Güncelleme Tarihi:
Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamada, Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun Tasarısı'nın Bakanlar Kurulu'nda imzaya açıldığını bildirdi. Türkiye'nin yurtdışında yaşayan çok sayıda vatandaşı bulunduğunu, bunların boşanma, evlilik, vesayet gibi özel hukuk alanında bazı sorunlarla karşılaştığını kaydeden Çiçek, bu sorunlara çözüm getirmeyi amaçlayan yasa tasarısının 55 maddeden oluştuğunu bildirdi.
2007-2013 yıllarını kapsayan 9. Kalkınma Planı'nın Bakanlar Kurulu'nda imzaya açıldığını ve kısa sürede TBMM'ye sevk edileceğini ifade eden Çiçek, geçen hafta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında toplanan Yüksek Planlama Kurulu'nda plana son şeklinin verildiğini anımsattı.
Bu planın tarihinin Türkiye'nin AB süreci açısından önemli olduğunu kaydeden Çiçek, planda bütün sektörler için yeni hedefler bulunduğunu anlattı.
Çiçek, vatandaşların büyük kısmını ilgilendiren hububat taban fiyatları ve alım politikasına ilişkin olarak Başbakan Erdoğan'ın yarın AK Parti TBMM Grup Toplantısı'nda açıklama yapacağını bildirdi.
AB POLİTİKASI
Bakanlar Kurulu toplantısında, AB ile müzakere süreci üzerinde de durulduğunu, kamuoyunda “müzakere sürecinin yavaşladığı” şeklinde bazı algılamalar bulunduğunu ifade eden Çiçek, şunları kaydetti:
“Şunu açık olarak ifade edelim ki hükümet olarak AB politikaları öncelikle önem verdiğimiz, yasama faaliyetleri içerisinde en çok zaman ayırdığımız konudur. AB müktesebatının iç hukukumuza yansıtılması zaman alan bir süreç ve bundan da aslında hükümet olarak geri atmış olmamız söz konusu değil. Politikalarımızda en ufak bir yavaşlama söz konusu değil, kanaatimizde de bir değişiklik yok.”
12 Haziran'da yapılacak Ortaklık Konseyi Toplantısı'nın Türkiye ile AB ilişkileri açısından önemli olduğunu kaydeden Çiçek, ”müzakerelerin bu tarihten itibaren fiilen muhtemelen başlayacağını düşündüğünü” belirtti.
Devletin kurumları ve sivil toplum örgütlerinin bu tarama sürecinde iyi bir hazırlık yaptığını anlatan Çiçek, AB müktesebatıyla ilgili yasa tasarılarının bir bölümünün TBMM'de, bir bölümünün de Başbakanlık'ta bulunduğunu, ilgili bakanlıkların da çalışmalarına devam ettiğini anlattı.
Bu tasarıların belirli bir noktaya getirilmesi ve yasalaşmasının zaman aldığına işaret eden Hükümet Sözcüsü Çiçek, tasarıların çok geniş kapsamlı olduğunu kaydetti.
Buna örnek olarak 1535 maddeden oluşan Türk Ticaret Kanunu Tasarısı'nı gösteren Çiçek, bu tasarı yasalaştığından AB müktesebatının 14 temel belgesinin karşılanmış olacağını söyledi.
“Envanteri çoğaltmak adına bir düzenleme yapmak gerekiyorsa, bizim bu 14 yasayı ayrı ayrı sevk etmemiz gerekir, bu tabiri caizse bir illüzyon yapma olur” diyen Çiçek, AB müzakere sürecinin yavaşladığı şeklindeki iddiaların eksik bilgiye dayandığını belirtti. Çiçek, “Hükümetin, AB politikasında en ufak bir duraksama, bir tereddüt söz konusu değil” dedi.
