Çiçek, ayrıcalıklara AB standardı istedi

Güncelleme Tarihi:

Çiçek, ayrıcalıklara AB standardı istedi
Oluşturulma Tarihi: Kasım 30, 2004 10:28

Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Türkiye'de düzenleme yapılacak her konuda AB'nin örnek alındığını belirterek, ”AB ülkelerinde imtiyazlar, ayrıcalıklar, dokunulmazlıklar nereye kadarsa Türkiye'de de oraya getirelim” dedi.

Haberin Devamı

Çiçek, dün Adalet Bakanlığı bütçesinin görüşüldüğü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda milletvekillerinin soru ve eleştirilerine yanıt verdi. Çiçek, bir soruya yanıt verirken, yargıya güveninde hiçbir eksikliğin oluşmadığını söyledi.

  

Türkiye'de davaların çok uzun olduğu iddiasının gerçeği yansıtmadığını, uzun süren davaların büyük bölümünün gayrimenkul veya veraset davaları olduğunu anlatan Çiçek, toplumda eskiden kalan alışkanlıklarla yargıya haksızlık edildiğini kaydetti. Çiçek, ”Türkiye'de verasete de mahkemeler bakıyor, oysa noterler ve nüfus müdürlükleri de bunu yapabilir. Aynı şekilde kira tespitleri hakem benzeri kurullar tarafından çözülebilir” dedi.

Haberin Devamı

  

Dünyada alternatif ihtilaf çözümleri üzerinde durulduğunu, kendilerinin de bu konuda çalışmalar yaptığını belirten Çiçek, her ihtilafın yargıya gelmemesi gerektiğini, bir kısmının yargı aşamasından önce çözülebileceğini söyledi.

 

e-DEVLET, e-ADALET

 

Çiçek, 1986 yılında bir davanın ortalama 252, 2003 yılında ise 177 günde sonuçlandığını, AB ortalamasının ise 12 ay olduğunu dile getirerek, ceza davasının ortalama 241 günde sonuçlandığını kaydetti. Çiçek, “e-devleti gerçekleştirirsek e-adaleti sağlamak daha olay olur” görüşünü ifade ederek, tüm savcı ve hakimlere diz üstü bilgisayar verildiğini, bilgisayar kullanımının yaygınlaşmasıyla yargının hızlanacağını belirtti.

  

YARGININ BAĞIMSIZLIĞI

     

Cemil Çiçek, yargı bağımsızlığından vazgeçilemeyeceğine işaret ederek, “Bağımsızlığın yolu acaba sadece yasal düzenlemeler mi?” diye sordu. Türkiye'de yargı bağımsızlığı önünde engel olarak Adalet Bakanı ve müsteşarının HSYK'da bulunmasının gösterildiğini hatırlatan Çiçek, şöyle konuştu:

Haberin Devamı

  

“Ben bu konuyu inceledim. Avrupa'da her ülke kendisine göre değişik çözümler bulmuş. Bunlar AB'nin birinci lig ülkeleridir. Bazı ülkeler var ki ilk derece mahkeme hakimlerinin tamamını adalet bakanı atar, ikinci derece mahkeme hakimlerini adalet bakanı, başbakan ve sembolik olarak kraliçe imzalar. Almanya'da nasıl?Alman anayasa mahkemesinin üyelerinin önemli bir bölümünü parlamento kendisi atıyor. Geri kalan kısmını eyaletlerde başka bir heyet atıyor. Orada hiç kimse demiyor ki (parlamento ne hakla buraya adam atıyor?) Biz bir düzenleme yapacağımız zaman Fransa'yı örnek almışız. Orada cumhurbaşkanı, kurulun başkanıdır. AB'de yeknesak bir uygulama yoktur. Her yerde farklı bir sistem vardır. Bazı yerlerde hakimleri vatandaş seçiyor.”

Haberin Devamı

  

“GELİN ANAYASA'YI DEĞİŞTİRELİM”

      

 Çiçek, yargı bağımsızlığı ve hakim teminatının sadece yasal düzenleme meselesi olmadığına işaret ederek, “Anayasa'nın değişmesi gereken maddeleri var. Bunları değiştirmek durumundayız. Gelin, Uzlaşma Komisyonu'na üye verelim, Anayasa değişikliğini gerçekleştirelim. Topu taca atmak için vallahi söylemiyorum. Ne 83, ne de 100 ile sorunu olmayan bir insan olarak söylüyorum” dedi.

  

Türkiye'de yargının işini sıkıntıya sokan konunun “imtiyazlar” olduğunu savunan Çiçek, şöyle konuştu:

  

“Savcılarımız soruşturmayı derli toplu götüremiyor. Birden fazla statüsü olan insanların bir araya gelerek yaptığı olaylarda her birisi için ayrı ayrı soruşturma yürütülüyor. Birisi bugün, birisi 1 yıl sonra bitiyor, birinde izin veriliyor, ötekinde verilmiyor. Her birinin soruşturma usulleri farklı... O zaman yargıya karar vereceği alan fevkalade dar, sınırlı kalıyor. Dokunulmazlık bunlardan bir tanesi... Pamukova'daki tren kazasında TCDD Genel Müdürü ile ilgili işlem yapabilmesi için ilgili makamın izin vermesi gerekiyor. Biz hiç tereddütsüz verdik ama vermeseydik o kısmı durup kalacaktı.”

Haberin Devamı

  

Çiçek, Anayasa'da mutlaka değişmesi gereken hususlar olduğunu, bunun sadece milletvekili dokunulmazlığı ile mütalaa edilmemesini isteyerek, “Eğer sadece milletvekili dokunulmazlığı Türkiye'deki olumsuzlukların tek sebebi olsaydı, bakan olanların dışında geçmişte hakkında iddia ileri sürülenlerin hiçbirisinin bugün dokunulmazlığı yok. Suç işlediyse buyrun... Demek ki bu mesele söylendiği kadar kolay değil” dedi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!