimiz var, Kopenhag Kriterleri var. Terör meselesi olsa da olmasa da demokratik standartları yükseltmek, bu yönde kararlı adımlar atmak devlet politikası yapılmış. Türkiye bu alanda da iki şeyi yapmak durumunda. Terör ve terörle mücadelede hiçbir gecikmeye, kararsızlığa düşmeden mücadeleyi sürdürmek, diğer yandan terör olmasa da alması gereken kararları hiç gecikmeden almak gerekmekte. Yoksa kararların yararı ortadan kalkmakta, terör örgütü bundan yararlanmakta.
Vatandaş bir araya gelin bu işi çözün diyor. Belli bir cenaze töreni dışında, daha yürek soğutan adımların atılmasını bekliyor. Siyaset bu talebe sırtını dönemez, dönmememsi gerekir. Bu ülkenin sorunun biz çözeceğiz, başkasından beklemek beyhudedir. Sorun bizim biz çözeceğiz, biz çözeceksek de ortak akıl, ortak dille olmalı.
"TERÖRE KARŞI ORTAK MUTABAKAT METNİ"
Bu, terörle mücadelede inanılmaz kolaylıklar getirecektir. Tedbirler ortak olacağı için üzerinde siyasi tartışma olmayacaktır. Dışarıda içeride iyi sonuçları olacak, güvenlik güçlerine de moral olacaktır.
Cemil Çiçek olarak ortak bir mutabakat metni vereceğim. Eksik, gereksiz, nerden çıktı diyenler olacaktır; ama kuru suçlamadan öte anlam ifade etmeli. Belli bir kareye girmek, belli cenazede bulunup oradan ayrılmaktan öte bir şey yapmalı. Kendimce rahatsız olduğum için ortaya bir şey koymaya çalıştım.
Sadece cenazelere katılıp fotoğraf vermekle yetinmeyeceksek, ki bunun önemine inanıyorum… Ama halk daha fazlasını bekliyor. Ben kendimce bir mutabakat metni çıkardım, “Teröre Karşı Ulusal Mutabakat metni” başlıklı. Önce siyaset bu konuda mesafe almalı.
MUTABAKAT METNİNDEKİ BAZI MADDELER:
Terör örgütüne katılmış herkese silah bırakma çağrısı, Terörün kınanması, desteklenmemesi, mücadelenin hukuk devleti ilkeleri içinde olması, tüm partiler ve sivil toplumun ortak irade göstermesi, teröre karşı duruşun demokratik ve barışçı yollarla gösterilmesi, yeni bir anayasa yapılması, Güneydoğu’da ekonomik kalkınma sağlanması…
ANAYASA MESAJI
Güvenlik güçleri gerekeni yapacak ama yapılması gereken başka şeyler de var. Önce Anayasa.
Her parti bir yeni anayasaya ihtiyaç olduğunu söylemekte. Anayasa uzlaşma komisyonu daha fazla geciktirmeden gece gündüz çalışarak bunu bir an önce neticelendirmeli.
Bunun iki nedeni var:
Bu anayasayı yapan insanları yargılıyoruz. Yargıladığınız insanların yaptığı anayasa ile yürüyemezsiniz. Bu siyaset kurumunun boynunu borcudur. Hem yargılayacak hem de görev yetki ve sorumlulukları onların yaptığı anayasa göre yapacaksınız. Türkiye bu ayıptan kurtulmalı.
İkincisi, devletin etkin ve verimli çalışması için bu anayasanın süratle çalışması gerekir. Bu terörle mücadelede de önemli bir kolaylık getirecektir. İspanya en önce anayasadan kaynaklanan sorunları ortadan kaldırmıştır, bu mücadelede. Tabi bu ortak mutabakatla yapılacaktır.
BDP’LİLERİN PKK’LILARLA KUCAKLAŞMASI
BDP’lilerin PKK’lılarla buluşmasını hiç doğru bulmuyorum. Biz milletvekiliyiz olmamız gereken yerlerde olmalıyız, olmamız gereken tarzda tavır sergilemeliyiz. Yoksa bu bir araya gelmeyi de birlikte yaşamayı da zorlaştırır. Yarın sorunların çözümünde ortak çaba sarf edilecekse bunlar hep zorlaştırır. Yeri gelince biz AİHM kararlarına vurgu yapıyoruz. İçtihatlara bakın, bırakın bu görüşme ve görüntüler teröre kınamamak dahi sözleşmeye aykırı bulmuş mahkeme.