Toplantıda iç ve dış gelişmeler üzerinde de durulduğunu kaydeden Çiçek, şöyle devam etti:
“Son birkaç haftadan beri ekonomide bir hareketlilik var. Konuyla ilgili kuruluşlar ve bakanların yaptığı açıklamalar var. Ancak bir daha ifade etmek gerekirse özellikle para hareketlerinde gördüğümüz hususların önemli bir kısmı dış kaynaklıdır. Türkiye'ye mahsus değil, dış dünyada meydana gelen ekonomik gelişmeler, para piyasalarındaki olumsuz gelişmeler ister istemez Türkiye'ye de bu anlamda tesir etmektedir. Hükümet daha evvel ilan ettiği hedeflerinden kesinlikle vazgeçmiş değildir.
Hükümetimizin en öncelikli konularının başında enflasyonla mücadele gelmektedir ve bütün politikalar buraya çıkmaktadır. Biz daha evvel de ifade etmeye çalıştık ki bütçe disiplini ve yapısal reformlardan asla vazgeçmek niyetinde değiliz. Bu konudaki kararlığımızı bütün zor şartlara rağmen bugüne kadar sürdürdük, bundan sonra da sürdürmeye devam edeceğiz. Serbest piyasa ekonomisinin kuralları neyse buna uymaya çalışıyoruz. İlgili kuruluşlar ve kurumlar kendi yasaları ve yetkileri çerçevesinde zaten ekonomideki bu gelişmeleri takip ediyor, alması gereken kararlar varsa bunları da zamanında alıyorlar.”
SORUŞTURMALARI CUMHURİYET SAVCISI YAPACAK
Adalet Bakanlığının 1 Ocak 2006 tarihinde yayınladığı 70 sayılı genelgeye göre her türlü soruşturma işleminin Cumhuriyet savcıları tarafından yapılacağına dikkati çeken Çiçek, “gözaltına alınan ya da suçlu ilişkisi tespit edilen kişi asker kişi olursa bunun soruşturması, hazırlık soruşturması bizatihi Cumhuriyet savcısı tarafından yapılacaktır. Ve öyle de olmaktadır. bunda da tereddüt yoktur” diye konuştu.
Bakanlar Kurulu toplantısı bitiminde yaptığı açıklamanın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Çiçek, “Ekonomide iç talebi ve cari açığı düşürücü yeni önlemler gündemde mi? Bir paket gündemde mi? Yoksa Merkez Bankasının müdahaleleriyle sorun halledilmeye çalışılacak?” sorusuna şu yanıtı verdi:
“Hayır. Şimdi Merkez Bankası ile ilgili bir açıklama söz konusu olacaksa zaten Merkez Bankası bunu kendisi yapıyor. O'nun adına bizim açıklama yapmamız doğru olmaz. Zaten onlar bağımsız, özerk kuruluşlardır. Bence bu konularla ilgili yorum yapmak yerine net bilgiyi görüp net açıklamalar almak bence daha doğrudur. Yoruma dayalı açıklamalar ve değerlendirmeler ister istemez bir kısım spekülasyonları da beraberinde getiriyor. Merkez Bankası adına Ben bir açıklama yapmam. Onlar kendileri yapacaklardır.
Ancak ekonominin temel gidişatı sadece Merkez Bankasının görev alanına giren hususlar değil. Dolayısıyla da ekonomiyi Bakanlar Kurulunda bir bütün olarak ele alıyoruz.”
“KOLİBASİLLİ ÇEŞMEDEN SU İÇMEYİN”
Cemil Çiçek, çete operasyonları ile ilgili bir soruyu da şöyle yanıtladı:
“Aslında belli kurallara riayet etmemiz lazım. Evvela kamuoyuna sunduğunuz bilgileri aldığınız kaynaklar meçhul. Güvenilir kaynak deniliyor ama o kaynağı bilsek de oturup da bir tartışsak bunu. Bulanık kaynaklardan ya da açıklamadığınız kaynaklardan olunca Ben şimdi kimi muhatap alıp da bu değerlendirmeleri yapacağım? Eğer kamuoyu yanıltılıyorsa bu yanlış bilgileri verenleri oturup sorgulamamız lazım.
