Güncelleme Tarihi:
İstanbul'un meyhaneleri, mezecileri ve içki üstü aperatif alınabilecek lokantalarıyla, öğrenciden sanatçıya kadar çok değişik çevrelerden geniş bir kesim için ''cazibe merkezi'' olan Çiçek Pasajı'nın tarihi 1876 yılına kadar dayanıyor.
''Bir Varmış Bir Yokmuş-İmparatorluktan Cumhuriyete İstanbul'' adlı serginin kitabında yer alan John Freely imzalı makalede, kentin en ünlü mekanlarından olan İstiklal Caddesi'ndeki Çiçek Pasajı'nın hikayesi anlatılıyor.
Banker Hristaki Zografos Efendi tarafından 1876 yılında apartman ve''yeni tip bir çarşı'' binası olarak ''Cite de Pera'' adıyla yaptırılan ve günümüzde İstiklal Caddesi ile Sahne Sokağı'nın bulunduğu köşede yer alan Çiçek Pasajı, 18 lüks daireden ve o sıralar Pera'da moda olan Paris tarzında düzenlenmiş 24 dükkandan oluşuyordu.
Pasajın ilk dönemlerinde açılan Maison Parret ve Vallaury'nin pastanesi, Japon mağazası, Natürel çiçekçisi, Pandelis'in çiçekçi dükkanı, Schumacher'in fırını, Papadopulos'un mücellithanesi, Keserciyan'ın terzihanesi, Yorgo'nun meyhanesi, Sideris'in kürk mağazası ve Acemyan'ın tütüncü dükkanı gibi işyerleri pasajda bulunuyordu.
Ancak pasaj, 1930'lu yıllardan başlayarak açılan meyhaneler, bir süre sonra apartman sakinleri ve çiçekçilerin yavaş yavaş başka yerlere taşınmasıyla, tümüyle günümüzdeki görünümüne benzer bir hal almaya başladı.
1950'li yıllara gelindiğinde de iki yanını tümden meyhane ve birahaneler kaplayan pasajın önünde seyyar satıcılar, çalgıcılar, sokak şarkıcıları, falcılar ve akrobatlar bir geçit alayı oluşturdu.
Bir süre sonra hem yaşlı, hem de bakımsız olan binanın bir bölümünün 1978 yılında çökmesi üzerine tam 10 yıl boyunca terk edilmişhalde kalan Çiçek Pasajı, 1988 yılında onarılarak, yanındaki meyhane ve birahaneler yeniden açıldı.