Güncelleme Tarihi:
Çiçek, "Bizim toplumumuzda vatandaşın devlet ve uygulamalarından memnuniyetsizlik problemi var. Temennimiz odur ki, bu kuruma şikayetler az gelsin, kamu görevlileri de ’Git bildiğin yere şikayet et’ denilen kişinin, maaşını verdiği kişi olduğunun idrakiyle bu kuruma fazla iş çıkarmasın" dedi.
Maslak Kasırları’ndaki Kamu Denetçiliği Kurumu (KDK) İstanbul İrtibat Bürosu, TBMM Başkanı Cemil Çiçek’nin de katıldığı açılış töreniyle hizmete girdi.
Törende bir konuşma yapan Cemil Çiçek, 30 yılık siyasi yaşamında en çok karşılaştığı konunun vatandaşın memurdan şikayeti olduğunu vurguladı. KDK’nın bu konuda önemli bir ihtiyacı karşılayacağını söyleyen Çiçek, "Bizim toplumumuzun da, vatandaşın devlet ve uygulamalarından memnuniyetsizlik problemi var. Onun adı ne? ’Git bildiğin yere şikayet et...’ Nereye şikayet edecek? Karikatürize bir ifadeyle, ’sakalı bıyığa şikayet etmek’. Demek ki, biz devlet uygulamalarında zaman zaman haksızlık yapabiliyoruz. Yetki kullananlar keyfi davranabiliyor veya kanunları yanlış uygulayabiliyoruz. Böyle olunca hem vatandaş memnun olmuyor hem de hak kayıpları, mağduriyetler oluyor. Bir demokratik toplumda ’Git, bildiğin yere şikayet et’ denildiğinde, klasik mekanizmalar var. Ancak memuru yargıya götürmek çok kolay bir şey değil. Çünkü İl İdare Kurulları var. Yani sakal ve bıyık meselesi. Yargı yoluna giderek hak elde etmenin çok uzun, zahmetli ve istenilen zamanda da çözüm bulunamadığı için, bu mekanizmanın bu memnuniyetsizliği gidermesinin imkanı yok" dedi.
"GİT BİLDİĞİN YERE ŞİKAYET ET’İN KARŞILIĞI..."
Dünyada en çok ziyaretçi gelen meclisin TBMM olduğunu ifade eden Çiçek, şöyle devam etti:
"Bizim vatandaşımız zeki olduğu için, ’Git istediğin yere şikayet et’ deyince, o da geliyor Meclis’e gelip milletvekillerine şikayet ediyor. Geçen sene 540 binin üzerinde Meclisimize ziyaretçi geldi. Milletvekillerinden sorunlarına çözüm arayanların bir kısmı tayin, nakil, işe aldırma gibi kanunla sıkıntılı konulardır. Ancak önemli bir kısmı da, ’Bildiğin yere şikayet et’in karşılığı olarak, benim de şikayet edeceğim yer, ’Oy verdiğim milletvekilim var’ deyip Meclis’e gelenlerdir. Bu başka bir denetim yoludur, ancak çok sağlıklı bir yol olduğunu söyleyemem. Dolayısıyla, bu kurumun önemli bir ihtiyacı karşılayacağını düşünüyorum. Yargının ağır işleyişinden veya masraflı oluşundan, parlamentonun daha çok genel konular üzerinde durup bireysel müdahalelerle çözüm bulmakta sorun olacağı düşüncesiyle, bu Kamu Denetçiliği Kurumu önemli bir boşluğu doldurarak, devlet ile vatandaş arasındaki ihtilafı, hakka ve hakkaniyete uygun olarak çözüm bulma noktasında önemli bir görev ifa edecektir."
TBMM’ye gelen şikayetlerin yüzde 17’den fazlasının İstanbul’dan geldiğini aktaran Cemil Çiçek, İstanbul’da KDK İrtibat Bürosu’nun açılmasının önemine vurgu yaptı.
"TEMENNİMİZ ODUR Kİ BU KURUMA ŞİKAYETLER AZ GELSİN"
Çiçek, vatandaş ile devlet arasında sağlıklı işleyen yeni bir yol, köprü kurduklarının da altını çizerek, "Temennimiz odur ki, bu kuruma şikayetler az gelsin, kamu görevlileri de ’Git bildiğin yere şikayet et’ denilen kişinin maaşını verdiği kişi olduğunun idrakiyle bu kuruma fazla iş çıkarmasın" diye konuştu.
Cemil Çiçek, konuşmasının ardından KDK İstanbul İrtibat Bürosu’nun açılış kurdelesini İstanbul Valisi Vasip Şahin, Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu ve KDK Başkanı Nihat Ömeroğlu ile birlikte kesti.
KDK BAŞKANI ÖMEROĞLU: "VATANDAŞLAR BAŞVURULARINI İNTERNET ÜZERİNDEN YAPABİLİRLER"
Kurdele kesiminin ardından KDK Başkanı Nihat Ömeroğlu, basın mensuplarına kurumun çalışma yöntemi ve şikayet başvurularının nasıl yapılacağına ilişkin açıklamalarda bulundu.
Ömeroğlu, "Vatandaşlar başvurularını ister internet üzerinden yapabilirler, isterse kaymakamlık ve valiliklere başvurabilirler. Ama bizde şikayetlerin yüzde 60’ı e-başvuru dediğimiz, formlarımızın doldurularak web sitemiz üzerinden gelmesidir. Vatandaşımız hiçbir masraf yapmadan bize rahatlıkla ulaşabilir" dedi.
Kurumun kararlarının bağlayıcılığıyla ilgili bir soruya Nihat Ömeroğlu, "Biz her sene yıllık raporumuzu TBMM’ye sunuyoruz, Meclis’e de gidip hesap veriyoruz. Çünkü bu kurum TBMM’ye bağlı. Meclis de, tavsiye kararlarına, hukuka ve hakkaniyete uygun olduğuna inandığı ölçüde kurumların yetkililerini ’Siz bunlara neden uymadınız?’ diye sorguluyor. Tüm dünyadaki ombudsmanlık kurumlarının temel özelliği, yaptırım gücünden ziyade tavsiye niteliğinde olması. Bizim inceleme ve araştırmadaki süremiz en fazla 6 aydır. Mesela Gezi Raporu’nu 6 aya varmadan tamamladık. 176 sayfalık bir karar verdik. 2014’ün 1 Mayıs olayları, Soma olayları ile ilgili raporlarımızı çok kısa sürede tamamladık. Başörtüsü ile ilgili kararımızı verdik ve Başbakanlık da bu kararımıza uydu ve yönetmeliği değiştirmek durumunda kaldı. Bu kurumun tavsiye niteliği olmakla birlikte, idareye yol gösterici bir niteliği var" dedi.
Ömeroğlu, 2 yıllık bir kurum olmalarına rağmen kendilerine 16 bine yakın şikayet geldiğini ve bu şikayetlerin yüzde 90’ını sonuçlandırdıklarını sözlerine ekledi.