O kaynak size gerçekten hukuken filtre edilmiş bir bilgi mi veriyor? Onun için dedim ki kolibasilli çeşmeden su içiyorsunuz ve ondan sonra da veba salgını var diyorsunuz. İçmeyin o suları. O sular size her zaman sıkıntı yaratır. Çok amaçlı bu bilgiler size verilir. Bunu geçmiş dönemde çok yaşadık. O yazılanların önemli bir kısmının ne kadar havada kaldığını da geçmiş yargılamalarda, geçmiş soruşturmalarda, geçmiş gündem maddelerinde gördük. Kamuoyu üç gün beş gün ayağa kaldırıldı o yanlış bilgilerin sonucunda insanlar bir kıymet yükü verdi. Karara vardı. Ondan sonra da tam tersi kararlar çıktı. Onun için önce bu bilgileri her defasında biraz istifamla karşılamak lazım. Çünkü bu bilgiler çoğu zaman hukuki bilgi değil. Hukuki olmayan bilgilerin de yargı sürecinde bir anlamı yoktur.”
Ortada işlenmiş bu suç varsa yetkili savcılar öncelikle bu soruşturmayı yapan Cumhuriyet savcılarıdır. Son zamanlardaki olup bitenlere baktığınızda Cumhuriyet savcıları tarafından yapılmış bir açıklama yok. O halde onun dışında kim açıklama yapıyorsa bunlar doğru mu yanlış mı doğru mu Ben bilemem. O halde yetkisiz kişilerin üzerine de Benim burada bir açıklama yapmam söz konusu olmaz.”
“EMNİYETİN KAPISINDAN HER GİREN SUÇLU DEĞİL”
Hükümet Sözcüsü ve Adalet Bakanı Çiçek, hazırlık soruşturmasının gizliliğine uymamanın yasala uymamak olduğuna dikkati çekerek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kimsede bu noktada özel bir imtiyazın olmaması gerekir. Ama bakıyorsunuz ki savcının önüne gelmeden bakıyorsunuz haberlerin en ince teferruatına kadar yazıldığını görüyoruz. Bunların ne kadarı doğru? Ne kadarı gerçek? Ne kadarı olayla bağlantılı? Bunları önleme imkanı hep birlikte yapılacak bir çabaya bağlı.
İnsanları sıkıntıya sokacak bir uygulamanın içinde hiç kimse olmamalı. Hiçbirimiz olmamalıyız. Buna gayret etmemiz lazım. Yetkili kişiler tarafından bir açıklama yapılmadığı sürece bu bilgilere şüpheyle yaklaşılması gerekir. Bu tür bilgileri verenler de yanlış yapıyorlar. Bunlara itibar etmememiz lazım. Bunlara fırsat da vermememiz lazım. Karşılıklı bir arz talep meselesi bu konuda oluşmamalı. Emniyetin kapısından giren herkesi suçlu kabul edemeyiz.”
“TÜRKİYE ÇETELER ÜLKESİ OLAMAZ”
Çiçek, “Genelkurmay Başkanlığı sitem dolu bir açıklama yapmıştı ve 'Operasyonu basından öğrendik' demişti. Genelkurmayın bu değerlendirmesi görüşüldü mü?” sorusu üzerine şunları söyledi:
“Benim bu açıklamalarım her şeyi ifade ediyor zaten. Hepimiz kurala uygun yaparsak bu açıklamalar da olmaz. Bu cevaplar da olmaz. Bu sorular da olmaz. Ama hiç kimsenin hukuka aykırı davranma imtiyazı olmamalıdır. Yani Ben de size diyorum ki kimse o güvendiğiniz kaynaklar yetkiliyse ismini versin, altına imzasını koysun öyle açıklama yapsın. Bunun sıkıntısını geçmişte çok yaşadık. Büyük operasyonlar yapıldı, ya da manşetlerden öyle verildi. Geçmişe bir bakın. Adını bile unuttuğumuz birçok operasyonlar yapıldı. Naklen, maç nakleder gibi operasyonlar yapıldı. Sonuçta ne çıktı? Ama kamuoyu hemen, ondan bir gün sonra, iki gün sonra o insanları mahkum etti. Ama yapılan yargılama sonucunda geldiğimiz noktalara bir bakın. Onun için bırakalım devletin ilgili kurumları soğukkanlılıkla, her türlü tesirden azade bu soruşturmaları yapsınlar, bizim Hükümet olarak beklentimiz budur ve her türlü desteği de vermeye hazırız. Türkiye çeteler ülkesi olamaz. Hiç kimsenin kamu düzenini bozma noktasında bir imtiyazı olamaz. Herkes hukuk içerisinde hareket etmeye mecburdur. Geçmişte de bir kısım benzeri örgütlenmeler oldu. Buna ulvi gayeler de verildi. Önüne, arkasına bir şeyler de konuldu. Ama sonuçta hepsinin akıbeti perişan oldu.”
“ÇATIŞMA KAVRAMINI DOĞRU BULMAM”
Hükümet Sözcüsü ve Adalet Bakanı Cemil Çiçek, “polisle asker arasında bir yetki çatışması söz konusu mu?” Sorusuna da şu yanıtı verdi:
“Cumhuriyetin kurumları arasındı bir çatışma kavramını Ben doğru bulmam. Çatışma hoş bir şey değil. Türkiye Cumhuriyeti Devleti anayasası ve yasaları olan bir devlettir. Her kurumun, her kişinin yetkisi belli, sorumluluğu belli. Bunun sınırları da bellidir. Anayasa da bellidir. Yasalar da bellidir. Bunların uygulanmasına da açıklık getirmek adına da yaşanan tecrübelerden dolayı ilgili kurumlar, Adalet Bakanlığı olarak da biz zaman zaman genelgeler çıkartırız. Biz, 1 Ocak tarihi itibariyle yürürlüğe koyduğumuz genelgelerde geçmişte çıkardığımız genelgeleri güncelleştirdik. Yanlış uygulamaları ortadan kaldırmak, asgariye indirmek adına biz genelgeler yayınladık. Bunların başında da bilinen 70 numaralı genelge var. Yani olayda gözaltına alınan ya da suçlu ilişkisi tespit edilen kişi asker kişi olursa bunun soruşturması, hazırlık soruşturması bizatihi Cumhuriyet savcısı tarafından yapılacaktır. Yani her türlü soruşturma işlemi Cumhuriyet savcısı tarafından yapılacaktır. Ve öyle de olmaktadır. Bunda da tereddüt yoktur. Bu işlemler böyle yapılıyor. Halen sürdürülmekte olan da esas itibariyle de bu şekildedir. Genelgeler dediğim gibi geçmiş uygulamaları dikkate alarak soruşturmaların sağlıklı yürütülebilmesi açısından yapılmış olan hususlardır.”
“TÜSİAD'IN GÖRÜŞLERİ GEÇEN HAFTADA KALDI”
Cemil Çiçek, bir soru üzerine, buğday taban fiyatlarını Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yarın yapılacak olan AK Parti TBMM Grup Toplantısında açıklayacağını söyledi.
Çiçek, “TÜSİAD Cuma günü ekonomi ile ilgili değerlendirme yaptı. Bu konu Bakanlar Kurulunda görüşüldü mü?” sorusuna, “Ekonomi politikaları ile ilgili değerlendirme yaptığımızı söyledim” yanıtını verdi.
Çiçek, aynı gazetecinin, “Özel olarak TÜSİAD konuşuldu mu?” sorusunu yöneltmesi üzerine de “TÜSİAD'ın görüşleri geçen hafta da kaldı. Bugün pazartesindeyiz” dedi.